Ayrım yapmıyormuş yalanı

tayyiperdogan2627 Erdoğan DTP’li belediyelerin hiçbir ayrımcılığa tabi tutulmadığını iddia etmesine rağmen, AKP Hükümeti tarafından bugüne kadar Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin 8 projesi ya engellendi ya reddedildi ya da 2009 sonrasına ertelendi.

Türkiye Başbakanı Erdoğan, Amed, Dersim, Van, Yüksekova ve Hakkari illerine yaptığı ziyaretlerde kitlesel olarak protesto edilmişti. Buna tepki olarak “Beğenmeyen çeker gider” açıklamalarıyla büyük tepki toplayan Erdoğan, “Paraysa paranı alıyorsun hemen. Bir tanesi çıkıp diyemez ‘AKP iktidarı ayrım yapıyor bize’ diye” şeklinde DTP’li belediyeleri suçladı.
Ayırım yapılıyor
AKP Hükümeti, kendi belediyelerinin bütün krediyle desteklenen projelerini anında onaylıyor. Kaynak kesintilerinde minumum payı esas alıyor. Borçlanma limitleri yükseltip, merkezi yatırımlarla destekliyor. Ancak DTP’li belediyeler için bütün negatif faktörler devrede: Kesintiler en yüksek seviyede tutuluyor. Borçlanma limiti sıfır. Merkezi destek yok. Uluslararası kredi desteği engelleniyor. Büyük projeler erteleniyor.
Amed örneği
Sadece DTP’li Amed Büyükşehir Belediyesi’nin 8 büyük projesi ya engellendi ya reddedildi ya da 2009 yılı sonrasına ertelendi. DTP’li Amed Büyükşehir Belediyesi’nin engellenen projeleri şöyle; Türkiye’nin 16 büyük şehir belediyesinden biri olan Büyükşehir Belediyesi, Katı Atık Entegre Tesisi olmayan tek belediye. Amed halen vahşi depolama yöntemi ile çöplerini bertaraf ediyor. Büyükşehir Belediyesi 2006 yılında Katı Atık Entegre Tesisi Projesi hazırladı ve finansmanı için Çevre ve Orman Bakanlığı’na sundu ve Avrupa Birliği’nin altyapının uyumlulaştırılması için Çevre Bakanlığı emrine verdiği 400 milyon Euro’luk fondan yararlanmak istedi. AB kriterlerine uygun proje getirenlere bu kaynaktan yüzde 75’i hibe olmak üzere verileceği belirtildi. Büyükşehir Belediyesi proje dosyasını detaylı olarak hazırladı ve Bakanlığa gönderilen 44 proje içinde ilk üçe girdi. Proje değerlendirme toplantılarında övüldü. Ancak 3’üncü sırada gösterilen ve resmiyet kazanacak olan DTP’li Büyükşehir Belediyesi’nin 22 milyon Euro’luk Katı Atık Projesi bir anda Bakanlık kararı ile listeden çıkarıldı. Amed’e haksızlık yapıldığı yönünde itirazlar ve bakan, milletvekilleri nezdinde girişimler sonucu proje 8’inci sıraya yerleştirildi. Başbakan, “Ayrımcılık yok” dese de övgüyle söz edilen proje, 3’üncü sıradan 8’inci sıraya alınarak 2009-2013 yatırım programına alındı.
‘Almanya ‘tamam’ dedi Hükümet reddetti’

-Engellenen bir diğer proje ise Katı Atık Yönetimi Etüt Projesi oldu. Alman Kalkınma Ajansı (KFW) ile 500 bin Euro’luk hibe anlaşması yapılmış, ancak bu hibe DPT’nin 14 Şubat 2005 tarihli yazısı ile projenin İller Bankası’ndan alınabilecek krediyle yapılabileceği görüşüne dayanılarak reddedildi.
- Dicle Vadisi Rehabilitasyonu Etüt Projesi için Türk-İspanyol Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü kapsamında 350 bin Euro hibe sağlanmasına karar verilmesine rağmen, bu proje Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından 3 Nisan 2005 tarihli yazı ile projenin 2005 yatırım programında olmaması gerekçe gösterilerek reddedildi.
-Diş İmplant Projesi için Güney Kore Büyükelçiliği ve EAID (Avrupa-Asya Diş Hekimliği Akademisi) ile hibe anlaşması yapılmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın 20 Haziran 2005 tarihli yazısında yabancı hekimlere çalışma izni verilemeyeceği gerekçesiyle bu proje de reddedildi.
- Suriçi Tramvay projesi için Deutsche Bank ile 5 milyon Avro (15 yıl vadeli 5 yıl ödemesiz) kredi anlaşması yapılmasına rağmen İller Bankası Genel Müdürlüğü 16 Mart 2005 tarihli yazısı ile teminat veremeyeceğini bildirdi ve proje rafa kaldırıldı.
-Kentsel Gelişim Projesi, 2005 Türkiye-AB Malî İşbirliği Programı’na sunulmuş ve Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği’nce 9 milyon 926 bin Euro hibe sağlanmasına karar verilmesine rağmen, 18 Nisan 2005 tarihli DPT yazısında hibenin 6 milyon Euro’ya indirilmesi ve kalan miktarın diğer illere dağıtılması kararlaştırılmıştır. Ancak diğer illerden proje sunulamadığı için geriye kalan yaklaşık 4 milyon Euro hiçbir bölge belediyesine kullandırılmadı, sağlanan hibe heba oldu.
-Aziziye Kentsel Dönüşüm Projesi için Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası ile 30 milyon Euro kredi anlaşması konusunda görüş birliğine varılmış, ancak yine DPT yatırım programında yer almadığı için resmi anlaşmalar yapılamadı.
Diyar A.Ş Genelgesi
Amed dışında neredeyse tüm Büyükşehir belediyelerinin kamu şirketleri bulunuyor. Büyükşehir Belediyesi’ne hibe yoluyla devredilen ve kentin kalkınmasında önemli bir işlev yüklenen Diyar A.Ş. ise hakkında dönemin İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu imzalı bir genelgeyle lağvetme kararı alındı.kazim-kurt
HİKMET ERDEN/ DİHA/AMED



Hakkari’ye yatırım yapmış!
Tugay ve Alay’ın bulunduğu kentte, 2005 yılında bir de Tümen eklendi. Her yıl Bolu, Kayseri, Denizli ve Edirne’den askeri birlikler sevk ediliyor. 85 yıllık T.C, geçici güvenlik bölgeleri ile kuşattığı kente, eğitim, sağlık ve ulaşım hizmetini bile normal seviyeye çıkaramadı. Erdoğan’ın gereken bütün yatırımların yapıldığını savunuğu Hakkari, 30 yıldır silahların gölgesinde. OHAL’in fiili olarak devam ettiği, adeta askeri bir cezaevini andıran kente tek bir yatırım yapıldı: Askeri taburlar! Tarihi ve turistik mekânlarıyla tanınan Hakkari, 1978 yılında ilan edilen sıkıyönetim, 1980 askeri darbesi ve 1987 yılında ilan edilen OHAL uygulamasından bu yana askeri yöntemlerle idare ediliyor. Daha önceleri turistlerin çadır açtıkları dağlarda ve yaylalarda şimdi asker kulübeleri bulunuyor. 1999 yılında OHAL’in resmi olarak kaldırılmasına rağmen, OHAL fiili olarak geçici güvenlik bölgesi uygulamasıyla devam ediyor. Binlerce askerin konumlandığı Hakkari’ye yapılan tek yatırım ise askeri yığınak!
Tarihi askerler işgal etti
Hakkari ve Bay kalelerine, Merzan Mahallesi sırtlarındaki tepe ile Gopsı ve Berçelan yaylasına giden yol üzerinde kurulan asker ve özel tim kulübeleriyle cezaevi görüntüsünün verildiği kentte, 1999 yılından sonra sürekli asker yığınağı yapılmaya devam edildi. Tugay ve Alay’ın bulunduğu kentte, 2005 yılında bir de Tümen eklendi. Aralıksız süren operasyonlar nedeniyle her yıl Bolu, Kayseri, Denizli ve Edirne’den askeri birliklerin sevk edildiği kentte, özel harekat timleri, korucular ve polislerin de sayıları bir hayli kabarık.
Hastalar Van’a sevk ediliyor
Hakkari ve ilçelerinde sağlık alanında yaşanan ciddi sorunlar da devam ediyor. Kentteki hiçbir hastanede yoğun bakım ünitesi bulunmuyor. Uzman doktor yetersizliği nedeniyle hastalar daha çok Van’a sevk ediliyor. Çukurca İlçesi ile Derecik Beldesi’nde hastane olmaması nedeniyle de vatandaşlar büyük sıkıntı yaşıyor. SES Hakkari Şube Başkanı Musa Bor, sağlık alanında ciddi adımların atılması gerektiğini belirtti. Bor, kente gelen doktorların askerlik yapar gibi gitmek için gün saydığını dile getirerek, “Burada yeni iki hastane yapıldı. Ama hem araç gereç hem de personel alanında ciddi sıkıntılar yaşanmakta. Hastaların büyük bölümü Van’a sevk ediliyor. Bu da vatandaşlara ekonomik olarak büyük bir yük oluyor. Kalıcı çözümler bulunmalı” dedi.
Olmayan üniversiteye rektör atandı
Hakkari eğitim alanında da Türkiye’de başarısız iller arasında son sıralarda yer alıyor. Üniversite yapılması kararına rağmen inşaatı bile yapılmaya başlanmayan üniversiteye sık sık rektör ataması yapılıyor. Son olarak Rektör Prof. Dr. İbrahim Belenli için sadece küçük bir oda tahsis edilerek, üniversitesinin alt yapı çalışmasını yürütmesi istendi. Bin 500 öğretmen açığının bulunduğu kentte, açık vekil öğretmenlerle giderilmeye çalışılıyor. Eğitim Sen Hakkari Şube Başkanı İsmail Ata, eğitim alanında Hakkari’de bir çöküşün olduğuna dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Buraya gelen öğretmenler zorunlu eğitimi bitirdikten sonra kaçıyor. Bunun için şuan köylerin büyük bölümünde eğitimle alakası olmayan insanlar atanmış ve bunlar öğrencilere ders veriyor. Yine Hakkari’nin hiçbir okulunda bilgisayar sisteminden öğrenciler yararlanmamakta. Binaların büyük bölümünde sorunlar yaşanıyor. Barınma sorunu en büyük sorun olarak insanların karşısına çıkıyor. Bu kadar sıkıntılar içinde öğretmenler sürgün edilirken, sorunun çözümüne yönelik hiçbir adım ise atılmıyor.”
Kurt: Bol bol dağlar bombalanıyor
Hakkari Belediye Başkanı Kazım Kurt ise Erdoğan’ın dünyanın parasını aktarsa bile Hakkari’yi almaya gücünün yetmeyeceğini söyledi. Kurt, Başbakan’ın halkın iradesini teslim almak istediğini; ancak bunu asla başaramayacağını dile getirerek, Erdoğan’a halkın 2 Kasım’da gereken dersi verdiğini söyledi. Başbakan’ın Hakkari’de aldığı tepkiye karşı ne yapacağını bilemediğini ifade eden Kurt, şunları kaydetti: “Ancak bunu iyi bilmelidir. Önümüzdeki seçimde de halk gereken cevabı en sert şekilde verecektir. Bizim yaptığımız hizmetler ortadadır. Eğer Başbakan bir sorunu dile getirecekse bunun en önemli örneği Van Belediyesi’dir. Oradaki yolsuzluklar ortada olmasına rağmen kimse ses çıkarmıyor. Başbakan’ın Hakkari’ye yaptığı tek yatırım bol bol dağları bombalamasıdır. Başbakan saygısızlıktan bahsediyor. Eğer bir saygısızlık varsa nüfusu 40 milyon olan bir halka ‘Çek git’ diyenin yaptığıdır.”
SIDDIK GÜLER/ DİHA/HAKKARİ YENİ ÖZGÜR POLİTİKA

0 Yorum: