Kongreye hazırlanan Demokratik Toplum Partisi (DTP) yayınladığı bir genelgeyle seçmenlerine özeleştiri verdi. AKP politikalarını ve Kürt sorununun bugün geldiği evreyi ayrıntılarıyla ele alan genelgede, 'Yerel seçimlerde alacağımız başarılı sonuç Kürt sorununun çözümünde kapılar sonuna kadar açabilecektir' denildi. MYK, PM üyeleri, Kadın ve Gençlik Meclisi temsilcileri ile belediye başkanlarından oluşan 9 kişilik komisyonun koordine ettiği hazırlıklar çerçevesinde il başkanlıklarına 'Kongre Perspektifi' başlığı ile gönderilen genelgede Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal süreç değerlendirilerek, 'DTP'nin halkın beklentilerini karşılayacak bir siyasal düzeyi yakalayamadığı' özeleştirisi yapıldı.
Stratejik önem atfedildi
DTP, teşkilatlarına gönderdiği genelgeyle hem temmuzdaki kongrenin hem de yerel seçimlerin startını verdi. Halka karşı özeleştirinin verildiği genelgede, yerel seçimlere stratejik önem atfedildi. Genelgede, 'Bu seçim süreci, halkımızın demokratik mücadelesinin somut kazanımlarla taçlandırılması açısından hayati önemde olacaktır. Yerel seçimlerde alacağımız başarılı sonuç halinde Kürt sorunun çözümünde kapılar sonuna kadar açılabilecektir' denildi.
AKP, takiyyeci ve demagog
AKP'nin politikalarının eleştirildiği genelgede, AKP, 'karakteri takiyyeci, zihniyeti gerici, dili demagog' bir parti olarak nitelendirildi. Genelge, şunlar belirtildi: 'AKP Kürt sorununu, ekonomik ve sosyal sorunlar kapsamında ele almıştır. Halkın bu sorunlarından doğan zayıflıklarını ve dini inançlarını sömürmenin dışında başka bir şey yapmamıştır. AKP, resmi politikaları ve ümmetçi politikayı birleştirerek demagog söylemiyle Kürtler için daha tehlikeli bir hal almıştır.'
AKP'yi devlet yarattı
20 Temmuz'da 2. Olağan Kongre'sini yapmaya hazırlanan DTP'nin 4 sayfalık genelgesinde, Türkiye'nin bugün karşı karşıya kaldığı krizin cumhuriyetin kuruluş felsefesi ve yapısından kaynaklandığı savunularak, 'Sorun, tekçi-statükocu-otoriter ve milliyetçi çizgiye dayanan mevcut sistemin kendisidir. Statükocu sistem ve anti-demokratik anayasal düzen nedeniyle çoğunluğu oluşturan emekçiler, yoksullar, farklı etnik ve dinsel farklılıklar büyük bir mağduriyet yaşamışlardır. Kimlikleri reddedilmiş, asimile edilmeye çalışılmış, emek sorunu çözülmemiş; farklılıkların kendilerini ifade edebilecekleri, haklarını kullanabilecekleri olanaklar tanınmamıştır' denildi. Kürt sorununun çözümsüzlüğünün sistemin en büyük handikabı durumunda olup sosyal, ekonomik ve siyasal sorunların tümünün kaynağı haline geldiğinin kaydedildiği genelgede, Türkiye'nin demokratikleşmesinin en temel halkasının Kürt sorununun çözümünden geçtiği, bu sorun çözülmeden Türkiye'nin insan hakları, demokratikleşme, ekonomik kalkınma benzeri hiçbir alanda bir adım ilerleyemeyeceği kaydedildi.
AKP'nin, 'Kürt sorununun çözümsüzlüğü karşısında çözüm üretemeyip siyasi tarihin çöplüğüne atılan partilerin boşluğundan' doğduğu yazılan genelgede, demokrasiye dayalı olmayan devlet sisteminin halkla bağının kopma noktasına geldiği aşamada AKP'nin çıkışını desteklediği belirtildi. Uluslararası güçlerin de uygun bulmasıyla 'karakteri takiyyeci, zihniyeti gerici, dili demagog' AKP yapılanmasının ortaya çıktığı belirtilen genelgede, şunlar dendi: '6 yıldır tek başına iktidarda olan AKP hükümeti, kullandığı üslup dışında Kürt halkının ve haklarının reddi üzerinden şekillenen devlet politikasını olduğu gibi benimsemiştir. Sorunu, ekonomik ve sosyal sorunlar kapsamında ele almıştır; ele aldığı biçimiyle bile Kürtlerin ekonomik ve sosyal sorunlarının çözümü yerine halkın bu sorunlarından doğan zayıflıklarını ve dini inançlarını sömürmenin dışında başka bir şey yapmamıştır. AKP, devletin resmi politikalarıyla milli görüşün ümmetçi politikasını birleştirerek yaptığı uygulamalarla ve demagog söylemiyle Kürtler için tehlikeli bir hal almıştır.'
Çözmeyen çözülür
2007 sonlarında inkar ve imha konseptinin geliştirdiği saldırılara karşı, Kürt halkının ve örgütlü güçlerinin geliştirdiği direnişin dünyanın ve bölgenin dikkatini tekrar Kürt sorununa çektiği ve AKP'yi gerilettiği ifade edilen genelgede, egemen güçlerin, birbirlerinden büyük tavizler kopararak üzerinde uzlaştıkları Kürtleri ezme projesinin boşa çıkarılması üzerine Türkiye'nin bir siyasi krizin içine girdiği kaydedildi. Ergenekon operasyonu ile askeri harcamalardaki artış arasındaki ilişkiye dikkat çekilen genelgede, şu ifadelere yer verildi: 'Başarısızlığın hemen ardından AKP'ye kapatma davası açılmış, AKP ise Ergenekon çetesine operasyon yapmış ve günümüze kadar kapışmaları sürmektedir. Tabii bu süre zarfında kesenin ağzını sonuna kadar açarak yapılan askeri ve diğer harcamaların faturası çıkmaya başlamış, aynı zamanda ülke ekonomik bir krizin de içine sürüklenmeye başlanmıştır. Faizler, zamlar bir anda tavana vurmuştur. Bazı kesimlerin Kürt sorununu çözme, bazı kesimlerin de Kürtleri ezme konusunda beklentili olduğu AKP, her ikisini de başaramamıştır. Ancak birçok kesimi oyalayarak, taviz kopararak iktidarda kaldığı sure zarfında devlet kurumlarını ele geçirme, İslami sermayeyi güçlendirerek iktidara taşıma konularında kendi cephesinde başarılı olmuştur. Ama AKP'nin de ipi çekilmiş, yolun sonuna gelmiştir artık. 'Kürt sorununu çözemeyen çözülür' diyalektiği AKP için de geçerli olmaya başlamıştır.' Kürt halkının demokratik siyaset yapma istem ve olanaklarının 16 yıldır nasıl engellenmek istendiğine dikkat çeken genelge de DTP'nin kapatılmasına da değinildi. Kürt sorunun demokratik çözümünün artık kaçınılmaz hale geldiği bir aşamada, Kürtlerin legal demokratik siyasal zeminde yasaklanmasının, sorunu büyütme ve derinleştirmenin dışında başka bir sonuç vermeyeceğine dikkat çekilen bildiri de 'Kapatmalarla hedeflenen Kürtleri demokratik özgür siyasal çizgilerinden vazgeçirmek, iradelerini kırmak, zayıflatarak mevcut sistemin içine çekmekse; bilinmelidir ki, bizler asla bu noktaya gelmeyeceğiz ve bunu 16 yıllık siyasal geleneğimizde ispatlamış durumdayız ve bugün 16 yıl öncesinden daha da güçlüyüz' denildi.
Beklentileri karşılayamadık
'İki yılını dolduran partimiz DTP, tarihin kendisine yüklediği görevleri ve halkımızın beklentilerini hak ettiği kadar yerine getiren ve karşılayan bir siyaset ve temsiliyet düzeyini yakalayamadığı' özeleştirisinin de yapıldığı genelgede, 22 Temmuz seçimleri sürecinde AKP'ye karşı gerekli ve doğru politik tutumun belirlenemediği, yine iç sorunlardan (kişisel çekememezlik, bireysel çatışma vb) kaynaklı olarak gerçek potansiyelin açığa çıkarılamadığı belirtildi. Kongrenin ardından yerel seçimler sürecine girileceğine dikkat çekilen perspektif genelgesinde, 'Mücadelemizi tasfiye etmek, halkımızın elde ettiği kazanımları zayıflatma amacıyla sistem tüm gücüyle yerel seçimlere yüklenecektir. Bu seçim süreci, halkımızın demokratik mücadelesinin somut kazanımlarla taçlandırılması, kendi demokratik komünal yaşam sistemini örmesi açısından hayati önemde bir seçim süreci olacaktır. Yerel seçimlerde alacağımız başarılı sonuç halinde Kürt sorunun çözümünde kapılar sonuna kadar açılabilecektir. Tersi bir durumda ise geriye düşüşle birlikte, yeniden iradeleşmek ve halkımız adına kazanımlar elde edebilmek için daha büyük bedeller ödemeyi zorunlu kılacaktır' denildi. Kongre stardını Bölge'de veren DTP, belediye başkanları, il başkanları, il Genel Meclis ve belediye meclis üyeleri ile Diyarbakır il binasında ilk toplantısını da gerçekleştirdi. Kongre çalışmaları ile yerel seçimlerin stardının da verildiğini duyuran toplantı da perspektif genelge okundu. Toplantıların devamının geleceği bildiriliyor. DİYARBAKIR - ANF
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 Yorum:
Post a Comment