1925`in unutulması mümkün değil!

UMIT FIRAT Rizgarî Online/Abant Platformu'nun 'Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' konulu 17. toplantısı, Prof. Dr. Mehmet Altan'ın oturum başkanlığında yaptığı 'Geçmişin Muhasebesi' adlı oturumla devam etti. Bolu Abant Palace Otel'deki toplantıda, 'Türk Siyasetinin Eleştirisi' konulu bir konuşma yapan gazeteci yazar Ümit Fırat, “Kürd sorunu”nu bugüne taşıyan TC`nin baskı ve katliam uygulamalardan örnekler verdi. Fırat konuşmasında şunları belirtti:

Dün kırmızı gömlek giymiştim, eleştiri aldım. Bugün kamusal eleştiri yapacağım diye elbise giydim. Türk siyasetini eleştirmenin dibi yok. Dipsiz kuyu. Türk siyaseti devlet politikası. Fransız politikasının çerçevesi belli. Ama Türk siyaseti dendiğinde sınır yok. Ben Cumhuriyet öncesine pek değinmeyeceğim. Lozan'ın son kabul edildiği 1925'te Türkiye sınırlarından çıkarılıp İngiltere'ye devredildiği döneme gideceğim.

Adına hukuk ödülü verilen Mahmut Esat Bozkurt, tam hukuksuzluk abidesi. Türkiye'de Türk'ten başka kimsenin yaşama hakkı bulunmadığını her nutkunda söyledi. Hazret-i Ali'nin evlatlarına yapılan haksızlık ve cinayetlerin yasları binlerce yıldır unutulmadı. 1925'te yapılanların da unutulması mümkün değil. Bunun telafisi mümkündür ama unutulması mümkün değil.

Takrir-i Sükun uygulaması ile başlatılan diktatörlük döneminde idam edilenlerin cesetlerini ailelerine bile teslim etmediler. Ailelerine bunu çok gördüler.
1925’teki bu uygulamalarda Kürtçe bütünüyle yasaklandı. 27 Mayıs’ta 60 civarında yatılı mektep kuruldu, bunların tek amacı, belirtilen yasadaki gibi amacı asimilasyon idi.

Köy ve yerleşim yerlerinin adlarını değiştirerek onların tarihleriyle bağları kesilmeye çalışıldı.19 Ekim 1983’te bir kanun daha çıkarıldı. Burada da Kenan Evren’in giderayak çıkardığı bir kanun idi. Irak’ta Kürtçe ikinci resmi dil idi. Irak’ta çalınanlardan Kürtçe’yi kullandırmamak için idi bu kanun.

1943'te bir Muğlalı olayı vardı. İran-Türkiye arasında çıkan anlaşmazlık sonucu 38 askeri alırlar. 33 kişiyi serbest bırakırlar. Bu serbest bırakmayı hazmedemeyen komutan, onları bir dereye götürürler. Mısto Ağa'nın kızını serbest bırakır ve 32 kişiyi kurşuna dizerler. 1948'te bu olay Meclis'te patlak verir.” (Ajanslar) Zilan Dersim

0 Yorum: