İşte JİTEM'in ağına düşen 14 yaşındaki kızın hikayesi

jitem_silahiyla_yontem Karakol komutanları ve JİTEM elemanları, annesi ve iki kız kardeşine günlerce uyuşturucu verdiler, tecavüz ettiler. Daha sonra ajanlaştırıp PKK yöneticilerine suikast yapmaları için dağa gönderdiler. 14 yaşındaki Şehnaz Tonğ'un başına gelen korkunç olaylar ve Tonğ'un itirafları tüyler ürpertiyor. JİTEM'in kirli oyunu bir kez daha deşifre oldu.
Devletin JİTEM eliyle Kürdistan'da gerçekleştirdiği kirli oyunlardan biri daha ortaya çıktı. PKK'ye karşı yıllardır başarılı olamayan devlet, her türlü kirli yöntemi devreye sokmaktan geri durmuyor. JİTEM eliyle son yıllarda Kürt gençlerine yönelik başlattığı ajanlaştırma faaliyetleri sürüyor. Son olarak Van'ın Başkale ilçesinde 14 yaşındaki Şehnaz Tonğ adlı çocuk yaştaki kız, JİTEM'ciler tarafından tuzağa düşürüldü. Ajanlaştırılarak PKK'nin üst düzey yetkililerine yönelik suikastler gerçekleştirmek için dağa gönderilen Tonğ, korkunç itiraflarda bulundu. Tonğ, annesi ve iki kız kardeşiyle birlikte JİTEM elemanlarınca uyuşturucuya alıştırıldığını, annesi ve kızkardeşleriyle birlikte defalarca JİTEM elemanlarının ve Başkale'ye bağlı Bableşin Karakol Komutanları'nın tecavüzüne uğradıklarını, karakolda ölümle tehdit edilerek PKK'nin içine gönderildiğini açıkladı. Aldığı uyuşturucudan ve uğradığı tecavüzden dolayı vücudundan ve yüzünde morluklar oluşan Tonğ, 'Bütün Türkiye'ye sesleniyorum. Lütfen, benim düştüğüm duruma kendinizi düşürmeyin. Askerlere inanmayın artık' çağrısında bulundu.
JİTEM'in çeşitli kirli yöntemlerle tuzağa düşürerek PKK üst düzey yetkililerine yönelik suikast yapmaları için dağa gönderdiği gençlerden biri daha korkunç itiraflarda bulundu. Aslen Şırnak Uludere'li olan, ancak daha sonra ailesi Van Başkale'ye bağlı Atlılar Köyü'ne göç eden Şehnaz Tonğ, gönderildiği PKK saflarında yaşadığı korkunç olayları anlattı. 1994 doğumlu olan Tonğ'un yaşadıkları ibret verici düzeyde.


Şantaj uyguladılar
Babası 4 yıl önce uyuşturucu kaçakçılığı iddiasıyla tutuklanan Tonğ, ailesinin mazot kaçakçılığı işiyle uğraştığını, JİTEM'le ilişkilerinin bu şekilde başladığını söyledi. Tonğ, yaklaşık iki yıl önce Bableşin Albayrak Karakol Komutanı Abdullah Aydın'ın evlerine gidip gelmeye başladığını ve kendileriyle çalışmaları için tehdit edildiklerini söyledi.


Tonğ, şunları anlattı: 'İlk önce bizim ailemiz mazot satıyordu. Ondan sonra askerler bir kez geldi, mazotumuzu yakaladı, götürdüler. 2- 3 gün böyle geçti. Ondan sonra tekrar geldiler. Bizim mazotumuzu gene yakaladılar. Ailem dedi yakalamayın yazıktır bize. Ondan sonra karakol komutanı Abdullah Aydın geldi. Bableşin'de oturuyor. Anneme dedi, gel bir anlaşma yapalım. Annem dedi, bu ne anlaşmasıdır? Dedi, anlaşma yaparsak sizin mazotunuzu yakalamayız. Annem de dedi, tamam, bu ne anlaşmasıdır? Dedi, bizimle işbirliği yapacaksınız. Anneme dedi, bizim içerimize gireceksiniz, ajanlık yapacaksınız. Annem ilk önce karara razı olmadı. Ondan sonra dedi, valla biz sizin mazotunuzu yaklayacağız. Dedi, tamam, razı oluyorum. Annemi razı ettiler'
Önce uyuşturucu, sonra tecavüz
Annesinin askerlerin isteğini kabul etmesinden sonra JİTEM elemanlarının ve karakol komutanlarının her gece evlerine gelip gitmeye başladığını anlatan Tonğ, askerlerin kendilerine uyuşturucu haplar verdiklerini ve tecavüz ettiklerini belirtti. Tonğ karşılaştıkları insanlık dışı uygulamaları şöyle dile getirdi: 'Bizim evimize hergün geliyorlardı. İlaç anneme veriyorlardı. Uyuşturucu beyaz haplar. Annem ilk önce yiyordu. İlk önce anneme tecavüz ettiler. Ondan sonra bizleri de zorladılar. Dediler, eğer bu işleri yapmazsanız sizleri öldürürüz, işkence yaparız. Biz de mecburen bu işleri yapmak zorunda kaldık. Ne zaman bizim evimize gelseler, bize ilaç veriyorlardı, bize tecavüz ediyorlardı. Böyle işkenceler ediyorlardı bizlere. Benle 2 kız kardeşim bir de anneme. Her gece bizim evimize geliyorlardı. Köyde herkes uyuduktan sonra geliyorlardı. O da sivil elbiselerle geliyorlarda köyümüze. Arabalarla, özel arabalarla geliyorlardı. Birkaç hafta hep bizim evimize geliyorlardı.'
Bableşin Karakolu'nda ajanlaştırıldı
Tonğ, yaşadıkları korkunç olaylardan sonra kendilerini ajanlaştırmaya başladıklarını dile getirdi. Bunun için kendilerine para verdiklerini ve Bableşin Karakolu'na götürdüklerini söyleyen Tonğ, bundan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı: 'Anneme dediler ki, senin bir kızını götüreceğiz. Anneme dedi, valla kabul etsen biz sana para da vereceğiz. Annem geldi benimle konuştu. Dedi, komutanlar diyorlar, bize ajan olur mu, bizim içimize gelir mi, ben ilk önce kabul etmedim. Ondan sonra dediler, istesen de istemesen de kabul edeceksin, senin ailene zarar vereceğiz. Mecburen ben de kabul ettim. Beni Bableşin karakoluna götürdüler. Oraya gittim iki ay kaldım.'
İki ay karakolda eğitim
Karakolda iki ay boyunca eğitimler aldıklarını belirten Tonğ, özellikle PKK karşıtı propagandanın yapıldığını, silahlı eğitimler yapıldığını ve çeşitli toplantılara katıldığını söyledi. Tonğ, şunları anlattı: İki ay karakolda silah eğitimi görüyorduk. Spor eğitimi görüyorduk. Böyle eğitimleri görüyorduk. Toplantı yapıyorduk. PKK'lıların üzerine toplantı yapılıyordu. Bu toplantıların içerisinde, biz silah eğitimleri aldığımız zaman PKK düşmanımızdır diyordular. Diyordular, onlar pistir, şerefsizdir. Bu tür toplantılarda böyle konuşuluyordu. Diyorlardı, kızları götürüp tecavüz ediyorlar. Bu tür şeyler yapıyorlar. Onlara güvenmeyin. Onları bir yerde görürseniz, tek bir kişi olsanız bir de vurun. Hiç acımadan vurun. Onlar sizin düşmanınızdır.'
Karakolda tecavüze devam
Tonğ'un Bableşin Karakolu'nda yaşadıkları bunlarla sınırlı değil. Tonğ, kendisinin karakolda tutularak bir yandan eğitildiğini, öte yandan daha önce evlerine giderek kendisine ve annesiyle iki kız kardeşine tecavüz eden askerlerin bu kez annesiyle kız kardeşlerini karakola getirdiğini ve burada uyuşturucu vererek kendilerine tecavüz etmeye devam ettiklerini söyledi. Tonğ yaşadıklarını şöyle dile getirdi: 'Uyuşturucuyu askerler bize veriyordu. Karakolda ilaç veriyorlardı. Beyaz hapları yiyince insan kendisinden geçiyordu. İşte vücudumda izler oluyordu. Bana tecavüz ediyorlardı. Gece gidip ailemi getiriyorlardı. İlk önce ilaç veriyorlardı. Onlarla ilişkiye giriyorlardı. Para veriyorlardı.
Her gece tekrarlıyorlardı. Abdullah Aydın. Bableşin Komutanıdır. Mehmet Tatar. O da komutandır. Rojhat Çeçen. O da Başçavuştur. Bunlar bizimle ilgileniyorlardı. Bizimle ilişkiye giriyorlardı.'
PKK için görevlendiriliyor
İnsanlık dışı muamelelere maruz kalan Şehnaz Tonğ, karakolda 8 toplantıya katıldığını ve aldığı eğitimler sonucunda görevlendirilerek dağa gönderildiğini dile getirdi. Tonğ, şunları söyledi: Silah eğitimi almıştım ya. Bana diyorlardı bir tane heval senin yanında kaldığı zaman sen onunla teksen, ne yapıp edip onun silahı al ve onu öldür. Daha sonra o öldüğü zaman eğer gidebilirsen onların içine, yine git öldür. Hepsini öldürmeden ben içinden çıkmayacaktım. Bunları yapmasam ailemi öldürecekler. Tehdit almıştım. Bunlar olmasaydı belki bu şeylere girmez, bugün burada olmazdım.'
İsimlerini açıkladı
Tonğ, kendisini ajanlaştırırak düşürenlerin isimlerini de açıkladı. Bableşin Albayrak Karakolu'nda ve öncesinde karşılaştığı insanlık dışı muameleleri yapanların isimlerini şöyle aktardı: Karakol Komutanı Abdullah Aydın, komutanlardan Mehmet Tatar, Başçavuş Rojhat Çeçen, JİTEM elemanları Tuncer Kara, Eyüp Kara ve Zulmet Demir.
JİTEM'cilerin görevi
Şehnaz Tonğ, JİTEM elemanları Tuncer Kara, Eyüp Kara ve Zulmet Demir'in sorumluluklarını şöyle açıkladı: Tuncer Kara ilk önce içindeydi. Bizden önce içindeydi. Bu Tuncer Kara her zaman JİTEM'in içerisindeydi. Karakol komutanları ne derse onu yapıyordu. Şimdi Tuncer Kara'nın görevi şunlardı. Bir, yeni savaşçılar PKK içerisine gelince tutukluyordu. Bırakmıyordu içine gelsinler. 2007'de şehit düşen iki tane PKK'lı vardı. İşte parmağı vardır. Herkesi şikayet eder. İşte Tuncer'in görevi bunlardı. Eyüp Kara'nın görevi ise, eroin kaçakçılığı yapanları yakalattırıyor. Herkese zarar veriyorlar. PKK'lılara düşmanlar. Onun görevi de bunlardır. Zulmet Demir'in görevleri şunlardır. Arabaları yakalattırıyor. PKK'ya karşı savaşçıdır yani. Bir PKK'lı bir eve gittiği zaman gidip hemen karakola şikayet ediyor. İnsanlara diyor bunlar kötüdür. Kötü insanlardır. Sakın içine girmeyin. Onlar olmasaydı belki yüz kişi PKK'nın içine gelirdi. Beni yönlendirenler bunlardı.'
Gençlere çağrı
Yaşadıklarından pişman olan Şehnaz Tonğ, son olarak şu çağrıda bulundu: 'Bütün Türkiye'ye sesleniyorum. Lütfen, benim düştüğüm duruma kendinizi düşürmeyin. Onlara inanmayın. Eğer inanacak biri varsa onlar da hevaldir. Onlara katılın. Askerlere inanmayın artık. Bakın ben ne hallere düşmüşüm. Bunu seyredin. Bunu tüm Türkiye'ye diyorum. Lütfen bunu seyredin. Bakın benim düştüğüm duruma düşmeyin. Bütün gençlere diyorum. Gelin hevallere katılın. Onlara katılmayın. Askerler şerefsizdir, namussuzdur. Eğer şerefsiz olmasalardı ben bugün bu halde olmazdım.
Bakın yüzüme, lekelere bakın. Bütün vücudumdaki lekelere bakın. Eğer onlarda biraz namus olsaydı böyle yapmazlardı. Bunların gözü hep şerefsizliktedir. Ben kaç gündür hevallerin içine gelmişim, onların kötülüğünü görmemişim. Ben bir işkence onların elinden çekmemişim. Onlar çok iyi insanlar. Eğer katılacak biri varsa onlardır. Onlara destek çıkın. Bütün Türkiye gelsin. Onlara destek çıksınlar.'

  •  
    JİTEM'ci kara öldürüldü
    Şehnaz Tonğ gibi birçok genci düşürmekle görevlendiren JİTEM elemanı Tuncer Kara'nın PKK'lilerce öldürüldüğü ortaya çıktı. Tuncer Kara'nın sadece Bölge'de değil aynı zamanda İran Kürdistan'ında İran istihbarat birimi İtlahat'la da çalıştığı, bu amaçla 19 Haziran'da Hakkari Valiliği'nce kendisine verilen pasaportla Esendere Sınır Kapası'ndan İran'a geçiş yaptığı belirlendi. Kara'nın İran'ın Salmas kenti yakınlarında PKK gerillalarınca yakalanarak infaz edildiği kaydedildi. Kara, ayrıca 16 Mayıs'ta Başkale'nin Güvendik köyü kırsalında 6 DKB gerillasının zehirlenerek katledilmesi olayında da aktif rol almıştı.
    6 gerilla zehirlenmişti
    JİTEM, sık sık PKK'nin içine ajanlarını gönderiyor. Şehnaz Tonğ gibi daha önce de aynı bölgede ajanlaştırılan iki kişinin PKK'nin içine gönderildiği belirlenmişti. Güvendik kırsalında Roj kod adlı bir JİTEM'ci DKB gerillaları tarafından infaz edilmişti. Aynı olayla bağlantılı olan ve 6 DKB gerillasını zehirleyerek katleden Abdülmuttalip Özdemir adlı JİTEM'ci de öldürülmüştü.
    Daha önce de deşifre edilmişti
    Kürt gençlerini çeşitli yöntemlerle düşürerek, ajanlaştıran ve PKK'nin içine gönderen JİTEM'in oyunu ilk kez Eylül 2007'de kamuoyuna yansımıştı. Mehmet Sait Yıldırım Serhat Ege'nin kız kardeşi Derya Ege, Gülşen Altürk, Fatma Bozdemir ve Necla May yaptıkları şok itiraflarda korkunç gerçekleri açıklamıştı. PKK'yi etkisizleştirmek amacıyla yönetici kademesinin tasfiyesine yönelik 'suikast ve sızma' yöntemleri bu itiraflarla açığa çıkmıştı. Bölge'nin hemen her yerinde çok yoğun bir ajanlaştırma faaliyetinin olduğu, genç kızların ve erkeklerin JİTEM tarafından örgütlenen tuzağa düşürülerek ajanlaştırıldığı, daha sonra da çeşitli gizli görevler için PKK denetiminde bulunan Medya Savunma Alanları'na gönderildiği belirlenmişti. JİTEM'in özellikle küçük yaştaki Kürt kızlarına yönelmesi dikkat çekiyor. Ayrıca Şehnaz Tonğ ve 6 DKB'li gerillanın infaz edilmesiyle bir kez daha ortaya çıkan JİTEM'in ajanlaştırma faaliyetleri, Eylül 2007'de itiraflarda bulunan JİTEM ajanlarının açıkladığı gibi, özellikle Van ve Hakkari hattında yoğunlaşıyor. ANF

0 Yorum: