Taziye Mesajları/ Kürt edebiyatçısı, roman yazarı Mehmet Uzun, bugün (11.10.2007) saat 11.05 sıralarında Diyarbakır’da yaşamını yitirdi. Ailesi tarafından sabaha karşı saat 03.00 sıralarında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Uzun’un kalbi, ne yazık ki bu kez, yakalandığı amansız hastalığın pençesinden kurtulamadı. Kürtler, bir kavga adamını, bir edebiyatçısını daha yitirdi Kürt edebiyatçısı, roman yazarı Mehmet Uzun, bugün (11.10.2007) saat 11.05 sıralarında Diyarbakır’da yaşamını yitirdi. Ailesi tarafından sabaha karşı saat 03.00 sıralarında rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan Uzun’un kalbi, ne yazık ki bu kez, yakalandığı amansız hastalığın pençesinden kurtulamadı. Ömrünün tümünü Kürt halkının özgürlüğüne adayan Mehmet Uzun, gazeteci olarak başladığı yazarlık yaşamını, işkence ve hapisliklerden sonra çıktığı yurt dışında, sürgünde, bir edebiyatçı, romancı olarak sürdürdü. Sürgün yaşamının acılarını iliklerine kadar yaşayan Uzun’un gönlü, daima ülkesindeydi, halkındaydı... O, sürgün yaşamının tüm olumsuzluklarına rağmen, bu kez halkının yolunu kalemi ile aydınlatmaya başladı. Romanlarıyla halkının özgürlük mücadelesine ışık oldu. Uzun’un acılarla dolu yaşamının yükünü taşıyan kalbi, ansızın yakalandığı kanser hastalığı sonrasında geri döndüğü ülkesinde, Diyarbakır’da halkının arasında durdu. O, haksızlıklara karşı sürdürdüğü mücadelesini, kansere karşı da dirençli bir şekilde sürdürdü; ona boyun eğmedi. Kısa bir ömrün kaldı, geri dönme, İsveç’te kalarak tedavini sürdür, diyenlere inat, sürgün yaşamına son verdi ve birkaç günlük ömrünü, direnci ve inancıyla birkaç yıla kadar uzattı. Aramızdan ayrılmamak için sonuna kadar direndi. Ancak Uzun’un bedeni, onurlu ve bir o kadar da mücadeleci inancı kadar dirayetli çıkmadı; sürgünlerde ve hastalıkta yorgun düşen kalbi, kanser hastalığının acılarına daha fazla dayanamayarak, bu sabah durdu. Biz Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı (KÜRT-KAV) olarak, Mehmet Uzun’un kaybından dolayı derin bir üzüntü içerisindeyiz. Uzun’u ve onun inançlı yürüyüşünü sözcüklerle anlatmak zor. Tüm Kürt halkının başı sağolsun. Tüm inançlı kavga adamlarının, özgürlük yanlılarının başı sağolsun. Tüm dünya edebiyatçılarının, roman yazarlarının başı sağolsun. Ailesinin ve dostlarının başı sağolsun. 11.10.2007 / Stenbol Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı (KÜRT-KAV) Yönetim Kurulu Tarlabaşı Bulvarı Çorbacı Sk. No: 13 Taksim / İSTANBUL / TÜRKİYE Tel/Faks: 0.212.253 90 18 kurtkav@gmail.com / info@kurt-kav.org ************ Kürt Halkının ve Edebiyatseverlerin Başı Sağolsun Büyük bir üzüntü ile Kürt edebiyatının usta kalemlerinden biri olan Mehmet Uzun’un vefat haberini almış bulunuyoruz. Mehmet Uzun belki fiziki olarak aramızdan ayrılmış olabilir, ancak Kürt diline ve edebiyatına yaptığı katkılar ile sonsuza kadar yaşayacaktır. Kürt edebiyatseverleri ve Kürt dilinin özgürlüğü için mücadele yürütenler onun kalemini yerde bırakmayacaktır. Biz İstanbul Kürt Enstitüsü olarak, onun yaşamını adadığı Kürt dili ve edebiyatının korunması ve geliştirilmesi mücadelesini aynı kararlılıkla sürdürme sözü veriyoruz. Mehmet Uzun da tıpkı Apê Musa, Apê Feqî gibi nice Kürt dilinin aşığı gibi mücadelemizde yaşayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, başta aliesi olmak üzere, bütün Kürt halkının ve edebiyat dostlarının başı sağolsun diyoruz. İstanbul Kürt Enstitüsü ***** BAŞSAĞLIĞI MESAJI HALKIMIZA Halkımzın mücadelesinde onurlu duruşu ile, Kürt edebiyatına kazandırdığı eserleri ile, Kürt halkının gönlünde, yüreğinde taht kuran saygın yazarımız, Mehmet UZUN’un vefatını üzüntü ile öğrendim. Onun dünyası, uzun bir sürgünlük döneminde hep halkı ve edebiyatı idi. Eserleri ile yasaklı Kürt dilini sahiplendi. Yasaklı olmasına rağmen Kürt dili ile dünya edebiyatına armağanlar sunmaya devam etti. Yüzümüzü ak etti Siverek’li Mehmet UZUN. Bu kadim halkın dilini yasaklayanların da yüzünü kara etti. „İşte şimdi yine sizlerle beraber Diyarbakır'dayım. Toprağımdayım.“ diyordu. „Halkımın moral desteği ile bugünlere geldim. Ez qurbana wan im (Halkıma kurban olurum).“ diyordu Mehmet UZUN. Onu ona yakışan bir şekilde 13 Ekim 2007 Cumartesi günü öğle namazı sonrası Diyarbakır’da kadim toprağın kucağına teslim edeceğiz. Hepimiz son yolculuğunda onun ile beraber olacağız. Hak ve Özgürlükler Partisi adına hemşehirlim, Mehmet UZUN’un başta eşi ve çocukları olmak üzere Brodirej Ailesine, dünya ve Kürt edebiyatı camiasına, kadim Kürt halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum. (11. Ekim 2007) Sertaç BUCAK Genel Başkan Değerli yazarımız Mehmet Uzun Hayatını kaybetti. Kürtler için her kayıp erken kayıptır. Kürt davasına kafa ve gönül vermiş her Kürt bireyinin yaşamından düşmanları yıllar çalıp götürmüştür. Türk katliam birimleri, „gözünün içine bir kez baktığımız her Kürt beş yaş birden yaşlanır“ demişleridi. Mehmet Uzun yıllarca sürgünde kaldı. Yabancısı olduğu ellerin buz havasını soludu. İtildi. Çoğu zaman kendini isitenmeyen bir evde misafir gibi hissetti. Sürgün ve gurbet yorgunu gövdesini Kürdistan‘a taşıdığında ne hissetmişti? "Bütün dünyaya duyurun. Ne Boston'daki hastane, ne de İsveç'teki, artık dünyamda yok. Bundan böyle Diyarbakır var. Varsa yoksa Diyarbakır. Zaten Diyarbakır'ın gönlümde hep ayrı bir yeri vardı. Edebiyatımda da, yazdıklarımda da bu böyleydi. İşte şimdi yine sizlerle beraber Diyarbakır'dayım. Toprağımdayım. Yukarı Mezopotamya toprağının, Diyarbakır’ın bana şifa olacağından emindim. Halkımın moral desteği ile bugünlere geldim. Ez qurbana wan im (Halkıma kurban olurum). Bütün yazdıklarımı Kürd halkı için, sizler için yazdım. Bütün dünyaya sizlerin aracılığınız ile sesleniyorum." Bu ses şimdi yok. Ama kitapları her evde ve Kürdistan’nın her yerinde var. Ne iyi ki, hep Kürtçe yazdı. Geleceğin Kürt nesilleri “bize Kürtçe kitap mirası bırakılmadı” demeyecekler. Diyarbekir, Mehmet Uzun’u saracaktır. Yaralı Kürt nesillerinin ve beylerinin ebedi konuğu olacaktır. Kürt halkının başı sağ olsun. Ailesinin, dostlarının başı sağ olsun... Hepimizin başı sağ olsun... Mehmet Uzun Kürt özgürlüğünde daha iyi anlaşılacaktır... Kürdistan Post adına... Yaşar Kaya Hasan Bildirici
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment