En büyük korkum PKK'nin Türkiye'ye yerleşmesidir

image Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Başkanı Sedat Laçiner, PKK için Irak'ın kuzeyinde “yolun sonunun göründüğü” belirterek, “(Örgüt) İran ya da Ermenistan'a kayabilir. Ama en büyük korkum Türkiye'ye yerleşmesidir” dedi.

USAK Başkanı, İstanbul Güngören'deki saldırı ve Kerkük'teki olayların arkasında da “İsrail ve ABD içindeki gizli grupların parmağı olabileceğini” iddia etti.

Laçiner, Türkiye'nin hava ve kara operasyonlarının PKK'ya “çok kan kaybettirdiğini”, örgütün Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetiminin lideri Mesud Barzani ile Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'den eski desteği alamadığını ifade etti.

Laçiner, “Bu nedenle PKK için kuzey Irak'ta artık yolun sonu görünüyor. İran ya da Ermenistan'a yerleşebilirler. Şu anda bir çıkış yolu arıyorlar. Nerede olursa orada” dedi.

“ABD, PKK'YI KUZEY IRAK'TA İSTEMİYOR”

“ABD'nin de şu anki şartlarda PKK'yı Irak'ın kuzeyinde istemediğini, başka yerde olması halindeyse bundan rahatsız olmayacağını” belirten Laçiner, “Ama benim asıl korkum, PKK'nın Ermenistan'a ya da İran'a değil, Türkiye'ye yerleşmesidir” diye konuştu.

Laçiner, “bunun terör örgütünün kendi verebileceği bir karar olmadığını, örgütün manipülasyona çok açık olmasının ötesinde, örgüt yönetimine çok fazla sızmalar olduğunu” belirtti. Örgütün içinde, örgütle hiçbir ilgisi olmayan çok fazla unsur bulunduğunu, dolayısıyla bunun, başka odak noktalarının vereceği bir karar olduğunu söyleyen Laçiner, şöyle devam etti:

“PKK'nın Ermenistan'a ya da İran'a yerleşmesinde bazı dengeler var, o dengeleri kullanırsınız. Ermenistan, şu anda Türkiye ile bir açılım arayışı içinde. İran da şu anda Türkiye ile ilişkilerini genişletmekte olan bir ülke. Asıl tehlike, PKK'nın eylem türlerini, stratejisini değiştirmesidir.”

“MÜCADELEDE DİPLOMATİK BAŞARI”

Türkiye'nin bu yıl, ilk kez tüm dünyanın desteğini arkasına alarak, PKK ile mücadelede büyük diplomatik başarıya imza attığına işaret eden Laçiner, “ama bu şansın iyi kullanılamadığını” öne sürdü.

Laçiner, “1 Ocak itibarıyla bir paket açılabilmiş olsaydı, Kürtçe yayın yapan televizyondan sosyal yardımlara, ekonomik kalkınma paketlerinden terör ve teröristle mücadelede yeni yöntemlere kadar hepsi aynı paket içine konulabilseydi, 2008 yılında terör örgütü marjinalleşmiş bir hale getirebilirdi. Ama Türkiye bu fırsatı kaçırdı” dedi.

Laçiner, bu sonucun, Türkiye'deki kurumlar arası uyumsuzluk, AK Parti hakkında açılan kapatma davası ve bunun getirdiği enerji kaybı ile kutuplaşma nedeniyle terörle mücadelede radikal değişime cesaret edilememesinden kaynaklandığını öne sürdü. Laçiner, “Terörü bitiremiyorsak, mücadele yöntemlerimizde çok ciddi açıklarımız var demektir. Bu açıkların kapanması gerekiyor” dedi.

5 Kasımdaki Washington zirvesinde Türkiye ile ABD'nin anlaştığını ileri süren Laçiner, “Bu bağlamda Talabani ve Barzani'nin PKK konusunda ikna edilmesi görevinin ABD'ye düştüğünü” kaydetti. Laçiner, “ABD'nin bu görevi Talabani konusunda hemen yerine getirdiğini, Barzani'nin ikna olmasınınsa mart-nisan aylarını bulduğunu” belirtti.

“ABD VE İSRAİL'İN 'ERGENEKON'U”

Öte yandan “ABD ve İsrail'de PKK'nın tasfiye edilmesinden rahatsız olan aşırı sağ grup bulunduğunu” savunan Laçiner, buna, ABD ve İsrail'in “gizli devleti, derin devleti ya da 'Ergenekon'u da denilebileceğini” söyledi.

Laçiner, “bunların, Irak'ın kuzeyinde Türkiye'nin istediği çözümü İsrail ve ABD'nin yararına bulmadığını, tersine PKK'nın hala İran'a karşı ve Irak'ın kuzeyinde Kürt devleti kurulabilmesi için faydalı olduğunu düşündüğünü” öne sürdü.

“Bu nedenle bence Irak'ın kuzeyinde ve Türkiye'nin içerisinde Türk-Kürt gerginliğine katkı sağlamaya, zemin hazırlamaya çalışıyorlar” diyen Laçiner, İstanbul Güngören'deki saldırı ve Kerkük'teki olayların arkasında “İsrail ve ABD'deki bu gizli grupların parmağı olabileceğini” savundu.

Laçiner, “İşin içerisinde İsrail ve ABD içerisindeki bazı 'yaramaz insanlar', Türk ve Kürt düşmanlığından medet uman insanlar var. Buradaki maksat, Kürtleri ve Türkleri düşman etmekten çok, Türkiye'yi Orta Doğu siyasetinin dışına itmek, Kürtlere de Irak'ın kuzeyinde İsrail'e dost bir yapı kurabilmek” diye konuştu.

Laçiner, “Türkiye 2008'de elini çabuk tutmazsa bu unsurların güçlenebileceğini, bu durumda da PKK'nın yeniden palazlanabileceğini ya da şekil değiştirebileceğini” belirterek, “Bu nedenle Türkiye'nin bir gün dahi kaybetmeden 2008'de kaybettiği günleri yeniden telafi edermişçesine hızlı bir şekilde terörle ve teröristle mücadele stratejisini yeniden inşa etmesi lazım” dedi. samanyolu

0 Yorum: