İHD’nin Ordu, Giresun ve Sakarya’daki fındık işçileri Raporu: 'Kürtlere karşı ayrımcılık var'

'Kürtlere karşı ayrımcılık var'
İnsan Hakları Derneği, ırkçı uygulamalara maruz kalan Ordu, Giresun ve Sakarya bölgelerindeki fındık işçilerine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Raporda, devlet yetkililerince bölgeden gelen insanlara potansiyel suçlu gözüyle bakıldığı belirtilerek, önlemler alınması istendi.
Kürt işçiler potansiyel suçlukurt_isciler_cadirda_yoksulluk
Ordu, Giresun ve Sakarya'da Kürt işçilerinin son dönemde yaşadıkları sıkıntılara ilişkin heyet gönderen İnsan Hakları Derneği (İHD), hazırladığı raporu kamuoyuna açıkladı. Raporda, yetkililerin Bölge'den gelen insanlara potansiyel suçlu gözüyle baktığı belirtildi.
Bölge'den Ordu, Sakarya ve Giresun'a giden fındık işçilerinin yaşadığı sıkıntıları incelemek için Karadeniz Bölgesi'ne giden İHD heyeti, hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaştı. İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, İHD Genel Sekreter Sevim Salihoğlu, İHD MYK Üyesi Veysi Altay, İHD Trabzon Şube Başkanı Günay Yolsay ve İHD Sakarya Şube Başkanı Neslin Gümüş'ün katıldığı toplantıda, İHD Genel Başkanı Hüsnü Öndül, devlet yetkililerinin açıklamalarının bir arada yaşamayı temsil etmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: 'mülki idare amirleri açıklamalarına dikkat etmeli. Eğer bir vatandaşın sağlık sorunu ya da barınma sorunu var ise devlet yetkilileri bu konuda bir çözüm bulmalıdır. Şu anda söylediklerimizin hiçbirini görmüyoruz. Özellikle Kürt kökenli yurttaşlarımızın bu konuda bir ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu görmekteyiz.'
Öndül'ün ardından raporu açıklayan İHD MYK üyesi Altay Ordu, Giresun ve Sakarya'da bulunan siyasi parti, sendika ve mülki idare amirleriyle görüştüklerini söyledi. Altay, yaptıkları tespitleri şöyle sıraladı: 'Urfa, Adıyaman, Mardin, Siirt, Diyarbakır ve Batman gibi illerden ekmek parası için gelen, mevsimlik fındık işçilerinin sayı olarak tespitinin çok zor olduğunu, görüştüğümüz yerel yöneticilerinin de bu konuda çok fazla bilgi sahibi olmadıkları gözlemlenmiştir. Tahmini olarak 6 ile 8 bin işçinin bulunduğu tespit edilmiştir. Mevsimlik işçilerin, büyük bir kısmının kendi yaşadıkları topraklarda, toprakları ve yapacakları her hangi bir iş olmadığı için, il il dolaşmak zorunda kaldıklarını ve bununda nedeninin yıllardır Bölge'de yaşanan çatışmalı ortam olduğunu, heyetimize ifade etmişlerdir.'
'Yetkililer girişimde bulunmuyor'
Fındık işçilerinin Ordu'ya girişleri valilik tarafından engellendiğini hatırlatan Altay, 'Girişleri daha sonra sağlansa bile çalışma boyunca çadırlarda, dere kenarında, elektriksiz, tuvaletsiz, içme suyundan yoksun, sağlıksız bir ortamda, sağlıksız beslenerek yaşamak zorunda kalmaktadırlar. Birde hiç çalışamamış hiç iş bulamamış daha kötü koşularda yaşamaya mahkum edilen insanlara rastlamak mümkün. Özellikle Ordu ilinde fındık işçilerinin daha önce Ordu'ya geldiklerinde kaldıkları Melet Çayı'nın kenarı, bu yıl valiliğin çıkardığı genelgeyle yasaklanmış, Melet Çayı'nın etrafına çevik kuvvet ve jandarma yerleştirilmiştir. Bundan dolayı insanlar kalacak yer bulamayıp, rast gele sığınacakları bir yer bulmak için arayışa girmişlerdir. En son Ordunun Perşembe ilçesine bağlı Efirli ve Elekçide şantiye alanı olan bir yere sığınmışlarıdır.
Ortalama 5 dönüm olan Efirli şantiye alanına yaklaşık 400 ile 500 arası insan yaklaşık 60 ile 80 arası çadırla yerleşmişlerdir' dedi. İşçilerin sosyal yaşama dahil olamadıklarını ve onlara potansiyel suçlu gözüyle yaklaşıldığına dikkat çeken Altay, 'Daha önce çalıştıkları yereler de bir çok imkandan yararlandıklarını söyleyen insanlar, bu yıl bir çok imkandan yararlanamadıklarını ifade etmişlerdir' diye konuştu. Belediyelerin hiçbir şekilde fındık işçilerinin yaşadığı yerlere hizmet vermediğini gözlemlediklerini söyleyen Altay ayrıca, birçok çocuk çeşitli okullara kayıtlı olduğu halde ekim sonuna kadar okullara gitmediklerini belirtti.
Devlet tedbir önerileri
Heyetin gözlemleri karşısında önerilerinin olduğu ve bu önerilerinin ciddiye alınması gerektiğini vurgulayan Altay, heyetin önerilerini şöyle sıraladı: 'Uluslararası insan hakları belgelerinde, İLO belgelerinde ve iç hukukta yer alan haklar ve özgürlükler uygulanmalıdır. Bu bağlamda: Bu bölgede yaşayıp da üretememelerinden dolayı mağdur duruma düşen veya düşürülenlere devlet tarafından telafi edici önlemler acil olarak alınmalı. Mevsimlik işçiler sosyal güvenceye kavuşturulmalı. Devlet bölgedeki mayınlı alanları bir an önce temizlemeli, işsiz ve topraksız insanlara iş alanı tahsis etmeli. İşçilerin yoğun olarak çalıştıkları bölgelerde sosyal meskenler tesis edilmeli. Sağlık ekiplerinin devamlı sağlık hizmeti vermeleri sağlanmalı. Yerel yöneticilerin mevsimlik işçilere yönelik ayrımcı tavırlarını terk etmeleri, terk etmeyenler için yaptırımlar öngörecek yasal düzenlemeler yapılmalı. Kürt işçilerin kimliklerinin toplatılması ve ayrımcı uygulamalardan derhal vazgeçilmeli. 'Güvenliğe' gösterilen hassasiyet, insanca yaşam, sağlık, insanların barınabilecekleri yerler ve kalacakları yerler içinde gösterilmeli. Mevsimlik işçileri, 'dayı başı, elçi' gibi aracılar yerine yasalar önünde tanınacak, haklarını arayabilecekleri yasal düzenlemeler yapılmalı. Mevsimlik işçilerin, haklarını arayabilmeleri için örgütlenmelerinin önünü açıcı yasalar çıkarılmalı, örgütlenmeleri için desteklenmeli. Çocuklar eğitim haklarından kesinlikle mahrum bırakılmamalı, buna yönelik derhal tedbirler alınmalı. Çocukların, çalıştırılmasının önüne geçilmeli ve çocukların emeklerinden yararlanmaya son verilmeli.' İSTANBUL / DİHA

Ordu'da ırkçılığın gerekçesi de ırkçılık!

Kürt işçilerin Ordu ve Trabzon’a girişi yasaklandı!

‘’Adapazarı Kürtlere mezar olacak’’

İzmir, Sakarya, Aydın, Balıkesir, Mersin, Gebze… Lincin son durağı Adana

Marmara Bölgesi’nde Kürtlere yönelik halk ihlalleriyle birlikte linç girişimleri de arttı.

Türk, saldırı ile Türk-Kürt savaşı başlatılmak isteniyor

‘Sakarya’da DTP’lilere linç Madımak’ı andırıyor’

0 Yorum: