Murat Karayılan ile Ropertaj: AKP'yi Kürdleri kandırmakla sucladi!

Gönderen: rizgarionline Tarih: 09.09.2007 Saat: 11:12 Katkıda Bulundu rizgarionline Hoşenk Awsi*/"Kürdistan İşçi Partisi" Türk-Irak sınırına paralel Kandil dağlık bölgesinde faaliyet gösteriyor. Bunlar, son zamanlarda Türkiye'de oluşan yeni siyasi atmosferden ve Meclise Kürt temsilcilerin ulaşmasından da yararlanarak, siyasi ve askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdı. Kuzey Irak'taki Kürtlerin milli duygularının da büyümesi, söz konusu partiye olan sempatiyi artırdı. Bu durum, Erdoğan Hükümetini, Irak'taki Kürt liderleri defalarca uyarmaya itti. Türkiye'nin iddialarına göre, artan sempati, sınırlardaki Kürt faaliyetlerine kılıf uydurulmasına neden oluyor. Murat Karayılan ile yapılan bu röportajda, Türkiye'deki son siyasi gelişmeler ve Iraklı Kürt partilerle ilişkilerinin doğası konularında görüşleri alındı. Ayrıca Suriye'deki rejime de değinildi ve Hafız Esad dönemindeki haliyle şimdiki hali arasında karşılaştırma yapıldı. Karayılan, Kürtlerin İsrail ile olan ilişkileri konusunda yöneltilen suçlamaları da yanıtladı ve başkalarına zarar vermemek kaydıyla çıkarlarıyla örtüşen ilişkiler kurmanın en doğal hakları olduğunu söyledi. AWSİ:Türkiye'deki son genel seçimin sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? KARAYILAN: Bu seçimler, hem Türkiye için hem de halkımız için önemli bir duraktı. Kürt halkının varlığını inkar eden geleneksel Türk siyasetine güçlü bir darbe indirdi ve bu ırkçı politikanın başarısızlığını kanıtladı. Türkiye'nin Kürt bölgesindeki kavga iki partiyle sınırlı kaldı: Biri Kürtleri temsil ediyordu; diğeri ise Türk Devletini, o da AKP idi. Kürtler bütün engellemelere ve tacizlere rağmen, parlamentoya 22 milletvekili göndermeyi başarabildi. AWSİ: Kimilerine göre seçimlerin en önemli sonucu, Kürt hareketinin -sekiz kadın milletvekili dışında- hapisteki Sabahat Tuncel'i Meclise ulaştırmayı başarmış olması? KARAYILAN:Eskiden tek bir kadın vardı o da Leyla Zana idi. Ama artık sekiz kadın var. Bir ekleme daha yapmak istiyorum: Tuncel'in, yaşının küçük olmasına rağmen Geçici Başkanlık Divanında Katip Üyelik yapması, Türk makamlarını rahatsız etti. Nasıl olurdu da hapisten çıkan "terörist" bir Kürt kızı böyle bir göreve getirilirdi? Bu, hareketimizin Kürt toplumunun bünyesinde bir çeşit devrim yarattığının en önemli göstergesi. Hatta pek çok gereksiz geleneği ortadan kaldıran toplumsal bir devrim olarak bile nitelenebilir. AWSİ: Sizce AKP, sizin hareketinize düşman olan tarafta mı yol alıyor? KARAYILAN: Arada bir fark var; bir tarafta devletin resmi teorisi var. Bunun içeriği ırkçı ve şiddete davet ediyor. Diğer tarafta ise, ilkine paralel bir teori var; dine ve ırkçılığa dayanıyor ve devlet çerçevesinden çıkmıyor. Her iki teori de Kürt davasına düşmanlıkta birleşiyor, tek bir farkla: İkinci teorinin sembolleri, geleneksel devletin hendeklerinden gelmiyor. Ancak Kürtleri din ve parayla kandırmaya çalışıyor. AKP'nin Kürdistan'da aldığı oylarda dini istismar ve oy satın alma kokusu var. Özetle bu teori, Kürt halkına olan düşmanlığını açıkça belli eden geleneksel teoriden daha tehlikeli. AWSİ: Öyleyse Erdoğan Hükümetinden beklentiniz ne? KARAYILAN: Kürt parlamenterlerin Meclisteki varlığını, demokratik bir Türkiye çerçevesinde, Kürt davasına çözüm arayışı yolunda kendilerine uzatılmış bir barış eli olarak algılamalarını diliyoruz. Bu parlamenterlerin de, hedefe ulaşma yolunda, Türk tarafıyla diyalog yolunu açmaları için vesile olmalarını diliyoruz. Şu zamana kadar herhangi bir Kürt-Türk diyaloğu olmadı. Şu anda yaşanan ise, Türklerin Kürtleri bastırması. Ancak kimliğinden arınmış bir Kürt’le diyalog yapılıyor. Kürt meselesine adil ve demokratik bir çözüm bulmak Türkiye'nin de yararına. Yeni hükümetle ilgili bu yöndeki umutlar zayıf da olsa hala var. Kürt tarafı olarak da AKP'ye bir şans daha vereceğiz. Ancak Türk politikası aynı durumda kalırsa, şiddetle karşı koyacağız. Bu, geçmiş yıllarda gördüklerinden de şiddetli olacak. AWSİ: Türkiye, Irak Kürdistan'ındaki Kürt partileri size destek olmakla suçluyor. Bu suçlamalardaki doğruluk payı nedir? KARAYILAN: Bu iddialarda hiçbir doğruluk payı yok. Sadece Kürtleri iç savaşa çekmeyi amaçlıyor. Irak'taki Kürt partileri Türkiye'ye, kendi meselesini, sadece kendi sınırları içinde çözmesi gerektiğini söylüyor. Türkler de bunu "bize destek çıkmak" olarak algılıyor. AWSİ: O halde Irak Kürdistan partileriyle ilişkinizin doğası nedir? KARAYILAN:Şu anda aramızda anlaşmazlık yok. AWSİ: Aranızda siyasi veya ekonomik işbirliği var mı? KARAYILAN: İşçi partisi bu dünyada yaşayan bir hareket ve çevresiyle ilişki içinde olmaması imkansız. Biz sadece Kandil Dağları'nda değiliz. Zaten bu dağlar da bir ülkenin sınırları dahilinde. Sana ilişkilerimiz çok iyi ve sağlam desem, mübalağa etmiş olurum. Hiç ilişkimiz yok dersem, bu da doğru olmaz. Normal bir ilişkimiz var. Kastettiğim şu: Herhangi bir taraftan maddi veya siyasi destek almıyoruz. AWSİ: Irak'taki Kürt partilerle bu türden bir ilişkiye hazır mısınız? KARAYILAN: Kürtleri toparlayacak milli ve demokratik bir çerçeve olmalı diye düşünüyoruz. Bu yüzden de Kürdistan Kürtlerine tek bir ulusal Kürt birliği çatısı altında birleşme çağrısında bulunuyoruz. Böyle bir birlik kurmak için şu anda koşullar uygun olmayabilir. Ancak yine de odaklandığımız ve gerçekleştirmeye çalışacağımız bir hedef olarak kalacak. AWSİ: Türklerle yapacakları bir anlaşma sonucunda herhangi bir Kürt kuşatmasından korkmuyor musunuz? Yakın tarihte Irak Kürdistanı'ndaki Kürt partilerinin Türkiye ile olan ilişkilerine baktığımızda sizinle savaşmayı hedeflediklerini görüyoruz. KARAYILAN: Görüşmeler bizi hedef alan bir anlaşmayla bitebilir. Zaten geçmişte de böyle şeyler yaşandı, ancak hepsi başarısız oldu. Bunlardan biri de liderimiz Abdullah Öcalan'a el uzatan uluslararası korsancılıktı. Bunlara rağmen Kürdistan'ın her yerinde hala faaliz. Bizce Kürt partileri bizi hedef alan senaryolardan vazgeçmeliler. Eminiz ki böyle bir senaryoda yer alırlarsa, Kürtler tarafından şiddetle mahkum edilecekler. AWSİ: KYB lideri Celal Talabani'nin, Öcalan'ın tutuklanmasından bu yana size karşı tavrı, kaçakları ve size karşı olanları desteklemek yönünde oldu. Bu, size karşı Türkiye ile bir düzen kurdukları anlamına gelmiyor mu? KARAYILAN: Bunu KYB'ye sorman gerekir. Biz her zaman, bütün taraflarla iyi ilişkiler içinde olmaktan yanayız ve her tarafın da kendi hatalarını görmesi gerektiğine inanıyoruz. Ben, garantisini vermemekle beraber, hiçbir Kürt hareketinin, aleyhimize olan bir senaryoda yer alabileceğini düşünmek istemiyorum. Çünkü bu, Kürt halkı adına bir felaket ve cinayet olur. Şuna da işaret etmek istiyorum, istisnasız, geçmişteki bütün Kürt eylemleri, Kürdistan'ı işgal eden güçlerce yenilgiye uğratılmadı. Yenilgiler, Kürt ihanetlerinin sonucuydu. Değinmek istediğim bir nokta daha var: Türk Devleti, Kürdistan'ı ortadan kaldırmak için yeni bir karar aldı. İlk adımda da İşçi partisinin tasfiye edilmesi gerekiyor. Ardından da Güney Kürdistan'ın (Irak Kürdistan'ı)... Bunun için de Türkiye iki aşamalı bir hedef belirledi: Birincisi bizi tasfiye etmek. İkincisi de Irak Anayasası'ndan 140. maddeyi çıkarmak ve Kerkük'te referandum yapmak. Bu konuda da Türkiye, İşçi partisiyle mücadelesinde bazı Kürt partilere destek verdiği için pişman, çünkü bu destek bir Kürt devletinin kurulmasını sağladı. AWSİ: Suriye ile olan ilişkileriniz nasıl? Bu ilişkiler gerçekten oradaki Kürtlerin durumunun görmezlikten gelinmesi hesabına mıydı? KARAYILAN:Arap dünyasıyla ilişkimiz Filistin halkıyla ilişkimizle başladı. Ardından da Suriye ile ilişki kurduk. Bu ilişki herhangi bir tarafa rağmen olmadı. Aksine, o dönemde Türkiye ve Suriye arasındaki anlaşmazlıktan faydalandılar. O zamanlar İskenderun ve su sorunu vardı. Şunu söylemek istiyorum, Suriye ile ilişkilerimiz temizdi. Bizi maddi olarak desteklemediler, biz de böyle bir şey istemedik. Hafız Esad'ın döneminde dış baskılara karşı onurlu bir mücadele vardı. Yönetim kadromuzu Türkiye'ye teslim etmek için yapılan bütün cazip tekliflere rağmen buna yanaşmadı. Bu tavır bizim için çok değerliydi, hiçbir zaman da unutmayacağız. AWSİ:Yani Baas partisiyle yahut devletle ilişkiniz olmadı? KARAYILAN:Hayır. Bizim, Esad ailesiyle samimi ilişkilerimiz vardı. Liderimiz Öcalan'a: Buradaki varlığın Suriye'yi tehdit ediyor dediklerinde, Suriye'den çıkma kararı aldı. Hafız Esad sadece İşçi partisinin değil, aynı zamanda Kürt halkının da dostuydu. O dönemde Suriye'deki Kürtlere karşı politikası da esnekti. Irak'taki Kürt siyasi oluşumlarıyla da iyi ve samimi ilişkileri vardı. Onun dönemi Kürt halkı için olumlu bir dönem oldu. Kürtlerin bunu unutmaması gerekir. Suriye ile olan ilişkilerimize eski sıcaklığın yeniden dönmesini temenni ediyoruz. AWSİ: Suriye ve Türkiye arasında Adana Anlaşması yapıldı. Bu anlaşma, iki ülke arasında bütün alanlardaki, ama özellikle de istihbarat alanındaki ilişkilerin gelişmesini sağladı. Bu anlaşma çerçevesinde de yönetim kadronuzdan onlarca kişi Türkiye'ye teslim edildi. Suriye ile ilişkilerinizde suları tekrar nasıl mecrasına koyabilirsiniz? KARAYILAN: Bizim de isteğimiz bu yönde. Söz konusu anlaşma Hafız Esad zamanında imzalandı. Ancak içeriğinin fiilen uygulanması ölümünden sonra oldu. Esad bize karşı olumsuz bir uygulamada bulunmadı. Şuna da işaret etmem gerekir ki, bizim eski yönetim kadromuzdan bazı kimseler o zamanki ilişkilere zarar verdiler. Sonradan anlaşıldı ki bunlar, örgütümüzü komşu ülkelerle çatışmaya sokmayı planlıyorlardı. AWSİ: Osman Öcalan ve grubunu mu kastediyorsunuz? KARAYILAN: Evet. Suriye'de bulundukları dönem Suriye ile aramızı bozmaya çalıştılar. Ancak Suriye'de Türkiye'den yana umutluydu. Ülke iki seçenekle karşı karşıyaydı: Ya Kürtlerin dostluğu ya da Türklerin... Suriye ile aramızı bozan şey, rejimin Türkiye ile stratejik ilişkilere kayması ve Kürtlerin dostluğundan vazgeçmesiydi. AWSİ: Size karşı bir Türk-İran düzeni söz konusu mu? İran ordusu Kandil Dağı'nı sürekli bombalıyor ve Türk ordusuyla ortak tarama operasyonlarında bulunuyor. KARAYILAN: Bu doğru. Ancak hiç kimse bize baskı uygulayarak bir sonuca varamadı. Biz de baskıyla hiç kimseyle ilişki kurmayız. AWSİ: Peki ya baskı olmasaydı? O zaman kabul eder miydiniz? KARAYILAN: Eğer ortak bir çıkar olsaydı olabilirdi. Herkes şunu bilmeli ki baskılar taviz vermemize neden olamaz. Aksine bizi daha çok ısrarcı yapar. İranlıların ve Türklerin bize karşı saldırıya geçmeleri halinde ise karşı koymaya devam ederiz. Bizim İran ile çatışmaya girmek gibi planlarımız yok. Buradan da İslami Cumhuriyet'i, bize karşı saldırılarını durdurması konusunda uyarıyoruz ve İran'daki Kürt meselesini barışçıl yollarla çözmesini talep ediyoruz. AWSİ: Amerika'yı size karşı ittifak kuran grubun içinde mi görüyorsunuz? KARAYILAN: Amerika, şu an için bu konuda çıkarı olduğunu düşünmüyor. Çıkarlarını korumak için başka hesapları var. Şu anda bizimle, bölgenin dışında olduğu zamana göre daha az alışveriş içinde. Amerika bize neden saldırsın ki? Biz onun çıkarlarını nasıl bir tehlikeye atalım ki? İşçi partisi Kürtlerin meşru haklarını talep ediyor. Bu mu Amerika'nın çıkarlarını tehlikeye atacak! AWSİ: Ama Amerika Öcalan'ın yakalanmasında rol aldı. O zaman da partiniz aynı taleplerde bulunuyordu. Amerika'nın size karşı politikasındaki değişikliğin nedeni ne? KARAYILAN: Doğru. O zaman örgütümüzü güç kullanarak dağıtmaya çalıştılar. Ancak liderin tutuklanmasının ardından bile başarısız oldular. Onlar Öcalan'ın hareketinin toplumsal bir sisteme dönüştüğünün farkına varamadılar. Amerika daha sonraları bu gerçeği fark etti. Bu yüzden de aleyhimize hızlı kararlar alacağını sanmıyorum. Amerika muazzam, çıkarcı bir devlet. Türkiye ise Kürtlerle olan çatışmanın bir yarım asır daha devam etmesini istiyor. Ama Amerika Türkiye'yi sonsuza kadar desteklemek ve askerlerini bu dağlara çıkarmak zorunda değil. AWSİ: Bölgedeki ABD varlığına nasıl bakıyorsunuz? KARAYILAN: Anlaşılan o ki, Amerika bölgedeki sorunların ne denli derin olduğunun farkında değildi. Bölgeden çıkması ise şiddet dalgasını büyütecek ve işleri daha karmaşık hale getirecektir. Amerika'nın bölgeye gelişinin hem olumlu hem de olumsuz sonuçları oldu. AWSİ: Siz Amerika ile ilişkiye hazır mısınız? KARAYILAN:Bağımsızlığımızdan taviz vermeye neden olmayacak herkesle ilişkiye hazırız. AWSİ: Kürt-İsrail ilişkilerine çok fazla eleştiri yöneltiliyor. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz? Bunun Kürt davasına bir katkısı var mı? KARAYILAN: İsrail'in bölgenin gerçeği olduğunu kabul etmemiz gerek. Bölge halklarının da birbirlerinin varlık haklarına saygı göstermesi gerek. Sorunlar barışçıl yollarla ve karşılıklı saygıyla çözüldüğü sürece ilişkilere karşı değiliz. Biz Filistin halkına zarar vermeyecek ilişkilerden yanayız. Kürtler de bölgede bir güç oluşturuyor. Çıkarlarına hizmet eden ilişkiler kurmak da hakları. AWSİ: Türk makamları, Kürt lider Öcalan'a, Türkiye'ye karşı İmralı'dan siyasi ve askeri savaşı sürdürdüğüne dair suçlamalar yöneltiyorlar, bunun doğruluk payı nedir? KARAYILAN: Öcalan fikri ve mücadeleci bir miras bıraktı. Bu miras daha yüzyıllar boyunca örgütümüze hakim olabilir. Son açıklamaları da Kürt halkı için siyasi ve toplumsal proje ve programlar değerinde. Tutuklu bulunduğu yerden örgütü yönetmesine gerek yok. Ayrıca hareketimiz o kadar genişledi ki, bir insanın hücresinden bunu yönetmesine imkan yok. Hem avukatıyla bir saatten az bir görüşme süresinde ve sıkı bir gözetim altındayken bir örgüt nasıl yönetilebilir ki? AWSİ: Öcalan Irak Kürdistan'ındaki Kürt deneyimine keskin eleştiriler yöneltiyor ve onu İsrail'e benzetiyor. Siz de İsrail'in, bölgenin bir gerçeği olduğunu ve bunu kabul etmek gerektiğini ifade ettiniz. Öte yandan da Irak Kürdistan'ındaki kazançları koruyacağınızı defalarca açıkladınız. Bunu Öcalan ile aranızda bir çelişki olarak görmüyor musunuz? KARAYILAN:Ortada çelişki yok. Başkan Öcalan da aynı şeyleri savunuyor. Bunun için de ortaya dört fikir attı. Birincisi bir Kürt ulusal konferansı düzenlemek. İkincisi, Kürt askeri güçlerini birleştirmek. Üçüncüsü, demokratik bir konfederasyon kurmak ve dördüncüsü, Kürt halkını birleştirmek. Zaaf ve tehlike merkezlerine işaret ettiği doğru. Irak Kürdistan'ındaki partileri de bunun sonuçları konusunda uyarıyor. Ancak aynı zamanda Türkiye'yi de, Kürt halkına düşmanlık politikası gütmeye devam etmemesi konusunda uyarıyor. *İngiltere'de Arapça yayımlanan el Hayat gazetesi 31 Ağustos 2007 Hazırlayan:S.Welat

0 Yorum: