Ordudan 'isyan' çağrısı

Sert bir gece yarısı bildirisi daha yayınlayan Genelkurmay, 'TSK'ye yönelik saldırılara tepki gösterin' çağrısında bulundu. 'İsyan çağrısı' olarak nitelendirilen bildirinin Anayasa'ya aykırı olduğu kaydediliyor.

image


ORDUDAN SERT BİLDİRİ
Kürt sorununun çözümsüzlüğü, Ergenekon operasyonu, askeri vesayet rejimi ve darbe söylentilerinin yoğunca tartışıldığı, bütün bu konuların orduyla bağının ortaya konulduğu bir dönemde Genelkurmay Başkanlığı yine sert bir bildiri yayınladı. Genelkurmay Başkanlığı, 'özgürlük ve demokrasi savunucuları'nı yine sözde ilan ederek, 'Türkiye'nin istikrarını bozan odaklar haline gelmekle' suçladı.
ANAYASA'YA AYKIRI
'TSK'ye yönelik saldırıların olduğunu' ileri süren Genelkurmay, 'Türk milletinin de tepki göstermesi doğal bir beklentidir' çağrısında bulundu. 'İsyan çağrısı' olarak yorumlanan bildirisinin, 'halkı isyana tahrik', 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik', 'Anayasa'da belirlenmiş sorumluluklarının dışına çıkmak' suçlarını oluşturduğu ve sorumluların yargılanması gerektiği kaydediliyor.
Kürt sorununun çözümsüzlüğü, Ergenekon operasyonu, askeri vesayet rejimi ve darbe söylentilerinin yoğunca tartışıldığı bir dönemde, bütün bu konulara müdahale etmekten geri durmayan Genelkurmay Başkanlığı, yine sert bir bildiriyle gündeme oturdu. Emekli orgenerallerin de aralarında bulunduğu çok sayıda eski askerin tutuklandığı Ergenekon operasyonu sonrasında ilk kez ordudan sert bir açıklama geldi.

image

Ordu suç işliyor

Ergenekon-ordu bağlantılarının tartışıldığı bu dönemde, Genelkurmay Başkanlığı, 'özgürlük ve demokrasi savunucuları'nı yine sözde ilan ederek, 'Türkiye'nin istikrarını bozan odaklar haline gelmekle' suçladı. Genelkurmay, bununla da yetinmeyerek, 'TSK'ye yönelik saldırıların olduğunu' ileri sürdü ve 'Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi doğal bir beklentidir' çağrısında bulundu. 'İsyana çağrı' olarak yorumlanan ordunun bildirisinin, 'halkı isyana tahrik', 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik', 'ordunun Anayasa'da belirlenmiş sorumluluklarının dışına çıkması' suçlarını oluşturduğu ve sorumluların yargılanması gerektiği kaydediliyor. Önceki gün bir gazetede yayınlanan haberde, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda görev yapan subayların isimlerinin Ergenekon soruşturmasında geçtiği, bu konuyla ilgili MİT'in bir rapor hazırlayarak Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderdiği, komutanlığın da o askerlerle ilgili soruşturma başlattığı belirtilmişti. Genelkurmay Başkanlığı, bu habere karşılık önceki gün akşam geç saatlerde 6 maddelik sert bir bildiri yayınladı. Bildiride sözkonusu iddialar reddedilirken, özellikle bildirinin son iki maddesi tartışma yarattı: 'Her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ve onun mensuplarını olayların içine çekme gayretinde bulunan ve görünüşte özgürlük ve demokrasi savunucusu olduklarını vurgulayan çevreler, Türkiye'nin istikrarını bozan odaklar haline gelmiş bulunmaktadırlar. Kaynağı neresi olursa olsun; bu tür haberlerle Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yöneltilen hukuk dışı saldırılara karşı yalnız Türk Silahlı Kuvvetleri'nin değil, onun gerçek sahibi yüce Türk milletinin de yasal ve demokratik tepki göstermesi doğal bir beklentidir.'image
Daha öncede yapmışlardı

'İsyana çağrı' olarak yorumlanan bu bildiriye benzer bildiriler, son yıllarda sık sık yayınlandı. Genelkurmay Başkanlığı tarafından 2005 Newroz'unda Mersin'de yaşanan 'Bayrak provokasyonu' sonrasında bir bildiri yayınlanmış ve Kürtler için 'sözde vatandaşlar' denilerek, 'sabrımızı taşırmayın' tehdidi savrulmuştu. Bu bildiriden sonra birçok yerde Kürtlere yönelik linç saldırıları görülmüştü. Benzer bir bildiri 27 Nisan 2007'de yayınlandı. '27 Nisan Muhtırası' olarak nitelendirilen ve cumhurbaşkanlığı seçiminin yapıldığı gün yayınlanan bildiride, ordunun 'laiklik konusunda taraf olduğu' ilan edilerek, gerektiğinde tavır alabileceği duyuruldu. 'Ne mutlu Türküm demeyen herkes düşmandır' sözleriyle de başta Kürtler olmak üzere farklı kimliklere sahip bütün toplumsal kesimlere savaş açılmış oldu. 7 Haziran 2007'de de bir bildiri yayınlandı. Yine gece yarısı yayınlanan bildiride Kürtlere karşı 'kitlesel refleks' çağrısı yapıldı. Böylece, Kürtler hedef gösterildi, sivillere yönelik infazların ve Kürtlere karşı linç girişimlerinin yolu açıldı.

ergenekon4


Genelkurmay 'ABD casusluğunu' sorguluyor
Genelkurmay Başkanlığı'nın, Hava Kuvvetleri'nde görevleri başında bulunan 20'den fazla subay ile bazı sivil memurları sorguladığı haberi, ANF'nin 5 Temmuz'da yayınladığı 'Türk subaylarına casusluk suçlaması' haberini doğruladı. Genelkurmay Başkanlığı yayınladığı bildiride, Akşam Gazetesi'nde çıkan haberi kısmen doğrulayarak, soruşturmanın Ergenekon operasyonu değil 'başka bir operasyonla bağlantılı olduğunu' söyledi. Soruşturma kapsamında en az 3 subayın tutuklandığı, 'ABD'ye casusluk yapmak' suçundan soruşturmanın halen Ankara ve Diyarbakır'da sürdüğü öğrenildi. ANF, 5 Temmuz tarihinde yayınladığı haberde, Diyarbakır 2. Taktik Ana Jet Üs Komutanlığı'nda görevli biri Albay, biri Binbaşı, ikisi Üsteğmen olmak üzere 8 subayın 'Başka bir ülke hesabına casusluk yaptıkları' gerekçesiyle gözaltına alındıklarını, iki subayın Muş ve Bitlis nüfusuna kayıtlı olduklarını ve soruşturma kapsamında Ankara'ya götürüldüklerini, ardından da tutuklandıklarını yazmıştı.

erdogan-buyukanit


Erdoğan Genelkurmay Bildirisi'ne destek verdi
Başbakan Tayyip Erdoğan'dan, genelkurmayın 'isyan' bildirisine destek geldi. Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile görüşmesinden sonra düzenlediği ortak basın toplantısında, 'Silahlı Kuvvetler'e karşı hukuk dışı saldırılara hiçbir zaman sıcak bakmamız ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir vatandaşının da sıcak bakması inanıyorum ki mümkün değildir' dedi. Diğer yandan Genelkurmaylık açıklamasının ardından İstanbul Kadıköy'de Atatürkçü Düşünce Derneği dün bir miting düzenledi. 2007 Nisanı'nda Tandoğan ve Çağlayan mitinglerinin düzenleyicileri arasında yer alan ADD'nin mitingine az sayıda kişinin katılması dikkat çekti. ALTERNATİF

0 Yorum: