‘Çözülemeyecek mesele yok …’ Tabii ki Kürt sorunu hariç!

kurt_meselesi_kurt_sorunu

Dünkü AKP Grup Toplantısı'nda konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, 'Türkiye ne çektiyse halının altına süpürme siyasetinden çekmiştir. Türkiye sorunlarla yüzleşmezse büyüyemez. Türkiye'nin çözümsüz hiçbir meselesi yoktur, bunu böyle bilin' dedi. Ancak Erdoğan en esaslı sorun olan Kürt sorununa karşı ise klasik şiddet yöntemini önerdi ve 'terörle mücadelenin kararlılıkla süreceğini' vurgulamayı unutmadı.

Erdoğan'a göre Türkiye'nin çözülemeyecek meselesi yok!erdogan_meclis_kursude

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin sorunlarıyla yüzleşmediği sürece büyüyemeyeceğini söylerken, ülkenin temel sorunu olan Kürt sorununu unutarak, çözülemeyecek sorun olmadığını söyledi. 22 Temmuz seçimlerinde halkın politikalarına onay verdiğini iddia eden Erdoğan, yine herkesin hükümeti olduklarını iddia etti. Bazı meseleleri 'halının altına süpüren' eski siyaset tarzını benimsemediklerini iddia ederek, 'Türkiye ne çektiyse halının altına süpürme siyasetinden çekmiştir' ifadelerine kullanan Erdoğan, hükümetleri döneminde Kürt sorunu başta olmak üzere ağırlaşan sorunları görmezden gelerek iktidara geldiklerinde Türkiye'nin çözülemeyecek meselesi olmadığını söylediklerini hatırlattı. AKP'nin yürüttüğü siyasetin, ülke bütünlüğünün muhtaç olduğu siyaset olduğu iddiasında bulunan Erdoğan, 'Türkiye sorunlarla yüzleşmezse büyüyemez. Biz iktidara geldiğimizde halının altına süpürülecek meselenin olmadığını söyledik. Türkiye ağırlıklarından kurtulamasa gelişemez. Türkiye'nin çözümsüz hiçbir meselesi yoktur, bunu böyle bilin, yeter ki birbirimize güvenelim. Yeter ki şeffaf demokrasiye inanalım' diye konuştu. Anayasa Mahkemesi'nin AKP hakkında açılan kapatma davasını görüşeceği günü belirleyeceği toplantıdan birkaç saat önce konuşan Erdoğan, uzlaşma sinyalleri verdi. 'Halkta uzlaşma varsa mesele bitmiştir, biz buna bakarız' diyen Erdoğan, 'Yerleşik alışkanlıkları değiştirdik. Millet siyaseti tayin edecek iradeyi gösteriyor. Uzlaşma yüzde yüz olmaz. Kahır ekseriyetle uzlaşma olur. Geri vitese takacak halimiz yok' dedi. Muhalefet partilerine de mesaj gönderen Erdoğan, dünyanın hiçbir ülkesinde iktidarla muhalefetin bu kadar kavgalı olmadığını savunarak, taraflarda eksiklikler olduğunu söyledi. Konuşmasında Kıbrıs ziyaretine de değinen Erdoğan, son dönemlerde yaşanan çatışmaları hatırlatarak 'terörle mücadelenin' kararlılıkla süreceğini ifade etti. ANKARA / DİHA

 

Meclis'e hangi çözümü getirdiniz?


ahmet_turk9 AKP'nin 'Çözüm yeri Meclis'tir' açıklamasını değerlendiren Türk, 'Çözümün adresini başka yerlerde arayanlar onların kendisidir' dedi. Türk, Ergenekon'un Bölge'de aranması gerektiğini de söyledi
'Ergenekon operasyonu sulandırılıyor'
DTP Meclis Grubu, onbinlerce kişinin katıldığı coşkulu kongreden sonra dün toplandı. DTP Eşbaşkanı Ahmet Türk, Ergenekon operasyonunun önemli olduğunu, ancak bazı kesimlerin operasyonu sulandırdığını söyledi. Türk, 'Bu çetenin başta Kürt coğrafyasında işlediği akıl almaz insanlık suçları açığa çıkarılmadıkça tam anlamıyla bir demokratikleşme olmayacaktır' dedi.
'Birlikte yaşam birlikte çözüm'
Parti kapatmalarına da değinen Türk, '1994'te bir Zana'mız vardı, bugün sekiz Zana'mız var. Demek ki kapatmalar çözüm değil' dedi. Halkın 'Birlikte yaşam birlikte çözüm' mesajını verdiğini söyleyen Türk, Meclis'i çözüm adresi olarak gördüklerini belirtti. Cemil Çiçek'in 'Çözüm yeri Meclis'tir' açıklamasına ise, 'Meclis'e hangi çözümü getirdiniz?' karşılığını verdi.
Parti kapatmak çözüm değil
DTP'nin hafta sonu yaptığı 2'inci Olağan Kongresi'nde yeniden Eşbaşkanlığa seçilen Ahmet Türk, yoğun bir katılım ve ilginin olduğu haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. DTP'nin yaptığı 2. Olağan Genel Kurulu'nda halkın istek ve düşüncelerinin çok net bir şekilde ortaya koyulduğunu ifade eden Türk, sorunların çözümü için halkın tek mesaj verdiğini söyledi. Sorunların çözüm adresinin Meclis olduğunu kaydeden Türk, Cemil Çiçek'in de 'çözüm yeri Meclis'tir' şeklindeki açıklamalarını hayretle karşıladıklarını belirterek şunları söyledi: 'Meclis'e hangi çözümü getirdiniz? Biz aylardır, yıllardır çözüm yeri Meclis'tir diyoruz. Kendilerini seçen halka karşı sorumlulukları vardır ve bu sorumluluklarını yerine getirmek durumundalar. Ama çözümün adresini başka yerlerde arayanlar kendileridir' dedi.
DTP'nin parlamentoda bulunuşunun üzerinden bir yıl geçtiğini kaydeden Türk, DTP'nin engellemelere rağmen 22 kişilik bir grupla Meclis'te olduğuna işaret etti. Türk 'Diyalogla sorunların çözülmesi gerektiği yönünde bir mantığa sahibiz. Demokratik ve çoğulcu siyasete yoğunlaşalım. Türkiye'ye kazandıracak olan demokratik siyaset kültürüdür. Birlik içinde tartışma-diyalog ve uzlaşı zihniyetidir. Ortak akıl yaklaşımıdır' şeklinde konuştu.
'Bugün sekiz Leyla Zana'mız var'
DTP hakkındaki kapatma davasına dikkat çeken Türk, 'Hukuk birlikte yaşamı kolaylaştıran bir anlayıştır. Farklılıkları çoğunluğun etkisinden kurtaran bir anlayıştır. Buna herkesin uyum göstermesi gerekir. Bugün bize karşı açılan dava DEP davasıyla çok benzerlik taşıyor. O dönem bir tane Leyla Zana vardı. Bugün sekiz tane Leyla Zana var. Bugün on dört Hatip Dicle ve Selim Sadak var. Demek ki kapatmalar sorunu çözmüyor' dedi. Silahı bir çözüm olarak görmediklerini dile getiren Türk, 'Silahı bir hak arama yöntemi olarak görmüyoruz. Ama biz bunları dile getirirken ellerinde sopa ve taşlarla güç kullananlara karşı neden sessiz kalınıyor? Biz mi şiddeti istiyoruz yoksa bu gücü kullananlar mı, operasyon yapanlar mı?' diye konuştu.
'Kürt halkının ıstırabı görülmeli'
Ergenekon'un tüm boyutları ile ortaya çıkarılmasının önemine değinen Türk, 'Ergenekon, Türkiye'nin tam demokratikleşmesi yolunda geçmişiyle hesaplaşması için çok büyük bir fırsattır. Bu konuda epey bir yol alınmıştır. Bu çetenin ve türevlerinin, başta Kürt coğrafyasında ve Türkiye'nin dört bir yanında işlediği akıl almaz insanlık suçları açığa çıkarılmadığı müddetçe, bu tam anlamıyla bir şeffaflaşma ve demokratikleşme girişimi olmayacaktır. Bizim için Ergenekoncuların ne ceza alıp almayacağı önemli değil. Önemli olan yıllardır Kürt halkına çektirilen bu ıstırabın Türk halkı tarafından da görülmesidir' şeklinde konuştu. CHP'nin ve Deniz Baykal'ın Ergenekon'un kuyrukçuluğunu yaptığını kaydeden Türk, Türkiye'nin büyük bir değişim ve dönüşümün arifesinde olduğunu belirtti. 'Şimdi Ergenekon'un faaliyetleri demokratik sistemi ortadan kaldırmak olarak açıklanıyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyen Meclis'te yemin etmedik mi? Şimdi Sayın Baykal'a bakıyorsunuz, Ergenekon'u savunuyor. CHP Ergenekon'un kuyrukçuluğunu yapıyor. Acaba CHP'nin de mi bağı var?' diyen Türk, Hrant Dink davasından tutuklu bulunan Yasin Hayal'in 'Muhsin Yacızıoğlu'nu çok seviyoruz' sözlerine göndermede bulunarak, 'Bu bir sevgi midir yoksa bir mesaj mıdır? Bunların açığa çıkartılması gerekir' dedi.
'Devlet netleşmeli'
Bir taraftan TRT'nin Kürtçe yayın yapması için Meclis'ten yasa geçirilirken diğer taraftan Kürtçe'nin yasaklanmaya devam ettiğine dikkat çeken Türk, 'Hayatın tüm renkleri sloganıyla yola çıkan ve farklı kültürleri, farklı renk ve sesleri yansıtan Hayat TV kapatıldı. Gerekçesi Newroz'da canlı yayına geçmesi. 21'inci yüzyılda muhalif bir televizyon kanalının kapatılması demokrasi adına bir ayıptır. Şimdi hem serbest bırakacaksın hem yasaklayacaksın. Böyle olmaz. Devlet netleşmek, kararını vermek zorunda' dedi. 22 Temmuz seçimlerinin birinci yılını geride bıraktıklarını belirten Türk, DTP'nin parlamento sürecini anlatarak, 'Biz barış ve diyalog zeminini yaratmaya çalışırken, bize karşı ayrımcı, ötekileştirici politikaları uygulamaya devam ettiler. Ama biz asla yılmadık ve geri adım atmadık. Çünkü halkımıza sözümüz var. Bizi halkımızın karşısında hiç kimse hiçleştiremez. Biz her şeye rağmen diyalog ve uzlaşı aramaya, parlamentoyu çözüme zorlamaya devam edeceğiz' dedi. ALTERNATİF

0 Yorum: