PKK’nin 15 Aralık 1995 yılında tek taraflı ateşkes ilan etmesinden hemen sonra Şırnak’ın Güçlükonak (Fanak) ilçesine bağlı Gêrê (Çevrimli) ve Yatağan köylerine 12 Ocak 1996 günü baskın yapan askerler, eski korucular Abdullah İlhan, Ahmet Kaya, Ali Nas, Neytullah İlhan, Halit Kaya ve Ramazan Oruç’u gözaltına aldı. PKK’ye yardım ettikleri iddiasıyla gözaltına alınan köylüler, Taşkonak Jandarma Taburu’na götürüldü. 15 Ocak günü ise Koçyurdu köyü korucularından Hamit Yılmaz, Abdulhalim Yılmaz, Mehmet Öner ve Lokman Özdemir , “görev var” denilerek Ramazan Nas’a ait minübüsle aynı Tabur’a götürüldü. Gözaltındaki köylüler ve “görev” için götürülen korucular, Taşkonak Taburu’nda, Nas’a ait 56 AH 320 minibüse bindirilerek yola çıkarıldı. Minübüs Tabur ile Koçyurdu köyü arasında silahlı bir grup tarafından durdurularak kurşun yağmuruna tutuldu ve ardından içindekilerle birlikte yakıldı. Olaydan bir gün sonra Ankara’ya götürülen gazetecilere katliamın PKK tarafından gerçekleştirildiği söylendi.
Güçlükonak saldırısından sonra PKK, olayla ilgisinin olmadığını bir kınama mesajıyla açıklamıştı. PKK’nin bu iddiasının Türkiye’de kabul görmediyse de yıllar sonra gerçek Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) aynı yönde verdiği karar sonucu ortaya çıkacaktı. PKK, katliamla ilgisi bulunmadığını duyururken, öldürülen köylülerin yakınları da katliamdan devleti sorumlu tuttu. Olay üzerine Şanar Yurdatapan öncülüğünde aydın ve sanatçıların oluşturduğu Barış İçin Bir Araya Çalışma Grubu, 13 Şubat tarihinde katliamı incelemek üzere Güçlükonak’a gitti. Heyet yaptığı incelemelerin ardından katliamın devlet güçlerince gerçekleştiğini duyurdu ve Genelkurmay Başkanlığı hakkında suç duyurusunda bulundu. Katliam kurbanlarının yakınları askeri yetkililerin baskılarına rağmen 12 Temmuz 1996 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu. Güçlükonak Katliamı davası AİHM’e götürüldü ve burada Türkiye mahkum edildi. Öldürülenlerin yakınlarının açtığı davada, Belkiza Kaya, Meryem Demir, Emine Erbek, Resit Özdemir, Ibrahim Yilmaz, Osman Özdemir, Ramazan Kaya, Osman İlhan ve Selahattin Nas ile Ibrahim Kaya’ya 15′er bin euro manevi tazminat verilmesi kararlaştırdı. Bununla birlikte Türkiye İbrahim Kaya’ya 5 bin 160 euro maddi tazminat ödenmeye mahkum edilirken, diğer sekiz kişiye de 3′er bin euro ödenmesine karar verdi.
Katliamın kontrgerilla tarafından yapıldığını iddia edenler ise yargılandı. Az sayıdaki cesaretli aydın bunu dile getirdiği gerekçesiyle “Ordunun manevi şahsiyetini tahkir ve tezyif” iddiasıyla yargılandı. İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Şanar Yurdatapan, Petrol-İş Sendikası Eski Genel Başkanı Minür Ceylan ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şube Eski Başkanı Ercan Kanar 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment