Tasfiye mi çözüm mü? ABD PAKETİ Mİ ISITILIYOR? Başbakan Erdoğan'ın PKK'ye yönelik 'silah bırakma' çağrısıyla birlikte hükümetin, birçok kez denenen ancak sonuç alınamayan tasfiye planını mı yoksa Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik sivil siyasi açılım projelerini mi devreye koyacağı tartışılıyor. 22 Temmuz seçimleri öncesinde ABD'nin PKK'nin silahsızlandırılarak, yöneticilerinin Avrupa ülkelerine sürgüne gönderilmesi, alt kadroların ise Irak'ın yapısına dahil olmasını öngören bir paketi gündemdeydi. Erdoğan'ın sözleriyle birlikte dikkatler aynı pakete çevrilmiş durumda. TÜRK'TEN 'AÇIK OLUN' ÇAĞRISI Erdoğan'ın sözleri tartışılırken DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk, çözümün artık kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, 'Bizim de söylediğimiz kendi yurttaşını kucaklayan bir anlayışı geliştirmektir. Bunun formülünü de süreç içinde ortak aklı, mantığı koyarak yaratabiliriz. Yavaş yavaş böyle bir mantığın ortaya çıkmasını doğru karşılıyoruz' dedi. Türk, Erdoğan'a şu çağrıda bulundu: 'Bizden istediğiniz nedir? Ortaya koyun biz de elimizden geleni yapalım. Ama siz hiçbir şey ortaya koymadığınız zaman biz ne yapabiliriz ki? PROJE İKNA EDİCİ OLMALI Prof. Dr. Mithat Sancar ise, PKK'nin silahsızlandırılmasına yönelik bir projenin bulunduğunu belirterek, silah bırakmanın çözüm sürecinde önemli bir aşama olacağını kaydetti. Sancar, 'Ancak, teslim olmaya davet temelindeki yöntemler yerine ikna edici bir proje ortaya konursa, muhtemelen PKK silahları bırakacaktır. PKK neyin karşılığı silah bırakmaya razı olacaksa doğrudan bunun şartları konusunda bir şeyler yapılır' dedi. Sancar, çözüm sürecini açacak hukuksal ve psikolojik mesajların yeni anayasa aracılığıyla verilebileceğini söyledi. Plan tasviye mi çözüm mü? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Esas amaç silahların susmasıdır' açıklamasını 'Ya silahları bırakarak dağları değil şehri tercih edecekler ya da şuanki durumlarını sürdürecekler' sözleriyle sürdürmesi hükümetin çözüme dönük bir planının olup olmadığı tartışmasını beraberinde getirdi. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Erdoğan'a 'Bizden istediğinizi açıkça ortaya koyun' çağrısında bulunurken, Prof. Dr. Mithat Sancar da, 'İkna edici bir proje olursa PKK silah bırakacaktır' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan DTP'yi de kapsayan ılımlı açıklamalarını PKK'ye yönelik, 'Ya bunlar silahları bırakarak dağları değil şehri tercih edecekler ve siyasal platformda gerekli olan yarışı sürdürecekler veyahut da şu andaki durumlarını tercih edecekler' sözleriyle yeni bir aşamaya taşıdı. Bu açıklamalar 'Hükümetin yeni bir Kürt planı mı var?' sorusunu beraberinde getirdi. Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ'un geçtiğimiz hafta 'Askeri ve siyasi karar alıcıları rahat bırakın' demesi, hükümet ve asker kanadının ortak hareket ettiğinin yanı sıra siyasi kanadın görüşlerinin askerlerce de paylaşıldığı izlenimini yaratıyor olması açısından dikkat çekti. Şimdi gözler hükümet cephesinde. Erdoğan'ın, birçok kez denenen ancak sonuç alınamayan tasfiye planını mı, yoksa Kürt sorununun demokratik çözümüne yönelik sivil siyasi bir açılım projelerini mi devreye koyacağı tartışılıyor. Planda neler var? 22 Temmuz seçimleri öncesi ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, 'Son birkaç ay içerisinde atılabilecek adımlar konusunda özellikle Türkiye ve Irak'ın üzerinde anlaşabileceği bir paket konusunda çalışıyoruz' demişti. PKK'nin tasfiyesini planlayan pakette, DTP'nin bağımsız adaylarla Meclis'e girmesiyle birlikte PKK eylemliliklerinin durdurulması, ardından silahsızlandırma aşamasına geçilmesi gibi unsurların yer aldığı belirtiliyordu. Paketle ilgili ayrıca PKK üst yönetim kademesinin farklı ülkelere sürgüne gönderilmesi, alt düzey kadroların ise Türkiye'ye dönüşünün yanı sıra Irak'taki yapıya dahil edilmesi (yurttaşlık gibi) gibi seçenekler üzerinde durulduğu dile getiriliyordu. Paketin en önemli boyutunu ise, Ankara'yla Güney Kürdistan arasında bir diyalog sürecinin başlatılmasının oluşturduğu kaydediliyordu. Başbakan Erdoğan'ın 5 Kasım'da ABD ziyaret öncesinde, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın Ankara'daki temasları sırasında da 'kapsamlı bir plan' gündeme gelmişti. Erdoğan'ın son açıklamalarıyla birlikte gözler yeniden aynı pakete çevrilmiş durumda. Türk: Bizden talebiniz ne? Erdoğan'ın sözleri tartışılırken DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk, çözümün artık kaçınılmaz olduğuna dikkat çekerek, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Bence Türkiye'de tartıştıkça bazı şeylerin ortaya çıktığını görmüş oluyoruz. Bizim de söylediğimiz kendi yurttaşını kucaklayan bir anlayışı geliştirmektir. Bunun formülünü süreç içinde ortak aklı, mantığı koyarak yaratabiliriz. Yavaş yavaş böyle bir mantığın ortaya çıkmasını doğru karşılıyoruz. Bizim istediğimiz diyalog pazarlık değil, birbirimizi anlamadır.' Başbakan Erdoğan'a çağrıda bulunan Türk şöyle dedi: 'Bizden istediğiniz nedir? Ortaya koyun biz de yardımcı olalım. Ama siz hiçbir şey ortaya koymadığınız zaman biz ne yapabiliriz ki? Bizden halktan, siyasilerden beklentisi nedir? Bunu açıkça ortaya koymalı. Ondan sonra biz de elimizden geleni yapalım. Yeni anayasa kucaklayıcı olması için nasıl olmalı. Bunun hep birlikte tartışmalıyız.' Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mithat Sancar da, Erdoğan'ın ABD ziyaretinde yeni bir programın konuşulduğunu belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı: 'Öyle anlaşılıyor ki, belli bir program çerçevesinde PKK'nin silahsızlandırması projesi var. Aksi taktirde bunlar ABD gezisinin hemen sonrasında Başbakan tarafından söylenecek sözler değil. ABD, Türkiye, Kuzey Irak Yönetimi ve Irak hükümeti arasında bu konuda görüşmeler yapılıyor. Kürt sorununun çözümünde silahsızlanma önemli bir aşama olur. Teslim olmaya davet temelindeki yöntemler yerine ikna edici bir proje ortaya konursa, muhtemelen PKK silahları bırakacaktır. Öyle olursa Türkiye yeni bir aşamaya kesin olarak geçer.' Sancar yeni anayasanın bu konuda başlangıç olup olmayacağı sorusuna ise, 'Yeni anayasaya çok fazla misyon yüklememek gerekiyor. PKK neyin karşılığı silah bırakmaya razı olacaksa doğrudan bunun şartları konusunda bir şeyler yapılır. Üst düzey kadroların sürgüne gönderilmesi. Kalanlar için de af çıkartılması. Kürt sorununun çözümü sürecini açacak hem hukuksal hem psikolojik mesajlar bu anayasa aracılığıyla verilebilir' yanıtını verdi. Baykal: Erdoğan affı ima ediyor Bir televizyon programında soruları yanıtlayan CHP Lideri Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Güney Kürdistan'a yönelik söylemlerinde 'tereddüt ve gelgitler' bulunduğunu savundu. Başbakan Erdoğan'ın Çek Cumhuriyeti ziyareti öncesi yaptığı 'Amaç silahları bıraktırmaktır' açıklamalarına göndermede bulunan Baykal, şunları söyledi: 'Başbakan'ın çok net olmadığı gözüküyor. Belki dilinin altında bakla var demekte mümkün. Çünkü çeşitli çevrelerde bir plan söylemi giderek yaygın şekilde konuşuluyor. Hem NATO ile hem AB ve ABD ile yakın ilişkisi olan bazı kişilerin bu doğrultuda bir takım yayınlar yapmaya başladığını görüyoruz. Bu bizim çok dikkatli olmamız gereken bir konudur.' Türkiye'nin PKK ile müzakere masasına oturtulması durumunda, ciddi yanlışlık olacağını savunan Baykal, 'Müzakere masası ve silahları bırakın söyleminin altında bir af iması yatıyor olabilir. Af iması topyekün terör terk edilmeden çok tehlikeli bir olaydır. Sadece af değil, onun yanında bazı demokratik açılımlar, taahhüdü yatıyor olabilir' diye konuştu. ANKARA Ersin Öngel

0 Yorum: