PKK liderleri paketlenip Türkiye'ye mi verilecek? İbrahim Karagül-Yeni Şafak-İçeriğinde neler olduğu henüz bilinmemesine rağmen PKK ve genel anlamda “Kürt sorunu” konusunda çok önemli gelişmelerin arefesinde olduğumuz anlaşılıyor. Konu, Türkiye, ABD ve Kuzey Irak boyutundan uzaklaşarak Ankara merkezli yoğun bir tartışmaya dönüşürken, askeri operasyon seçeneği yerini PKK'nın tasfiyesi sonrası için hazırlandığı iddia edilen siyasi uzlaşma zeminine terk ediyor havası var. ABD ve Kuzey Irak'tan gelen mesajlar bu yönde. Türkiye'deki iç siyasi tartışma bu yönde gelişiyor. Başbakan Tayip Erdoğan, CHP lideri Deniz Baykal ve MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dünkü sözleri, PKK, terör ve Kürt meselesi konusundaki söz konusu derin yaklaşımın işaretlerini veriyordu. Başbakan'ın; “Terörle demokrasi arasında tercih yapamayanlar, demokrasiden medet umamazlar. Anayasal hukuku önemsemeyenler anayasal düzen içinde siyaset yapamazlar. Teröre sırtını, demokrasi ve hukuka yüzünü dönen herkes, bizim nezdimizde birdir, makbuldür, demokratik yarışın bir parçasıdır. Ayrımcılığın, dışlayıcılığın, yargısız infazın, siyaseten lincin bizim kitabımızda yeri yoktur” şeklindeki güçlü ifadeleri ile “milletin sağduyusu ve güçlü kardeşliği”ne yaptığı vurgu, DTP'nin kapatılması isteği ve dokunulmazlık meselesine ilişkin bir tavır olmanın ötesinde, soruna yaklaşıma ilişkin genel ilkeleri ortaya koyar nitelikteydi. Buna karşı Bahçeli'nin Başbakan'ı “PKK ile gizli mütareke” ile suçlayan sert ifadeleri, “ABD ve Barzani'nin desteği ile bir süreç başlatmanın tarihi hata olacağı”na ilişkin sözleri, içerideki tartışmanın daha da şiddetleneceğine işaret ediyor. Peki bu yeni yaklaşım ya da tartışma ne? Dünkü “Ankara'nın “Kapsamlı Kürt Planı”nda neler var” başlıklı yazıda tartışmaya zemin teşkil eden iddiaya ilişkin gelişmeleri özetlemiştim. 5 Kasım'da yapılan görüşme, sıcak istihbarat paylaşımı, PKK'yı ortak düşman ilan etme, örgütü Türkiye için silahlı tehdit olmaktan çıkarma, ardından siyasi zemine çekme, kapsamlı operasyon ihtimalinin zayıflaması, dağ kadrolarının dağıtılması, lider kadrosunun etkisiz hale getirilmesi, K.Irak yönetiminin yumuşaması, yeni siyasi inisiyatif konusunda siyasi ve askeri çevreden yapılan açıklamalarla ilgili bilgiler aktardım. Tartışma dün şiddetlendi ve sert açıklamalar birbiri ardına geldi. Aynı gün ABD Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral James E. Cartwraight ve Irak'taki ABD komutanı David H. Petraeus Ankara'ya gelip 5 Kasım'da ABD'de yapılan görüşmelere katılan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ile görüştü. ABD heyetinin Kuzey Irak'ta da benzer görüşmeler yaptığını, Barzani yönetiminin tavırlarının bu yeni sürece göre şekillendiğini biliyoruz. Ankara'daki görüşmelerin, kapsamlı siyasi çalışmanın askeri boyutunun da aynı kararlılıkla ele alındığını gösteriyor. Askeri/güvenlik çevrelerinin ortak çalışmalarından biraz sonra ifade edeceğim sürpriz sonuçlar çıkabilir. PKK'nın tasfiyesine karar verildi! MIT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş'in Taraf gazetesine yaptığı açıklamalar, tartışmanın boyutlarını en sarih biçimde ortaya koyan cümlelerle doluydu. “Irak'taki PKK, tehdit ve pazarlık kartı olarak Türkiye'ye karşı kullanılıyor. Bu sorun ulusal olmaktan çıktı, bölgesel ve küresel bir hal aldı. Washington bize bunu gösterdi” diyen Öneş, sorunun sadece askeri yollarla çözülemeyeceğini, demokratik çözüme kapı aralandığını belirterek, Washington'da PKK'nın tasfiyesine karar verildiğini net biçimde dile getirdi. Öneş şu tarihi tespitleri yaptı: “Aslında bu karar, Abdullah Öcalan bize teslim edildiğinde verilmişti. Amaç K. Irak'ta oluşan federe yapıya hukuki statü kazandırmaktı. Barzani ve Talabani'nin karşısındaki PKK'yı tasfiye etmekti. Ancak belirli çıkarlar için bu süreç uzatıldı.” Öcalan'ın 1989'da Türkiye'ye teslim şartları neyse bugün de benzer şartlar geçerli. Her ne kadar dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, daha sonraları; “Öcalan'ı bize niye teslim ettiler hâlâ anlamış değilim” dese de, bilen biliyordu. ABD, Kürt sorununu Kuzey Irak merkezli, Avrupa Türkiye merkezli düşünüyordu. Irak işgalinden sonra Avrupa'nın etkisi azaldı, Kürt sorunu ABD'nin tekeline girdi. Tabiî bakış açısı yine K. Irak merkezli devam ediyor. O zaman PKK'ya verilen destek Türkiye'yi K. Irak'la masaya oturtmak için miydi? Ve bu destek şimdi geri çekilip, Öcalan'ın tesliminde olduğu gibi yeni bir tasfiye süreci mi başlatılıyordu? Evet yeni bir tasfiye süreci başlıyor. “Derin Plan” dedikleri bu olmalı. Silahsız, Öcalan'sız yeni bir temsil mekanizması oluşturulur. PKK'nın dağ kadrosunu dağılmaya teşvik edecek süreç hazırlanır. Lider kadrosu tasfiye edilir. Direnenler paketlenip Türkiye'ye verilir. DTP, terörle arasına sınır çizer. Çizmeyenler devre dışı kalır. Yeni bir siyasi temsil harekete geçer. O zaman önümüzdeki günlerde çok ciddi gelişmelere hazır olmak gerekiyor. PKK üst yönetiminden birkaç kişinin Türkiye'ye teslimi söz konusu olabilir. Yine üst yönetimden bazıları Kuzey Irak'ta gözaltına alınabilir. Adalet Bakanlığı savcıları sorgulama için Kuzey Irak'a gönderilebilir. Bekleyip görelim…

0 Yorum: