Ahmet Türk: Seçim meydanındaki ipi Meclis'e getirdiler ANFANKARA (27.11.2007)- DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, dokunulmazlıkların kaldırılmasını gündeme getiren MHP'ye yüklenerek, "Seçim meydanlarında ortaya ip atanlar bugün Meclis'in genel kuruluna ip atmaya başladılar" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir elinde gül bir elinde balta olduğunu belirten Türk, PKK'ye yönelik tasfiye politikasının amacının halkı susturmaya dönük bir tasfiye olduğuna dikkat çekti. Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Diyarbakır'da yapılan 'Onurlu Yaşama Çağrı' mitingine değinen Türk, verilen mesajların saklanmaya çalışıldığına dikkat çekerek, "Halkın verdiği mesaj, partimizin verdiği mesajlar görmezlikten gelindi. Küçük bir olay öne çıkarılarak halkın sesini kısmaya yönelik adeta bir siyasi linçle karşı karşıya kaldık. Oysa miting, halk oylarıyla seçtiği, parlamentoya gönderdiği milletvekillerine, partisine sahip çıkan, demokratik bir duruşu sergiledi." ‘ÖZERKLİK PROJESİ ÖZGÜRLÜKÇÜ PROJEDİR’ Medyanın olayları beklercesine, küçük bir olayı mitingin anlayışı ile uygun olmayan bir yaklaşım biçimini sergilediğine vurgu yapan Türk, "Demokratik tepkileri, eylemleri demokrasinin kaçınılmaz bir grevi, anlayışı olarak göreceksiniz ama demokratik tepkilerin verdiği mesajları da görmezlikten geleceksiziniz. Bu nedenle ben bugün ilk defa yaşamımda basının bu tavrını kınıyorum" dedi. Ortaya koydukları 'Demokratik Özerklik Projesi' üzerinde herkesin farklı bir tartışma içinde olduğuna dikkat çeken Türk, "Oysa demokratik özerklik projesinin çok iyi bilinmesi gerekiyor. Başından beri şunu söyledik. Projemiz, etnisiteye bağlı değildir, eyalet sistemi, federal sistem değil. Tamamen özgürlükçü, demokratik bir Türkiye'nin yaratılması için ortaya koyduğumuz bir projedir" diye konuştu. 14 yıl önce Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminde Adnan Kahveci'nin hazırladığı 'Kürt Raporu'na değinen Türk, şunları söyledi: "Orada merkezi yönetimin gücünün yerellere dağıtılması, Kürt kimliği, kültürü üzerindeki baskıların kaldırılması, halkın demokratik bir şekilde yönetime katılması biçiminde bir rapor hazırlamıştır. Demokratik özerklik projesi bu anlayışın geliştirilmiş şeklidir. Özü, birlikteliği sağlamaya, birlikteliği sevgiye dönüştürmeye yönelik bir projedir. Tabi ki fikirlerin, düşüncelerin özgür olmasını istediğimiz bir ortam için çaba gösteriyoruz. Her tür düşüncenin özgür olması gerekir. İnsanlar, partiler fikirlerini düşüncelerini özgürce ortaya koyabilmeli, federasyondan da söz edilebilmeli, eyalet sisteminden de." BATASUNA DTP BENZETMESİ "İspanya'yı görmemiz lazım" diyerek gündemdeki İspanya modeli tartışmalarına değinen Türk, "Yıllarca Franko diktatörlüğünden geçti. O dönemlerde 80-90'larda yaşadığımız süreçler orada da yaşandı. Halkına karşı şiddet kullanıldı. Sadece siyasilere değil, halka karşı da ama sorun çözülmedi. Bugüne kadar sorunların şiddetle çözüleceğini söylemedik, şiddetin ortadan kalkmasını, yaşama hakkına yönelik hiçbir eylemi tasvip etmedik. Ama bugün Türkiye'de birileri Batasuna benzetmesi yaparak, anayasanın sağladığı demokratik hakları görmezden gelerek, 'Herri Batasuna kapatıldı, DTP niye kapatılmıyor' diyor. Bu kabul edilebilecek bir yaklaşım değil" dedi. Dokunulmazlıkları gündeme getiren MHP'ye de yüklenen Türk, seçim meydanlarda ip atanların bugün Meclis Genel Kurulu'nda ip atmaya başladığını söyledi. Türk, Meclis'te dokunulmazlıkların kaldırılması için yaptıkları çalışmalardan sonuç alınmayınca adeta yargıya, "Gelin Meclis'ten bunları alın, dokunulmazlıklarını kaldırın" mesajlarının verilmeye başlandığını dile getirerek, "Bu hangi demokrasi. Siyasetçinin, yargıçları, yargıyı davet ettiği bir demokrasi olabilir mi? Yargının bağımsızlığından söz edenler niçin yargının harekete geçmesi için adeta seferber oluyorlar" dedi. 'BİR ELİNDE GÜL, BİR ELİNDE BALTA’ Hükümete de "Bir elinizde gül, bir elinizde balta var" diyen Türk, şunları kaydetti: "Sayın Başbakan bir elinde gül, diğer elinde balta. Gül'ü halka koklatıyor, baltayla, halkın iradesi ile seçilmiş olan insanları, siyasetçileri, partiyi yok etmeye çalışıyor. Soruyorum Sayın Başbakan nerede projeniz? Ortaya bir proje koy. Kahveci'nin projesi, SHP'nin Kürt raporu vardı. Ama Sayın Başbakan ne yapıyor bugün, Amerika'ya bir heyet gönderiyor. Kürt milletvekillerini gönderecek. Kürt halkı adına gönderecek. Kürt halkı demekten çekinen, Kürtlerin demokratik taleplerini görmezlikten gelen, Kürtlüğünü inkar edenler nasıl Kürtlerin temsilcisi olarak gidebiliyorlar? Kürtler aptal değil." ‘RÜŞVETLE OY ALINDI’ Dün seçim döneminde geliştirilen milliyetçi şoven dalgaya karşı Kürtlerin Başbakan'ı sığınacak bir liman olarak gördüğünü bu nedenle oy verdiğini dile getiren Türk, "Siz ne yaptınız bu kadar oy almanıza rağmen? Sayın Başbakan DTP'nin oyları belli. Rüşvetlerle, çocuk yardımıyla, Köydeş ile devletin imkanlarını kullanarak o insanların oylarını satın almaya çalıştınız. Bizim oylarımız tertemiz" diye konuştu. ‘PKK’NİN TASFİYE PLANI HALKI SUSTURMAYA DÖNÜK’ PKK'ye yönelik tasfiye planına değinen Türk, bu tasfiye politikasının amacının inancın ve düşüncenin tasfiyesi olduğunu söyledi. Birilerini tasfiye için değil halkı susturmaya dönük bir tasfiye olduğuna dikkat çeken Türk, "Çünkü biz bu mantığı biliyoruz, geçmişte de karşı karşıya kaldık. Geçmişte, dokunulmazlıklarımız gündeme geldiğinde komisyon başkanı kürsüye çıkıp şunu söyledi; "Sizin bir tek hakkınız var, hizmet etme ve susma bunun ötesinde hiçbir şeyinizi kabul etmiyoruz". Bugün aslında mantık budur. Oynanan oyunları halkımızın bilmesi gerekiyor" dedi. Halkın bu oyunları görmemesinin vebalinin büyük olacağını ifade eden Türk, "Sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Kimsenin endişesi olmasın" dedi.

0 Yorum: