Kürt dili başta olmak üzere farklı dilleri kabul etmemek için şimdi ne mazeret bulacaksınız?

Şimdi ne mazeret bulacaksınız?kurdum-anadil2
Kürt dili başta olmak üzere farklı dilleri kabul etmemek için sürekli olarak Fransa'yı referans alan Türkiye'nin gerekçesi kalmadı. Fransa, Fransızca dışındaki 75 dili resmen tanıdı
Tek dil, devlet devlet, tek kültür, tek kimlik ideolojisiyle şekillenen ulus-devletlerin temelinin atıldığı 1789 devriminden bu yana Fransa'da bir ilk yaşandı. Fransa'da devrim niteliğini taşıyan bir anayasa değişikliği yapıldı. Fransa, 'bölgesel dilleri Fransa'nın değerleri' olarak gören anayasa değişikliğini yaptı. Fransa, kendi sınırları içerisinde konuşulan 75 farklı dili resmen tanıdı. Bu değişiklikle birlikte; Fransız ulus-devlet yapısını örnek alan ve aynı zamanda Fransa'daki uygulamaları sürekli olarak uluslararası platformlarda ileri sürerek başta Kürtler olmak üzere farklı halkların dillerini ve kültürlerinin yok sayılmasına gerekçe uyduran Türkiye'nin bundan sonra nasıl bir gerekçeye sığınacağı ise merak ediliyor.
Fransa'daki değişiklikle Korsika, Breton, Alsas, Oksitan, Bask, Katalan hatta güneydeki Languedoc bölgesinin dilleri Fransız mirası sayıldı. Hint Okyanusu'ndan Afrika'ya uzanan sömürge coğrafyasındaki topraklarda konuşulan dillerin yanısıra Bernes ve Pikard gibi çok az temsilcisi kalmış diller de bu kapsama alındı. Artık okul bahçesinde ya da sınıfta Bretonca, Oksitanca ya da Alsasca konuşan çocuklar cezalandırılamayacak. Gelecek yıldan itibaren yol tabelalarından lokanta masasındaki mönülere, ulaşımdan eğitim ve medyaya dek birçok alanda Fransızca ile birlikte yerel diller de kullanılacak. Bunun için, milyonlarca Euro harcanacak. Değişikliklerin yapılmasında, Korsikalı, Breton ve Alsaslıların sıkı lobisinin büyük etkisi oldu.
Korsika dili tanınıyordu
Bu arada Fransa'da bölgesel dillerin eğitimi 1951 tarihli bir yasanın çizdiği çerçeve içinde yapılıyordu. Buna göre, bölgesel diller kendi bölgelerinde bazı resmi ve özel okullarda seçimlik ders olarak okutuluyor. Aynı şekilde üniversitelerde de bu dillerin eğitimi yapılıyor. Fransa'da öne çıkan ve eğitimi yapılan bölgesel diller arasında Brötonca, Baskça, Alsazca, Katalonca, Korsika dili ve denizaşırı topraklarda konuşulan Kreol ağırlıklı diller, gündelik hayatta ve kültürel etkinliklerde rahatça kullanılıyor. Bugün için genel yaklaşıma göre bölgesel diller, Fransa'da 'Fransız ulusunun birliğine katkıda bulunan tarihsel ve bölgesel kültür gelenekleri' olarak kabul ediliyor ve yaşatılmaya çalışılıyor.
Öte yandan bu dillerin bir bölümünün özelliği, Fransa'nın sınır komşusu ülkelerde resmi dil olarak kullanılmaları. Örneğin Katalonca ve Baskça İspanya'nın belirli bölgelerinin resmi dilleri. Alzasca, Almanca'nın bir diyalekti. Flamanca Belçika ve Lüksemburg'da resmi dil. Bu diller içinde Korsika dili, adanın özel statüsü nedeniyle bazı hukuki metinlerde 'bölgesel dil' olarak değil de 'Korsika dili' olarak geçiyor.
Karşı çıkanlar var
Fransa, 1958 Anayasası'na aykırı diye Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Sözleşmesi'nin gereğini yapmıyordu. 1635'te kurulduğundan beri Fransızca'nın saf kalması için mücadele eden dil ve gramer kurumu Lakedemi Fransez, anayasa değişikliğini önlemek için çok sert bir açıklama yapmıştı: 'Yerel dillerin tanınması Fransız ulusal kimliğine saldırıdır.' Aksini savunanlar ise akademiyi 'gülünç miras ve modası geçmiş milliyetçi' diye eleştirmişti.
Türkiye ne yapacak?
Bu arada sürekli olarak Fransa'yı örnek alan ve böylece Kürt dili başta olmak üzere farklı kültür ve dilleri yok sayan Türkiye'nin Fransa'daki bu değişiklik sonrası neyi gerekçe göstereceği merak konusu. Ayrıca Türkiye'nin AB üyeliği için en kritik iki siyasi kriterlerin başında gelen anadilde eğim konusu da Fransa'daki bu değişiklikten nasıl etkilenecek bir bilinmez olarak duruyor. AB ile müzakerelerde Türkiye, Kürtçe'nin eğitim dili olarak kullanılmasına 'üniter devlet yapısı ilkeleri' bahanesiyle ısrarla karşı çıkıyor. Bilindiği üzere, bu ilkeler büyük ölçüde Fransa'dan alınmış ilkeler.
İlk yürüyüş Diyarbakır'dan
tzpkurdizimananadilkurtce
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan, sık sık 'Kürt dili üzerinde her hangi bir baskı yok' açıklamalarında bulunsa da Kürt dili üzerindeki asimilasyon politikası yeni eğitim-öğretim yılında da sürüyor. Okulların açılacağı 8 Eylül'den itibaren Kürtler, TZP Kurdi'nin öncülüğünde birçok kentte 'Anadilde eğitim istiyorum' kampanyasının startını verdi. TZP Kurdi'nin önceki gün açıkladığı miting, yürüyüş ve sokak eğitimleri kapsamında ilk tepki Diyarbakır'dan verilecek. Kürtçe eğitim talebinde bulunan aileler, çocuklarıyla birlikte İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürüyüş düzenleyecek.
Kürt Dil Hareketi'nin (TZP Kurdi) Diyarbakır'da 27-28 Ağustos tarihlerinde yaptığı Kürtçe konferansta aldığı 'edî Bes e, Kürt diline eğitim hakkı tanınsın' kampanyası kapsamında Diyarbakır'da 7 Eylül'de Dicle Fırat Kültür ve Sanat Merkezi'nin (DFSKM) öncülüğünde İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne anadilde eğitim isteyen çocuklar ve aileleriyle birlikte yürüyüş gerçekleştirecek. DFSKM yöneticisi ve tiyatro sanatçısı Osman Xunav, en demokratik hakları olan anadilde eğitim hakkını kullanacaklarını ve kendi dilerinde eğitim görmek istediklerini ifade ederek, 'Artık yeter Kürt halkı en doğal hakkı olan anadilde eğitim hakkını istiyor' dedi. Kürt dilinin baskı ve imhalarla karşılaştığını vurgulayan Xunav, gereken her türlü mücadeleyi geliştireceklerini belirtti. Xunav, şöyle konuştu: 'Biz yıllardır anadilde eğitimin artık resmi bir dayanağa oturtularak geliştirilmesi gerektiğini ve anadilimizde okuyup yazmak istediğimizi söylüyoruz. Fakat hiçbir şekilde bize hiçbir cevap verilmiyor. Biz bu yüzden 7 Eylül günü Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürüyeceğiz. Anadilinde eğitim görmenin bir hak olduğunu savunan herkesin çocuklarıyla beraber yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz.' Xunav, DFSKM önünde başlayacak olan yürüyüşün İstasyon Caddesi üzerinde bulunan Milli Eğitim Müdürlüğü önünde sona ereceğini sözlerine ekledi. TZP Kurdi'nin öncülüğünde 1 Ekim'e kadar Bölge'nin tüm il ve ilçelerinde miting, yürüyüş ve sokaklarda Kürt dili eğitimleri gerçekleşecek. ALTERNATİF

0 Yorum: