Gönderen: rizgarionline Tarih: 11.10.2007 Saat: 16:36 Katkıda Bulundu rizgarionline Ruşen Çakır*/Sözün bittiği noktadayız: Tam tersineTerörden genellikle “sözün bittiği yerde başlar” diye söz edilir. Teröristin, söyleyecek sözü olmadığı veya kalmadığı için silaha başvurduğu tespiti bir yere kadar doğru olabilir. Ancak Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in hemen genel bir kabul gören, “sözün bittiği noktadayız” sözleri için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çiçek’in bu sözleri, sorunun çözümü için şiddete başvurmaktan başka seçenek kalmadığı şeklinde anlaşıldı ve onay gördü. Halbuki bir siyasetçi, ülkenin kendini üzgün, kızgın ve çaresiz hissettiği dönemde çözüm aramak için konuşmayacak da ne zaman konuşacak? PKK’nın son çırpınışları: Keşke Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi üyelerine “Güneydoğu gezimde bunların terör örgütünün son çırpınışları olduğunu gördüm” dedi. Tabii aklımıza 1980 ve 90’lı yıllarda nice başbakan ve cumhurbaşkanı değişik vesilelerle bu tür cümleler kurdukları ve kısa süre içinde mahcup oldukları geldi. Gül’ün derin gözlemler ve sağlam istihbaratlardan ziyade temenniye dayalı olduğunu düşündüğümüz bu szöleri için, “keşke” demekten başka bir şey yapmak mümkün değil. PKK içinde münferit bir olay: Hiç değil Yine Gül, yine Anayasa Mahkemesi üyelerine “Kolektif bir olaydan ziyade terör örgütü içinde münferit bir olay gibi görünüyor” dedi. Daha önce çok sayıda münferit PKK saldırısı yaşanmış olduğu için pekala doğru çıkabilecek bu değerlendirme, PKK’nın saldırıyı hemen, açık ve tartışmaya yer vermeyecek biçimde üstlenmesiyle yalanlanmış oldu. Zaten saldırının gerçekleşme biçimi vs. bunun tipik bir PKK terör eylemi olduğunu gösteriyordu. Devlet ne zaman şefkat elini uzatsa PKK saldırıyor: Abartılı CumhurbaŞkanI Gül’ün Güneydoğu gezisinin çok başarılı geçtiğini biliyoruz. Ancak eylemin zamanlamasını bu geziyle doğrudan irtibatlandırmak fazla abartılı gözüküyor. Bu tür değerlendirmeleri yapanlar, PKK’yı istediği an, istediği yerde, istediği hedefe saldıran ve istediği sonucu alabilen bir örgüt olarak tasvir ediyorlar. Eylemi sadece siyasi temelde inceleyenler, bir dizi başka ayrıntıyı görmüyor ya da önemsemiyorlar. Bize göre bu saldırı pekala bundan iki-üç hafta önce ya da sonra da olabilirdi. PKK’nın derdi AKP ile: Olabilir ama... Son yıllarda Türkiye’deki Kürt hareketini PKK ve Öcalan denetiminden çıkarıp Barzani, çok da Talabani yörüngesine taşımak isteyenler var. Bu çevreler PKK ile Öcalan’ın AKP’ye karşı orduyu tercih ettiklerini bile iddia edebiliyorlar. Seçimde AKP’nin Güneydoğu’da DTP’yi ezip geçmesi, metropollerdeki Kürt kökenli seçmenin çoğunun AKP’yi tercih ettiği yolundaki değerlendirmeler PKK’nın bu partiye yönelik nefretini artırdığı yorumlarını beraberinde getirdi. Yer yer doğruluk payı bulunsa da analizlere, tıpkı PKK’yı esas olarak AKP’nin azdırdığı yolundaki yorumlara olduğu gibi, mesafeli yaklaşmak lazım. Tek çare sınır ötesi: Kuşkulu YIllardır sınır ötesi operasyonu konuşuyor ve erteleye erteleye ona daha fazla değer kazandırıyoruz. Irak’a nasıl girileceği, ne kadar kalınacağı ve orada neler yapılacağı hakkında bir dizi soru cevaplanmayı bekliyor. Daha önemlisi, önceki benzer operasyonlara bakıp bunun PKK’yı ortadan kaldırmaya yetip yetmeyeceği epey kuşkulu. Başbakan’ın bir ara değindiği gibi, sorunun ana kaynağının kendi topraklarımızda olduğunu kabullenmemiz şart. Öte yandan böylesi bir operasyonun uluslararası kamuoyu tarafından kabul ve destek görme şansı hemen hemen hiç yok gibi. Tam tersine operasyon başladığı andan itibaren PKK teröristlikten “özgürlük savaşçısı” olmaya terfi edebilir. Esas hedef DTP: Fazla spekülatif DTP’lİlerin TBMM’de grup kurmasının bir fırsat mı yoksa risk mi olduğu çok tartışıldı, daha da tartışılacağa benzer. Tabii bu tartışmanın kalbinde DTP ile PKK ve Öcalan arasındaki ilişki ya da ilişkisizlik yatıyor. Şırnak’taki ve benzeri terör eylemlerinin DTP’lileri zor durumda bıraktığı açıktır. Ancak DTP ile PKK’yı eşitlemek ne kadar yanlışsa, onları birbirlerine düşmanmış gibi göstermeye çalışmak da çok abartılı olur. Dolayısıyla PKK’nın Şırnak saldırısıyla esas olarak DTP’yi zora sokmak istediğini söylemek fazlasıyla spekülatif olur. PKK Türkiye’yi Irak batağına çekmek istiyor: Muhtemelen SINIR ötesine karşı çıkanlar Irak’a girmenin faturasının çok ağır olacağını, PKK’nın Türkiye’yi batağa çekmek istediğini ileri sürüyorlar. Haklı olma ihtimalleri çok yüksek. Yine de böylesi bir operasyonun PKK’ya ciddi zararlar vereceği de yadsınamaz. Ayrıca böylesi bir gelişmeyi istemeyen Irak Kürtlerinin PKK’ya belli sınırlamalar getirme ihtimalini de akılda tutmak lazım. Yani sınır ötesi operasyonun kendisinden çok, lafının inandırıcı bir şekilde edilmesinin etkili olabileceği açık. *Vatan gazetesi/11 Ekim 2007
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 Yorum:
glguwipma letxafynp scdycngyj [url=http://www.the-north-face-jackets-sale.com]north face jacket[/url] bobwjldvd vxerzgrja azpspgohi [url=http://www.the-north-face-jackets-sale.com]northface jackets[/url] yaahloglk zigtbilxp dvwkxxzcu [url=http://www.the-north-face-jackets-sale.com]north face jacekts[/url] lllrkrnvv hpqjpavhd gpsentash
Related articles:
http://www.neo-five.com/woody_4.15/newreply.php?p=532770&noquote=1
http://www.tanghistory.net/cgi-bin/bbs/bbs.cgi?a_method=show&slttitle=2012-12-21.23:27:54&username=jwlqfhxrq&userpsd=Ab7f23rSV
http://www.kmdchallengecopenhagen.com/en/challenge-copenhagen/forum/view-postlist/forum-1-challenge-copenhagen/en/challenge-copenhagen/forum/view-post/forum-1-challenge-copenhagen/topic-422-marathon-photoes-has-the-wrong-distance-on-the-photo-certs/post-0/mode-reply
Post a Comment