İşgal güçlerine karşı her türlü tepki kutsaldır

Kürdistan’da gelişmelerin hangi yönde olacağı noktasında tahmin yürütmek için kahin olmaya gerek yok. Bu kadar savaş çığırtkanlığı yapan Türk genelkurmayı ve basını, hukuksuz ve teröristvari bir şekilde güney Kürdistan'daki köyleri bombalanırken, orada sivil insanlar öldürülürken, yine ayakları kopan ve başları parçalanan hayvanların görüntüleri yayınlanırken, bazıları buna alkış çalıp savaş naraları ve zafer çığlıklarıyla tebriklerini sunmayı da unutmuyorlardı. Madem durum bu ise, şimdi de bunu alkışlamalılar. Böyle bir süreçte, Amed’deki patlamadan herkesin bir sonuç çıkarması gerekiyor. Özellikle kendilerini pazarlığa çıkarmış köşe yazarları, bu asker ve subay kanları üzerinden vicdanları sızlamadan yorum yapmaya devam etsinler. Sen kalk savaş uçaklarınla sivil köyleri yerle bir et, eh birileri de kalkıp Amed de işgal edilmiş Kürdistan’ın başketinde kendine sefa süren ve insanların kanı üzerinden kedini yaşatanlara, insanı tepkisi gösterir. Sonuçta işgal edilmiş topraklarda askeri bir hedefin vurulmasından doğal bir durum olamaz. Bu uluslar arası bir haktır. Vatanı işgal edilmiş her kim olursa, kendini savunmalıdır. Dinen de kendini korumak farzdır ve kendini savunmayan ve onursuzluğu kabul eden, dinsizdir. Bu vatanı işgal edilmiş insanların ve halk topluluklarının en doğal meşru ve insanı hakkıdır. Nasıl ki ABD karşısında Irak’ta Amerikan askerlerini hedef alan eylemler meşru görülüyorsa ve “direnişçiler” diye tabir ediliyorsa, halkın bu tür eylemlerle işgalci güçlere karşı eylem geliştirmesi de en kutsal eylemlerdir ve selamlanması gerekiyor. Şimdi de Fettullah Gülen ve Tayyip Erdoğan gibi din tüccarları ve kendini sonuna kadar Amerika sömürgeciliğine pazarlamış bu tipler timsah gözyaşları döksünler. Amerika gelsin de onların gözyaşlarını silsin. Terörist bir devletin vahşi saldırılarına karşı halkın öz savunmasını geliştirerek eylem geliştirmesi kutsaldır. Dini sömürü ve açlıkla terbiye edilmek istenen Kürt halkının başketinde, halkların kanı üzerinden zevk-i sefa yaşayan asker ve subayların işgal edilmiş topraklarda ne işleri olduklarına dair belki bu tür eylemler biraz düşündürür ve kendi ülkelerine dönerler. Yine AKP gibi tümüyle Kürt düşmanlığını körükleyen ve bunu yaparken dini alet eden ve Kürdistan’da ihaneti meşrulaştıran bir hizibe mensup olan insanların da, derhal doğru ve hak yolunu bulup, kendini AKP’den uzaklaştırıp tavır alması gerekmektedir. Bunun dışındaki tutum; dinsizliktir, ajanlıktır, ihanettir ve kendini satmadır ve bunlara karşı da ne yapıldığı da her kes tarafından bilinmektedir. Bu vesileyle geç de olsa, Amed’in bu güzel yeni yılını kutluyorum. Rûbar Andok-hpg.online

0 Yorum: