"Doğrusunu söylemek gerekirse PKK sadece bir mazeret. Gerçek hedef Kürdistan bölgesi"

'Türkiye'nin hedefi Kerkük mü?' Ben Lando / Energy Daily-Nashville'de, Amerika'daki Kürtlerin başı olarak görülen 53 yaşındaki Jamel Numan, Kürtlerin tüm korkularının bir anlamda sözcüsü konumunda. Numan şöyle diyor: Sınıra askerlerini yığan Türkiye, sonunda Irak'ta yönetimi mi üstlenecek merak ediyorum doğrusu. Hafta başında Başbakan Erdoğan ve Amerikan Başkanı Bush Beyaz Saray'da Kuzey Irak'a yapılacak operasyonla ilgili belli kararlar aldılar. Kandil dağında konuşlanan 3000 PKK'lının varlığından söz ediliyor. Fakat PKK sadece son eylemlerinde değil, aynı zamanda yıllardır süregelen olaylarda çok sayıda vatandaşın ve askerin canına kıydı. Ayrılıkçı grubun asıl hedefi bağımsız bir Kürt devleti yaratabilmek. Türklerin çekindiği nokta da belki de bu. PKK 1980 yılındaki olaylarda çok insanın canına kıydı. O dönemde kendilerini etkin bir biçimde kanıtlamaya çalıştılar. Son dönemlerdeki eylemleriyle de gerçekleştirmek istedikleri, daha fazla otonomi ve kültürel anlamda kendilerini kabul ettirebilme arzusu. Türkiye zaten bugüne kadar çok sayıda sınırlı operasyon girişiminde bulundu. Fakat PKK her nedense hala ayakta. 2003 yılından beri Kürdistan Bölgesel Yönetimi, kendi otonom yönetim sistemini daha da güçlendirmiş durumda. Kuzey Irak'ta özerk ve kendi kurallarıyla yeni bir yönetim oluşturdu adeta. Kürdistan Bölgesel Yönetimi, 115 milyar varillik petrol rezervinin yüzde 0,5'lik kısmında hak sahibi. Geçen salı günü de yabancı şirketlerle yedi yeni anlaşma imzaladığını açıkladı ve aynı zamanda Bölgesel Yönetimi'nin kendi kontrolünde yeni bir şirket kurduklarını belirtti. Kerkük, bölgenin kilit noktası. Kürtlerin kendilerine başkent yapmak istedikleri yer. Petrol yönünden de çok zengin bir bölge. Saddam'ın Irak sınırlarını yeniden çizdiği dönemde sorunların arttığı bir bölge. Kürtlerin yanında aynı zamanda Türkmen ve diğer etnik gruplara ait insanlar da yaşıyor. Yani Kerkük oldukça değerli. Kimlik arayışında bir dönüm noktası olacak referandumla esas kimliğine kavuşmaya çalışıyor. Kerkük seçmenlerinin ve Bölgesel Kürt Yönetimi dışında kalan grupların yeni bir düzene yeşil ışık yakmak için vereceği oylar belki de Kuzey Irak'ın yeni şeklinde önemli rol üstlenecek. Bölgesel yönetim dışında kalan etnik gruplar, Kürdistan yönetiminin boyunluğu altına girerse dengeler yeniden değişebilir. Bu noktada Türkiye ile ilgili olarak şunu sorgulamak gerekir. Türkiye'nin korkusu Kerkük'teki kanıtlanmış 11 milyar varillik petrol rezervini, Kürdistan Bölge Yönetimi'ne kaptırmamak olabilir. Çünkü bu sayede Kuzey Irak'taki Kürt egemenliği ekonomik güçlerle de desteklenerek sağlam bir zemine oturabilecek. Tabi ki bölgeseki Kürt nüfusu da artacak. CIA'nın raporuna göre, İran, Suriye, Irak ve Türkiye'de toplam 22 milyon Kürt asıllı vatandaş var. Kerkük'ün başka bir özelliği de, Türkiye'ye uzanan iki petrol borusunun başlangıç noktası olması. İki boru hattının toplam kapasitesi günlük 1,6 milyar varil. Diğer taraftan Türk firmalarının bölgede yapmış olduğu birçok iş anlaşması var. Bir anlamda bölgenin en büyük yatırımcısı Türkler. Bağdat yönetimiyle iyi diyaloglar içinde olan Türk yönetiminin, Washington hükümetinden ve Bağdat'tan istediği şey, eylemlerini Kuzey Irak merkezli yönetmeye çalışan PKK'nın bir terör örgütü olarak kabul edilmesi ve ona göre davranılması... ABD yönetimi resmen Türkler ve Iraklı Kürtler arasında kalmış durumda. İki dostunu da kırmamak için elinden geleni yapıyor. Orta Doğu Projesi Uluslararası Kriz grubu yöneticisi Joost Hiltermann, "Türkiye bir kapana sıkışmış durumda. ABD yönetiminin kesinlikle Kürtlere verdiği desteği keserek Türkiye'ye arka çıkmalı" diyor ve ekliyor: "Türkiye Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin durumunu, hem Türkiye'ye bağlı, hem de merkezi yönetime bağlı olarak yorumluyor." Kürt toplumu içine kulak kabarttığınızda '3 bin PKK'lıyı yok etmek için 100 bin asker gönderemezsiniz' diye yorumlayanlar da var, 'Türkiye PKK'dan değil, Bağımsız Kürt Yönetimin'den korkuyor' diyen de... PKK ve Kerkük ... İki temel konu. Bu iki sorun çözülebilirse herşey çözülecek... Barzani, Time Magazine'e yaptığı açıklamada, "Doğrusunu söylemek gerekirse PKK sadece bir mazeret. Gerçek hedef Kürdistan bölgesi"' diyor ve sözlerini şöyle noktalıyor: "Türk yönetimi eğer saldırırsa ve Kuzey Irak'ı işgal ederse tabi ki biz de kendimizi savunmak için karşılık vereceğiz. Ve eğer halkımıza, sınırlarımıza zarar vermeye kalkarlarsa, o zaman hiçbir şekilde sınır tanımayız..."

0 Yorum: