“Asker vurdu polis gizliyor”

silah_suikast Yusuf Yılmaz Akgün adındaki 2 yaşındaki çocuk, geçen yıl Küçükçekmece Kayabaşı Fenertepe mevkiinde ailesiyle birlikte piknik yaptıkları sırada çevrede sıkılan kurşunlar sonucu kolundan ve karnından yaralandı.

Yusuf Yılmaz'ın ailesi, oğullarının yaralanmasına neden olan kurşunların askeri bölgeden sıkıldığını söylemesine rağmen, polis böyle bir ihtimalin olamayacağını ve maganda kurşunu olabileceğini belirterek olayı örtmeye çalıştı. Aradan geçen bir yıla rağmen polis hala tutanak belgelerini aileye vermeyerek olayı gözlemeye çalışıyor. İHD İstanbul Şubesi'ne başvuran ve hukuki yardım talebinde bulunan Yusuf Yılmaz'ın babası Abdulhamit Akgün, emniyet tarafından tutulan olay tutanağının kendilerine ulaştırılmaması sonucu davacı ihd olamadıklarını belirtti. 1994 yılında Bitlis'in Hizan ilçesinden korucu olmamak için göç eden Akgün Ailesi, İstanbul'un Küçükçekmece İlçesi Mehmet Akif Mahallesi'ne yerleşti. Tekstil işiyle uğraşan 3 çocuk babası Abdulhalit Akgün (30), geçen yıl nisan ayında haftasonu ailesiyle birlikte Kayabaşı Mahallesi'nde bulunan Fenertepe ormanlık alanına gitti. Çocuklarının oyun oynadığı esnada bir anda askeri bölgeden üzerlerine yüzlerce kurşun sıkıldığını söyleyen Akgün, 2 yaşındaki oğlu Yusuf Yılmaz Akgün'ün bir anda çığlık attığını, karnının ve kolunun kanamaya başladığını söyledi. Oğlunun ilk muayenesinin ardından Bakırköy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığını söyleyen Akgün, 'Oğlum kanlar içindeydi. Bir kurşun sağ kolunu bilekten parçalamış, diğer kurşun ise karnının sağ kısmına isabet etmişti. Devlet Hastanesi'nde oğlumun tedavisini beklediğimiz sırada bir ekip sivil polis geldi. Askeri bölgeden açılan ateş sonucu oğlumun yaralandığını söyledim. Kendileri böyle bir olaya ihtimal vermediğini, maganda kurşunu olduğunu söyledi. Ve ifademi almadan çekip gitti. Bakırköy Devlet Hastanesi'nde doktor olmadığı için bizi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevk ettiler. Sırf biz, üzerimize askeri bölgeden ateş açıldığını söylediğimizden kaynaklı bakmadılar' dedi. Sevk üzerine Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne gittiklerini, fakat hastanenin tedavi bedelinin yüksek olması nedeniyle bir milyar 800 YTL depozito ve ilaç alımını şart koştuğunu dile getiren maskelipolis Akgün, 'Üzerimizde para yoktu. Eşe dosta haber saldık ve paranın bir kısmını, ayrıca ilacı temin ettik. Olayın üzerinden yaklaşık 8 saat geçmişti ve o şekilde oğlum ameliyata alındı. Daha sonra yeni bir sivil ekip geldi. Olayı anlattık ve tutanağa yazdı. Konu ile ilgili davacı olduğumuzu belirttik. Davacı olabilmemiz için 3 ay sonra bize evrak göndereceklerini söylediler. Biz de yaklaşık bir yıldır evrakların gelmesini bekledik. Emniyete her gittiğimizde bize böyle bir olayın kendilerine bildirilmediğini, sözkonusu evraklardan haberdar olmadıklarını söylüyorlardı. Ben de herhalde bu konuyu zamanaşımıyla kapatmaya çalıştıklarını düşünerek İHD İstanbul Şubesi'ne başvurarak konuyla ilgili dava açmaya hazırlanıyorum' diye konuştu. Ayrıca o dönem hastanede bulunan basın mensuplarının haklarında asılsız haber yaptığını savunan Akgün, oğlu ile ilgili çıkan 'Küçük Yılmaz'ı, asker mi maganda mı vurdu' başlıklı haber için demeç vermediğini, olayın saptırıldığını vurguladı. İSTANBUL - DİHA
Metin İnan

0 Yorum: