Türk: Butto’nun ölümü uluslar arası bir oyun

ANF-ANKARA (28.12.2007) - DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Pakistan eski Başbakanı Benazir Butto cinayetini şiddetle kınayarak, Butto'nun öldürülmesini uluslararası bir oyun olarak niteledi. Türk, "Ortadoğu'yu at oynatılan alana çevirirseniz sonuç olarak çok büyük acılar yaşanır" dedi. DTP Grubu, bugün olağanüstü toplandı. DTP Eş Başkanı Nurettin Demirtaş'ın tutuklanması üzerine yapılan olağanüstü toplantıya 53 belediye başkanı, il başkanları ve MYK üyeleri katıldı. Van Milletvekili Fatma Kurtulan'ın başkanlığında gerçekleşen grup toplantısında Kurtulan, Pakistan Devlet Başbakanı Benazir Butto'nun ölümü nedeniyle Pakistan halkına baş sağlığı diledi. ‘BUTTO’NUN ÖLÜMÜ ULUSLAR ARASI BİR OYUNDUR’ Toplantıda ilk sözü DTP Grubu adına Mardin Milletvekili Ahmet Türk aldı. Sınır ötesi ve içeride geliştirilen operasyonlara değinen Türk, "Bu sürecin bizi daha gergin süreçlere götüreceği ortadır. Operasyonların çözüm olmadığı görülecektir" dedi. Kürt sorunun herkesin sorunu olduğunu ifade eden Türk, "Kardeşlik adımını atan bir halk için ortak adımlar atalım. Bu sorun sorumluluk yüklenmekte çözülür. Başka yerlerde çözüm ararsak, farklı sonuçlar çıkar" diye konuştu. Benazir Butto'nun öldürülmesini uluslararası bir oyun olarak niteleyen Türk, "Ortadoğu'yu at oynatılan alana çevirirseniz sonuç olarak çok büyük acılar yaşanır" dedi. Türkiye'nin Kürt sorununda çözümü dışarıda aradığına dikkat çeken Türk, "Niye bunu ABD'ye dış ülkelere havale ediyorsunuz" diye sordu. Pakistan'da oynanan oyunun Türkiye'de de oynandığına dikkat çeken Türk, şunları söyledi: "Pakistan'daki sorunla, Türkiye'deki sorun farklı bir sorun değil. Bu bir domino oyunudur. Bu ülkeyi bu oyunun bir parçası haline getirmemeye çalışmalıyız. Bütün içtenliğimle söylüyorum bu süreç hepimizi içten yaralamıştır." ‘ÖZGÜRLÜĞÜN PARTİSİYİZ’ Hükümetin bölgede siyasal İslam'ın örgütlenmesine göz yumduğunu kaydeden Türk, Kürt sorunuyla ilgili bir gelişmede çalışmaların tümüyle engellenerek terörize edildiğini ifade etti. Kürtlerin 2007'de AKP'ye sığındığına dikkat çeken Türk, şunları kaydetti: "AKP'ye büyük umutlar besleyen halkımız 2007'de, bu partiyi liman olarak görerek oyları ile ona sığındı. AKP, 'Kürt sorunun çözmek istiyorum' dedi. 'Birileri beni engelliyor' dedi. Bu halk söylemlerin etkisinde kaldı. Ama şimdi oy verenler bölgede yaptığımız gezide bin pişman olduklarını belirtiyorlar. DTP barışın partisidir. Şimdi bize DTP, Kürtlerin mi, Türklerin mi partisi diye soruyorlar. Biz diyoruz ki partimiz etnik kimlik üzerinden politika yapmıyor. Biz barışın ve özgürlüğün partisiyiz. Tüm Türkiye'nin partisiyiz. Bu halk bu kadar yönelime karşı sesiz kalmayacaktır. Halkımız sesini duyurmalı, çok açık bir şekilde ortaya tavrını ortaya koymalıdır." ‘DEMİRTAŞ SERBEST BIRAKILSIN DTP Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Emine Ayna da Nurettin Demirtaş'ın tutuklamasına değindi. Askerin vesayetin, siyasetten yargıya tüm idari ve siyasi yapının gündemine belirlediğine dikkat çeken Ayna, "Tutuklu yürütülen soruşturma, adil yargılama hakkının ihlali olarak devam etmektedir. AB ilerleme raporuna göre askeri mahkemelerin sivil kişileri yargılaması önlenmiştir. Ancak eşbaşkanımız bir hukuksuzluk örneği olarak, hem serbest bırakılmamakta hem de askeri mahkemede yargılanmaktadır. Bu karmaşaya son verilerek Sayın Nurettin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerekir" diye konuştu. ‘KÜRTLERİN SABRI ZORLANIYOR’ Meclis'te olmayı Türkiye'nin sorunlarını çözme açısından fırsat olarak gördüklerine dikkat çeken Ayna, "Türkiye'de Kürt sorunu vardır ve çözümü kesinlikle operasyonlar değildir" dedi. Operasyonun ölüm anlamına geldiğine dikkat çeken Ayna, şunları ifade etti: "Sorunu sadece kaç Kürdün Meclis'e girdiği, vekil olduğu üzerinden basite alırsak çözemeyiz. İlk kez bu Meclis'e Kürt vekiller girmiyor. Sorun bu kadar basit değildir. Ancak DTP ile Meclis'e ilk kez Kürt sorunu ve çözümü konusunda farklı ve doğru tespitler öne süren bir parti giriyor. Doğaldır ki söylediklerimiz, savunduklarımız 85 yıllık resmi söylemlerin dışındadır. Bu nedenle de kolay sindirilemiyor. Ama artık şu da bilinmeli ki sürekli olarak resmi kurumların hassasiyetlerini düşünerek her şeye katlanan Kürtler ve demokrasi kurumlarının sabır sınırları zorlanmaya başlanıyor." Ayna bu söyleminin tehdit gibi algılanıp, "Ne yaparsınız yani?" şeklinde algılanmasının despotluğun göstergesi olacağını kaydetti. ‘HERŞEYİ GÖZE ALIYORUZ Çok kültürlülük, dillilik, dinlilik ve mezhepliliğin Türkiye'nin gerçeği olduğuna işaret eden Ayna, "Siz yok sayınca yok olmuyor. Bu toprakların yönetim ve idari yapıları buna göre şekillenmelidir. Üniter yapı içerisinde Cumhuriyet'in felsefesini demokratikleştirmeli ve idari yapılanmasını demokratik özerk bir yapıya kavuşturmalıyız. Operasyon yaparak, 'Sessiz ol yoksa seni Meclis'ten atarım, partini kapatırım, tutuklarım' tehditleri ile sadece ve sadece Türkiye'ye ve geleceğimize zarar veriliyor. Yoksa biz demokrasi mücadelesi yürütücüleri her şeyi göze alarak doğruları söylüyoruz. Yapılması gerekenleri yapıyoruz. Ve söylemeye ve yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Ayna, yeni yılın barış ve kardeşliğe vesile olmasını diledi. Toplantı basına kapalı devam etti.

0 Yorum: