Kürde zulm ederek abad olanın, ahiri berbad olur...

Bu günkü başlığı; 5 Mart 2006 tarihinde yazdığım ve hâlâ, www.rizgari.com arşivinde asılı duran; Irak’ta kirli oyun ve Türkler adlı makalemin, son cümlesinden aldım... Doğrusu bu başlık; rahmetli babamın, sık kullandığı deyimlerden biridir ... Babam orijinal haliyle; ‘’mazluma zulm ederek abad olanın; ahiri berbad olur...’’ şeklinde kullanırdı...Ben de mazlumluk ile Kürtler arasında doğrudan bir orantı gördüğüm için, bu deyimi, biraz değiştirerek kullanmıştım... Türkiye, Suriye ve İran gibi ülkelerde yaşıyanlar; (eskiden Irak’ta öyle idi); bürokraside yükselmek ve devlet kademelerinde, basın yayın kuruluşlarında kariyer yapabilmenin en kısa yolunun; Kürtlere hakaret ve küfür etmekten, iftira atmaktan geçtiğini iyi bilirler... Ayrıca bu ülkelerde; Kürt düşmanlığı yapılarak; milliyetçilik zırhına bürünülür, mafiyacılık, adam öldürme, hırsızlık hatta ırz düşmanlığı gibi kirli faaliyetler de saklanabilir ....Midesini ve cüzdanını doldurmak isteyen bazı açıkgözlerin, Kürtlere iftira atarak, başladıkları işleri, ilerleterek; Kürt cellatlığa kadar götürdükleri de görülür.... Bu tipleri; sosyal ve siyasal değerlendirme yerine; pisikoljik olarak değerlendirmenin daha yararlı olabileceği kanaatindeyim...Çünkü bu tür insanların çoğu; pisikolojik zaaflar ve ruhsal bozukluklar içindedirler..Bu özeliklerinden ötürü de, ırkçı ve gerici güçler tarafından, kolayca kullanılırlar.... Bu tip insanlardan biri de; son günlerde gazete manşetlerinden düşmeyen, Vakit gazetesinin yazarlarından Hüseyin Üzmez’dir...Türk gazetelerinin yazdıklarına bakılırsa; Hüseyin Üzmez, fakir bir kadını parayla kandırarak, biçare kadına ve kadının 14 yaşındaki kızına, tecavüz etmekten ötürü yakalanmış... İflah olmaz bir Kürt düşmanı olan bu adam; 25 şubat 2006 yılında; Kürt düşmanlarının barınağı haline getirilen, Vakit gazetesinde yazdığı bir yazıda[1], Irak’ta Samara camisinin bombalanmasında; hak, adalet ve özgürlük için savaşan Kürt peşmergelerini suçlamış, onları fail gibi gösterme bedbahlığına düşmüştü... Bunun üzerine ben de; Irak’ta kirli oyun ve Türkler adlı makelemi yazmıştım ve bu adamın bilinen niteliklerini; söyle sıralamıştım...’’Vakit gazetesinde üstlenen, islamcı Türk faşistlerinden, Hüseyin Üzmez adlı bir ’’gazeteci’’ 25 şubat 2006'daki yazısında, Samarada olan olayları, Talabani’ye bağlı peşmerge güçlerin yaptığını ileri sürerek, hedef şaşırtmaya çabalıyor.’’yazarlık’’ ve müslümanlık kisvesine bürünmüş, bu adam, gerçek failleri saklamak için, yalana başvurarak, Kürt peşmergelerini suçluyor. (Kürt peşmergelerine dil uzatan ve karanlık bir maziye sahib olan bu Hüseyin Üzmez. M. Emin Yalman adındaki bir Türk gazetecisine, suikast düzenlemiş, kasten adam öldürmeye teşebüs etmekten, suçu subut edilmiş, 10 yıl cezaevinde yatmış, eli kanlı, terörist ve islamcı bir Türk faşistidir’’...) diye düşüncelerimi belirtmiştim.... Meğer; Alparsan Türkeş’in dostu; MHP(Milliyetçi Hareket Partisi) ve ondan sonra kurulan, MÇP’sinin (Milliyeçi Çalışma Partisi) kurucusu, Hüseyin Üzmez’in; azgın Kürt düşmanlığının yanında, başka kirli meziyetleri de varmış... Türkiye’de; Kürt düşmanlığı ile ırz düşmanlığının kol kola yürütüldüğü ilk örnek bu değildir .. Geçenlerde, Kars ilinde; Kürt düşmanı bir mahali gazetecide, benzer gerekçelerle tutuklanmıştı... Tarihte; ‘’Kürde zulm ederek abad olanın; ahiri berbad olur’’ deyimini doğrulayan, binlerce örnek vardır...Son 40 yılda bile Kürt milletinin hak adalet ve özgürlük mücadelesi karşısında dayanamayan; şahların; padişahların, nasıl tahtlarından düştüklerine, yakalarında alı pullu nişanlar taşıyan generalerin; nasıl çil yavrusu gibi dağıldıkları kendi gözlerimizle gördük...(İran Şah’ı Rıza Pehlevi ile Saddam Hüseyin’in ve onların generallerinin akibetine bakmanız bile yeterlidir...) Kürtler hak adalet ve özgürlük yolunda yürüken; Hüseyin Üzmez ve ona benzeyen Kürt düşmanlarının;hasta ruhları ve kirli meziyetleriyle yaratıkları, çarpık ilişkiler içinde debeleneceğinden, hiç kuşkum yoktur... Bu yüzden ;Kürt düşmanlığı konusunda, Hüseyin Üzmez’le yarış içinde olan, gazeteci meslektaşları; Taha Akyol, Ertuğrul Özkök, Hasan Celal Güzel, Oktay Ekşi gibi köşe yazarlarının ahirlerinin ne olacağını, merak içinde bekleyeceğim... 13Mayıs2008 Battal Aziz... [1]: Vakit gazetesinde; Abdurahman Dilipak’ın dışındaki yazarların çoğu; açıktan Kürt düşmanlığı ve Türk -islam ırkçılığının sözcülüğünü yapmaktadırlar.

0 Yorum: