Kongra-Gel 6. Genel Kurulu, gerilla alanlarında karar alma yetkisine sahip salt çoğunluğu aşan üye katılımı ile gerçekleşti. ABD ve AB'yi Kürtlere karşı şiddet politikasını desteklememeye çağıran Genel Kurul, Kürtler arası ulusal birliğin geliştirilmesi için de çerçeve kararı alındı.
Uluslar arası ve bölgesel güçlerin desteğini arkasına alan Türk ordusu ve AKP hükümetinin siyasi ve askeri saldırılarını yoğunlaştırdığı bir süreçte Kürdistan Halk Meclisi Kongra Gel 6. Genel Kurulunu tamamladı. 300 üyeden oluşan halk meclisi Kongra Gel'in 6. Genel Kurulu, 21-25 Temmuz tarihleri arasında Medya Savunma Alanlarında karar alma yetkisine sahip salt çoğunluğu aşan üye sayısıyla gerçekleşti. Genel Kurul'da önümüzdeki yıla ilişkin önemli kararlaşma, planlama ve projelere ulaşıldı.
Demokratik Konfederalizm
Kongra Gel Başkanlık Divanı ve KCK Yürütme Konseyi Genel Kurul toplantısına ilişkin yaptığı açıklamada, 'Toplantımız, bölgede birbiriyle çelişki, çatışma ve mücadele halinde olan statükocu güçler ile uluslar arası sermaye güçlerinin bölgedeki sorunları çözme değil daha çok hakimiyet savaşını verdiklerini değerlendirmiştir. Dünyanın geleceği açısından kilit role sahip Ortadoğu üzerindeki hesaplaşmanın çatışma, kaos ve krizi her geçen gün daha fazla derinleştirdiği ve derinleşeceği açığa çıkmıştır. Bu güçlerin bölgenin kangrenleşen sorunlarına herhangi bir demokratik çözüm projeleri olmadığı gibi, kendilerine alternatif olan demokratik çözüm çizgisini ve güçlerini bertaraf etmek istemektedirler. Bölgedeki sorunlara cevap olacak tek çözüm, halkların demokratik birlik çizgisi ve bunun sistemini ifade eden Demokratik Konfederalizmdir' dedi.
'Önderliğimiz ve Hareketimiz öncülüğünde gelişen halkların kardeşliği ve birliğine dayalı Demokratik Konfederalizm çizgisi, uluslararası hegemon güçler ile bölgenin statükocu güçleri karşısında üçüncü bir çizgi ve güç konumuna ulaşmıştır ve bugün bu iddia ile mücadelesini yükseltmektedir' denilen açıklamada, Demokratik Konfederalizmin, halkın iradeye kavuştuğu, toplumsal yaşamın her alanına ilişkin söz, karar ve yetki sahibi olduğu, tüm halkların kendi kimliği ile kardeşçe bir arada yaşadığı demokratik toplum organizasyonu olduğu vurgulandı.
Kerkük kararı
Genel Kurul, Demokratik Konfederalizm projesinin, sadece Kürt sorununun çözüm perspektifi değil; Kerkük sorunu ile birlikte tüm Irak için yine Filistin-İsrail sorunu başta olmak üzere bölgedeki tüm sorunları çözebilecek temel bir formül olduğunu kaydederek Kerkük sorununun demokratik konfederalizm formülüyle çözülmesi gerektiğini ve bu konuda yetkin bir mücadeleyle halkların iradeleşmesi temelinde bir yaklaşım çerçevesini karar altına aldı.
Kongra-Gel Genel Kurulu, etnik, dini, kültürel, ulusal ve cins farklılıklarını çatışma kaynağı olarak değil, tam tersine demokratik birlik temelinde zenginlik kaynağı olarak gördüklerini belirterek; uluslararası sermaye güçleri ve statükocu güçlerin bölgedeki bu zenginlik ve farklılıkları halkların birbirini boğazlamasında kullanmasını reddederek bu farklılıkları halkların demokratik birliğinin temel dinamikleri, toplumsal zenginliği ve mozaiği olarak ele aldıklarını ifade etti.
Genel Kurul toplantısına ilişkin yapılan açıklamada şöyle denildi: 'Türkiye'de Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözmek amacıyla çeşitli güçlerin yaptığı çağrılar üzerine 2006 Ekim ayında Meclisimizin aldığı ateşkes kararına, Türk ordusu ve AKP Hükümeti, yoğun askeri operasyonlar ve çok yönlü saldırılarla cevap vermiştir. Önderliğimiz üzerindeki işkence arttırılmış, kimyasal saldırı yapılmış ve baskılar yoğunlaştırılmıştır. Demokratik çözüm yönünde attığımız adımlar ve geliştirdiğimiz tüm girişimler görmezden gelinmiştir. Klasik inkar-imha siyasetinde ısrar edilerek topyekün bir imha ve teslimiyet dayatılmıştır.
Önderliğimiz, Hareketimiz ve yurtsever halkımız üzerinde ısrarla yürütülen imha konseptini boşa çıkarmak ve Kürt sorununun demokratik çözümünü mümkün kılabilmek için 2007 Ekim ayında Kongra Gel Ara Dönem Kurulumuz Êdi Bese Hamlesini kararlaştırmıştır. Êdî Bes e Hamlesi, inkar- imha politikaları ve teslimiyet dayatmalarına karşı halkımızın 'Özgür İradeli Kürt' kimliğindeki ısrarının en somut bir tutumu olmuştur. Böylece Êdî Bes e Hamlesi dört parça Kürdistan'da ve yurtdışında serhıldanlarla toplumsal bir direniş mücadelesi haline ulaşmıştır.'
ABD'nin desteğiyle operasyonlar arttı
AKP Hükümeti ve Türk ordusunun, ABD'nin de desteğiyle Medya Savunma Alanlarına karşı dokuz aydan beri sistematik olarak hava akınları düzenlediğinin belirtildiği açıklamada, Kuzey Kürdistan'da da gerillaya yönelik operasyonların arttığı , ve İran ile ittifak temelinde ortak operasyonlar geliştirildiği kaydedildi.
Genel Kurul'da şu değerlendirmeler yapıldı: 'Hareketimize karşı bir konsept temelinde sadece askeri değil, ideolojik, siyasal, diplomatik, sosyal, kültürel, ekonomik vb. tüm alanlarda kapsamlı saldırılar yapılmıştır. Buna karşı, gerilla cephesinden Gabar, Oramar ve Zap direnişleri Türk ordusunu yenilgiye uğratmıştır. Yine başta Kuzey Kürdistan olmak üzere her alandaki halkımızın Önderliğimizi ve Hareketimizi sahiplenen eylemleri, yükselen serhıldanları ve Demokratik Konfederal sistemindeki örgütsel gelişmeler bu konsepti boşa çıkarmıştır. Kürt halkı her zamankinden daha fazla özgür iradeye kavuşmuş, örgütlülüğünü geliştirmiş ve mücadelesini her alana yaymıştır. Önderliğimizin büyük direnişi yanında Hareketimizin ve halkımızın sergilediği yüksek mücadele performansı, Önderlik, hareket ve halk olarak tam bir bütünlük içerisinde mücadelenin yükseltildiği bir düzeyi yakalamıştır.
Bütün bunları değerlendiren 6. Genel Kurul toplantımız, zengin bir gündemle çalışmalarını yürütmüş, Önderlik adına sunulan 'Kapitalist Modernitenin Aşılma Sorunları ve Demokratikleşme' kitabının özetini oy birliğiyle temel perspektif olarak kabul etmiştir. Geçmiş 14 aylık mücadele pratiğini değerlendirmiş, yürütme, yasama ve yargı kurumları ile KJB'nin sunduğu raporları tartışarak pratiğin eleştirisiyle birlikte onaylamıştır. Önümüzdeki mücadele sürecine ilişkin tartışmalar yürütmüş ve Demokratik Komünal Sistemin inşası ve mücadelemizin başarısı açısından çok önemli kararlar almıştır.
Öncelikle Kürdistan özgürlük mücadelesinin Reber Apo önderliğinde geliştirilen yeni bir çizgiyi temsil ettiği, bu çizginin Bağımsız Demokratik Komünalizm çizgisi olduğu ve bu çizginin daha güçlü bir biçimde temsil edilerek sürdürülmesinin kararlılığı ortaya konulmuş; bölgede demokratik bağımsız bir çizgi gücü olarak diğer güçlerle ilkeli bir biçimde halkların yararına ilişki ve diplomatik faaliyetin daha yetkin bir biçimde geliştirilmesi gereği vurgulanmıştır.'
Ulusal birlik için çerçeve kararı
Gene Kurul'da ulusal birlik konusunda alınan kararlar şöyle ifade edildi: 'Kurulumuzca Kürdistan Özgürlük Hareketinin bölge demokrasi mücadelesinin gelişmesinde tarihsel rolünü oynaması gerektiği belirtilmiş yine Kürdistan'ın dört parçasında demokratik ulusal birliğin geliştirilmesi için bir çerçeve kararına ulaşılmıştır. Her parçanın kendi içinde birliği ile dört parçanın demokratik ulusal birliğinin geliştirilmesi kararı çerçevesinde tüm Kürdistani güçlere ulusal birlik çağrısı yapılmıştır. Bununla birlikte Genel Kurulumuz Kürdistan parçalarının bulunduğu ülkelerde barış ve halkların kardeşliğinden yana olan demokratik hareket ve çevrelerle ortak çatı örgütlenmeleri gerektiği kararına da ulaşmıştır. Bu temelde hem demokratik ulusal birlik hem de her parçanın bulunduğu ülkedeki demokrasi hareketleriyle birlik çalışmalarını birbirini dışlamayan tersine güçlendiren stratejik çalışmalar olarak değerlendiren kurulumuz, bölgedeki tüm demokrasi güçlerine birlik ve dayanışma çağrısı geliştirmiş özel olarak Türkiye'de bir çatı örgütlenmesinin geliştirilmesi için ilgili tüm güçlere çağrıda bulunmuştur.'
'Bu kararlarla birlikte sistemimizin temel örgütlenme merkezleri olan İdeolojik, Siyasi, Sosyal ve Halk Savunma merkezlerinin sundukları örgütlenme ve yıl görevlerine ilişkin genel çerçeve ve kararlara ulaşılmış, önümüzdeki sürecin çalışma perspektifi netleştirilmiştir' denilen açıklamada, 'Aynı zamanda toplumsal koşullarımıza uygun gerçekçi bir mali politika benimsenmiştir. Bu kapsamda Meclis Komisyonlarının sunduğu İdari Adalet Mahkemesi Yönetmeliği, Verili Tarihe Karşı Tarih projesi, Kültürel İslam proje taslağı, Halk Eğitim Merkezi ve Ocakları projesi, Mezopotamya Sosyal Formu, Kerkük'e ilişkin karar tasarısı, Kadının özgürlük mücadelesi ve örgütlenmesine ilişkin karar tasarısı ve Sosyal Alan Projesi gibi karar tasarıları görüşülerek karara bağlanmıştır' diye belirtildi.
Genel Kurul'da alınan diğer kararlar ve yapılan değerlendirmeler şöyle ifade edildi: 'Demokratik konfederal sistemin inşası doğrultusunda önemli bazı adımların atıldığını tespit eden Genel Kurulumuz bu atılan adımların henüz ilk adımlar durumunda olduğu ve bütün çalışma alanlarının demokratik konfederal sisteme geçmesi gerektiğini vurgulayarak, mevcut çalışmalarda önemli yetersizliklerin bulunduğunu da tespit etmiş ve bu yetersizliklerin aşılması için öncü kadroların rollerini oynamalarını önemli bir husus olarak belirlemiştir. Bu çerçevede öncü kadrodaki ideolojik mücadelenin daha da yetkinleştirilmesi ve mücadele içinde kendini pratiğe dayatan, kadro duruşunu geriye çeken açık ve gizli her türlü tasfiyeciliğe karşı yetkin bir mücadele ile dönemin görevlerine sahip çıkabilecek biçimde kadronun netleştirilmesi gereğini önemle vurgulamıştır.
Genel Kurulumuz bir kez daha bölgede Kürt sorunu çözülmeden istikrarın ve demokratikleşmenin gelişmeyeceğini belirlemiş ve ancak Kürt sorununun çözümüyle bölgede demokratikleşmenin önünün açılacağını tespit etmiş; Kürt sorununun ise Demokratik Konfederal Sistem temelinde halkların birbirine saygı göstermesi, birbirini tanıması çerçevesinde demokratik özerklik perspektifiyle çözülebileceğini belirlemiştir.
Bu temelde Kürt sorununda çözüm anahtarının şiddet ve bastırma değil, demokrasi, diyalog ve barışçıl yöntemler olduğunu vurgulayarak Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözülmesi için daha fazla mücadele edilmesi gereğini belirlemiştir. Bundan hareketle Genel Kurulumuz başta Türkiye cumhuriyeti olmak üzere ilgili devletleri Kürt sorununda inkâr ve imha politikasından vazgeçmeye, sorunun çözümü konusunda barışçıl yöntemleri esas almaya ve demokratik-barışçıl çevrelerin çağrılarına olumlu yanıt vermeye çağırmıştır. Bu konuda Genel Kurulumuz başta ABD ve AB olmak üzere tüm uluslararası güçleri Kürt sorununda şiddet politikalarını desteklememeye ve barışçıl yöntemlerle sorunun çözümü için çaba göstermeye davet etmiştir.
Ancak Önderliğimiz Başkan Apo'nun ve Hareketimizin bütün barışçıl çabalarına rağmen Kürdistan Özgürlük Hareketini şiddet ve devlet terörüyle bastırmak isteyen, çözümde şiddeti tek yöntem olarak gören başta Türkiye olmak üzere egemen devletlerin saldırılarına karşı da asla boyun eğilmeyeceği ve buna karşı toplumsal düzeyde ortaya çıkan direnişin daha da gelişmesi için Êdi Bese Hamlesinin ikinci aşamasının daha yetkin örgütlendirilmesi kararına ulaşılmıştır. Êdî Bes e hamlesinin İmralı işkencesine son Kürt sorununda demokratik çözüm ve önder apoya özgürlük şiarı temelinde başarısı için başta sistemimizin öncü güçleri durumunda olan kadın ve gençlik olmak üzere KCK sistemi içindeki bütün kurum kuruluş ve güçlerin yüksek bir performansla katılması kararına ulaşılmıştır.
Yenilmezlik bir kez daha kanıtlanacak
Bu perspektif temelinde 6. Genel Kurulumuz dönemin üç temel görevi olan sistemin inşası, serhildan ve gerillanın daha örgütlü ve güçlü kılınması gereğini önemle vurgulamıştır. Gelişecek tüm saldırılar karşısında her alanda büyük bir kararlılık sergileyerek Kürdistan özgürlük mücadelesinin yenilmezliğinin bir kez daha kanıtlanması gerektiği tespitine ulaşılmıştır.
Genel Kurulumuz Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümüne sonuna kadar evet, şiddetle bastırılmasına ise sonuna kadar direniş ekseninde önemli bir kararlaşma düzeyini yakalamıştır.
Êdî Bes e hamlesinin şehitleri olan başta Adil ve Nuda yoldaşlar olmak üzere tüm şehitlerimize bağlılık ve Önderlik çizgisinde kararlılık sözü temelinde sona eren 6. Genel Kurulumuz, önümüzdeki dönemi kazanmanın gerekli karar ve perspektifini netleştirerek başarılı bir biçimde sona ermiştir.'
KANDİL / ANF
0 Yorum:
Post a Comment