Genelkurmay'ın 2006 yılında hazırladığı 72 sayfalık Sivil toplum örgütleri raporunda Sabetayistler notunun düşüldüğü kısım dikkat çekici. Bu kısımda isimler de sıralanıyor. TESEV, Nafis Can Paker başlığının altında şu isimler SABETAYLAR olarak not edilmiş; Sabetayist nedir? Bir Yahudi olan Sabetay Sevi'ye inanlara Sabetayist deniyor. Sabetayistler, Mesih gelene kadar bulundukları toplum içinde gizlenerek yaşamayı felsefe ediniyorlar. Müslümanlarla yaşıyorlar, müslüman isimleri koyuyor, namaz kılıp, oruç tutuyor hatta haca gidiyorlar. Bu kişiler Yahudi dönmesi olarak niteleniyor. Ancak özünde Yahudilik inancını gizli olarak devam ettiriyorlar. Nebahat Akkoç, Murat Belge, Osman Kavala, Ömer Madra, Eser Karakaş, Neşe Düzel... SEZEN AKSU DA LİSTEDE TESEV Başkanı Can Paker'in adının ortada büyük olarak yazıldığı belgede yer alan diğer isimler de şunlar; Bülent/Nejat Eczacıbaşı, Sabancı Holding, Mehmet ve Canan Barlas Ahmet İnsel, Nabi Avcı Ömer Dinçel, Salim Uslu, Oktay Ekşi, Sezen Aksu, Zülfü Livaneli, Taha Akyol, Özdem Sanberk, Şahin Alpay, Kürşat Bumin, Nadire Mater ve Eyüp Can... Raporda, bu isimlerin karşılarında ise irtibatlı oldukları kişiler ile nerelerde çalıştıkları not edilmiş. (Haber: Mehmet Baransu/ Taraf) Ergenekon'cular nereli? 07 Nisan 2008 Pazartesi 16:00 Ergenekon'a bulaşmış olanların kökenlerine bakınca şaşırtıcı bir tesadüf çıktı: Kökenleri... İşte memleketleri... Son dönemde Ergenekon yazılarıyla dikkat çeken Şamil Tayyar yeni iddialarda bulundu. Bu kez Nuriye Akman'a konuşan Tayyar Ergenekon soruşturmasında son noktaya gelindiğini belirterek "Ötesi Türkiye'de kan gövdeyi götürebilecek, çok büyük siyasi cinayetlerin işlenebileceği bir süreci tetikleyebilir." diyor. Tayyar Ergenekon'daki isimlerin çoğunun Kafkas kökenli olduğuna da dikkat çekti. YENİ BİR İDDİA: ERGENEKON'DAKİLER KAFKAS KÖKENLİ Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan, bunlarla doğrudan ya da dolaylı ilintili olan tüm isimlerin şeceresini döktüğünüz zaman, Abhaz ve Çerkez ağırlıklı bir yapılanma ortaya çıkıyor. Bu kesimin MİT içinde de bir dönem çok ciddi ağırlığı olduğunu herkes biliyor. Belki bu aidiyet, kendilerine bir kolaylık da sağlıyor. Yani 'aynı kökenden insanların yoğun olarak bu hareketin içinde yer almasının siyasi anlamı var mı, tesadüf mü?' bunun araştırılması gerekir. İDDİANAME MANİFESTO GİBİ OLACAK Biraz sabırlı olmakta fayda var. Ortaya, bir manifesto niteliğinde çok önemli değerlendirmelerin de içinde olacağı, yakın tarihimize ışık tutacak bir iddianamenin çıkacağını düşünüyorum. ERGENEKON SORUŞTURMASI BURADA BİTER İlhan Selçuk'un tutuklanması, Ergenekon soruşturmasının nereye kadar gideceği konusunda bir test olmuştur. Bana göre gelinen en üst noktadır. Daha yukarıya çıkacağını zannetmiyorum. Bu haliyle bile bir iktidar partisinin kapatılması gibi bir süreci doğuran gelişmeler yaşandı. Daha ötesi Türkiye'de kan gövdeyi götürebilecek, çok büyük siyasi cinayetlerin işlenebileceği bir süreci tetikleyebilir. O nedenle, bu iş burada noktalanacaktır. Bir iddianame hazırlanacak. Kapatma davasından önce bu zaten sonuçlanacak. ERGENEKON'UN AK PARTİ İÇİNDEKİ AYAKLARI Benim zihnimde çok önemli bir iki isim var. Ama bunları belgelendirebilecek bir durumda değilim. Eğer olursa her ne pahasına olursa olsun bunları da yazmayı düşünüyorum. Kuşkusuz bu kadar büyük bir siyasi partinin içine el atmamaları düşünülemez.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment