Mağdurlar yürüyecek
DTP, Kürtlere karşı işlenen suçların açığa çıkarılması için mağdur aileleriyle birlikte Ankara'ya yürüyecek. Kayıp yakınları da Ergenekon davasında müdahil olma isteğinde bulunacak
Kirli suçlar açığa çıksın
Susurluk Raporu'nda 'devlet sırrı' denilerek gizlenen kısımlarda Kürtlere yönelik cinayetleri devletin gerçekleştirdiğinin kabul edilmesinin ardından Kürtler harekete geçti. DTP, son 30 yıldır Kürtlere karşı işlenen suçların açığa çıkarılması için 9-10 Ekim'de mağdur aileleriyle Ankara'ya yürüyecek.
Gerçek mağdurlar Kürtler
Yakınlarını kaybedenler ise, Kürtlerin tarafsız olmadığını, Ergenekon'un gerçek mağdurları olduğunu gösteren bir girişimde bulunacak. Kayıp yakınları, Ergenekon duruşmalarının başlayacağı 20 Ekim öncesi Bölge illerinde savcılıklara başvurarak, Ergenekon'da müdahil olma talebini dile getirecekler.
Çeteleşmenin önü açılıyor
DTP'nin PM toplantısı sonuç bildirgesi de açıklandı. Sonuç bildirgesinde, çeteleşmeler konusunda yeni bir uzlaşmanın yaşandığı, bu uzlaşmayla çetelerin yeniden örgütlendirileceği kaydedildi. Bildiride, 'AKP'nin ikiyüzlü politikalarını' teşhir etmek için sürekli eylemde olunacağı belirtildi.
Çözümsüzlük derinleşir
DTP, kapatma davasının görüşüleceği 16 Eylül'de yapacağı sözlü savunmanın hazırlıklarına başladı. DTP savunmasında, partinin kapatılması durumunda, Kürt sorununda çözümsüzlüğün derinleşeceği mesajını verecek. DTP, Barış Meclisi'nin düzenleyeceği mitinglere aktif katılım kararı da aldı.
Adalet için yürüyecekler
Demokratik Toplum Partisi (DTP), son 30 yıldır Kürtlere karşı işlenen insanlık suçlarının açığa çıkarılması ve Ergenekon davasında müdahil olmak için 9-10 Ekim tarihinde mağdur aileleriyle birlikte Ankara'ya yürüyecek. Gözaltında yakınlarını kaybeden aileler de Bölge illerinde savcılıklara başvurarak Ergenekon davasına müdahil olmak isteyecek.
DTP, 20 Temmuz'da yaptığı 2. Olağan Kongresi'nden sonra seçilen DTP Parti Meclisi (PM) ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ilk toplantısını 9-10-11 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirdi. Toplantıda DTP'nin önümüzdeki dönem yapacağı çalışmalar ele alındı. Yerel seçim çalışmaları, örgütlenme, demokratik özerklik projesinin hayata geçirilmesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri, kapatma davası ve Ergenekon davası gibi konuların görüşüldüğü toplantıda önemli kararlar alındı. Edinilen bilgilere göre, toplantıda önümüzdeki dönem DTP'nin büyük bir sorumlulukla karşı karşıya bulunduğu belirtilerek, aktif bir çalışma yürütülmesi kararlaştırıldı. Son dönemde Kürtlerin tarafsız yaklaştığı ileri sürülen Ergenekon soruşturmasının değerlendirildiği toplantıda, soruşturmanın genişletilmesi ve esas olarak 'Fırat'ın doğusunda' işlenen suçları kapması gerektiği kaydedildi. Toplantıda savcılığın Ergenekon soruşturmasını sınırlı tutmasına rağmen, Kürtlerin davaya müdahil olması gerektiği kararlaştırıldı. Toplantıda, Kürtlerin Ergenekon davasına müdahil olması, Kürtlere karşı işlenmiş suçların açığa çıkarılması ve hakikatlerle yüzleşilmesi için öncelikle, son 30 yıllık çatışmalarda, yakınlarını failli meçhul cinayetlerde yitiren, gözaltına alınan yakınlarından bir daha haber alamayan ailelerin illerde, davada müdahil olmak için savcılıklara başvurması benimsendi. Toplantıda ayrıca DTP'liler, yakınlarını kaybedenlerin oluşturduğu örgütlerle birlikte, Ergenekon duruşmalarının başlayacağı 20 Ekim'den 10 gün önce, mağdur aileleriyle birlikte Ankara'ya yürüyecek. 9-10 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek olan yürüyüşle Kürtlere karşı işlenen insanlık suçlarının bütün çıplaklığıyla açığa çıkarılması istenerek, ailerin davada müdahil olması istenecek.
Hedef 100 belediye
DTP PM ve MYK toplantısında üzerinde en çok durulan bir diğer konu ise gelecek yıl mart ayında yapılacak yerel seçimlerle ilgili yapılacak hazırlıklar oldu. DTP'nin yaptığı çalışmaların ele alındığı toplantıda, 27 kişiden oluşan bir seçim komisyonu oluşturularak, çalışmalara start verildi. Diyarbakır'da biraraya gelecek olan komisyon, seçim stratejisini görüşerek, çalışmalara başlayacak. Bu arada, toplantıda yerel seçimlere ilişkin olarak DTP hedef büyüterek, bir önceki dönem aldığı 56 belediyeyi, 100 belediyeye çıkarmayı amaçlıyor. Ayrıca DTP, bu dönem, bir önceki dönem AKP'ye kaptırdığı, Van, Bingöl ve Siirt belediyelerini de almak için de harekete geçti. Toplantıda görüşülen bir diğer konu ise Demokratik Özerklik Projesi (DÖP) oldu. Demokratik Toplum Kongresi'nde hazırlanan ve DTP 2. Olağanüstü Kongresi'nde benimsenen DÖP'ün DTP açısından farklılık yaratan ve Kürt halkının gerçek anlamda taleplerini karşılayan bir proje olduğu kaydedilerek, proje ile Türkiye'de sorunlara çözüm bulunabileceği ifade edildi. Projenin hayata geçirilmesi için çalışmalara hız verilmesi de kararlaştırıldı. Alınan kararla birlikte projenin halka anlatılması öncelik olarak belirlendi. Buna göre, seminer, panel ve toplantılarla DÖP halka anlatılacak. Bu çalışma ile eşzamanlı olarak, DÖP sistemleştirilerek, diplomatik çalışmalarda 'Kürtler ne istiyor?' sorusuna cevap niteliğinde kullanılacak. Sözkonusu projede, valilerin halk tarafından seçilmesi, Kürtçe'nin eğitim dilli olarak kullanılması, Türkiye'nin 25 bölgeye üzerinden yönetilmesi, merkezi yetkilerin azaltılarak yerellere devredilmesi gibi talepler yer alıyor. 16 Eylül'de kapatma davası çerçevesinde yapacağı sözlü savunmanın da değerlendirildiği toplantıda, kapsamlı bir sözlü savunma verilmesini benimsenerek, partinin kapatılması durumunda, Kürt sorununda çözümsüzlüğün daha da derinleşeceği mesajı verilecek. Barış Meclisi tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesi ile yapılacak olan etkinliklere de aktif katılma kararının alındığı toplantıda, ayrıca Çatı Partisi çalışmalarının hızlandırılması da karara bağlandı. ANKARA - DİHA
DTP: Çeteleşmelerin önünü AKP açıyor
DTP'nin PM toplantısı sonuç bildirgesi açıklandı. Sonuç bildirgesinde, çeteleşmeler için yeni bir uzlaşmanın yaşandığı, bu uzlaşma ile çetelerin yeniden örgütlendirileceği belirtilerek, 'Buna karşı durarak deşifre etmek, AKP'nin ikiyüzlü politikalarını teşhir etmek, bu uzlaşmayı bozmak için ısrarlı bir politikanın ve eylemin sahibi olacağız' denildi. Temmuz ayında yapılan konferans ve kongreye dikkat çekilen sonuç bildirgesinde, DTP'nin yeni bir donanım ve hazırlıkla gelişmeleri karşılamaya hazır olduğu bildirildi. Yaşanan gelişmelere dikkat çekilen bildirgede, 'AKP'nin kapatılmadığı, YAŞ kararlarının ordu, devlet ve AKP arasında derin bir uzlaşmanın yaşandığını ortaya çıkardığı, Ergenekon iddianamesinin açıklandığı bir süreçte Türkiye yeni olmayan, ancak ortaya çıkan gerçeklerle yeni bir tartışma sürecine çekilmiştir. Bir iktidar çatışması olarak gelişen ve ABD eliyle gerçekleştirilen Ergenekon operasyonu ve iddianamesi Kürt coğrafyasında yürütülen savaşta işlenen insanlık suçlarını, katliamları kapsamadı. MİT ve orduyu aklayan iddianame, bir yanıltmaca olarak devleti daha da derine çekmiştir. Bu çatışmanın tarafı olmamak konusunda izlediğimiz politikanın doğruluğu kanıtlanmıştır' denildi. Çeteleşmeler için yeni bir uzlaşmanın yaşandığı ve bu uzlaşma ile çetelerin yeniden örgütlendirileceği belirtilen açıklamada, 'Buna karşı durarak deşifre etmek, AKP'nin ikiyüzlü politikalarını teşhir etmek, bu uzlaşmayı bozmak için ısrarlı bir politikanın ve eylemin sahibi olacağız. Ergenekon çetesi ve çeteleşen devlet gerçeğinden en çok etkilenen bir taraf olarak Kürt halkı ve coğrafyasında yaşanan kayıpları, faili meçhul cinayetleri ve katliamları gündeme getiren bir politika izlemek gerekliliği açıktır' ifadelerine yer verilerek, bu konuda bir dizi eylem ve etkinlik düzenleneceğine dikkat çekildi. ANKARA / DİHA
'Devlet bölgedeki insanları kendi yurttaşı olarak görmeli'
Siirt'te mahalle muhtarlarının sorunlarını dinleyen DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, 'Devletin bölgedeki yurttaşı üvey evlat olarak değil, kendi yurttaşı olarak görmesi gerekiyor' dedi. DTP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, mahalle muhtarlarıyla Siirt Öğretmen Evi'nde kahvaltılı basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına DTP Siirt yöneticileri de katıldı. Basın toplantısında konuşan Milletvekili Özçelik, yerel yönetimlerin önemine değinerek, Türkiye'nin 70 milyon nüfusuyla bir merkezden yönetilmesinin koşullarının kalmadığına işaret etti. En sıradan sorunların bile Ankara'ya gidip çözüm aranmasının artık çağımıza uygun bir yöntem olmadığını kaydeden Özçelik, 'Bu nedenle biz DTP olarak Demokratik Özerklik Projesi'ni ortaya koyduk. Bölgeler arası eşitsizliğin ortadan kaldırılması, bölgeye pozitif ayrımcılığın uygulanması gerekiyor. En önemlisi devletin bölgedeki vatandaşı üvey evlat olarak değil, kendi vatandaşı olarak görmesi gerekiyor.' diye konuştu. Daha söz alan muhtarlar, devlete karşı olan sorumlulukları yerine getirdiklerini ancak, bunun karşılığında devletten gereken ilgi ve yardımı alamadıklarını belirterek, 'Maalesef yerel yönetimler muhtarların ihtiyaçlarını karşılamıyorlar' dedi. Muhtarlar, kendilerini böyle bir toplantıya davet ettikleri için Özçelik'e memnuniyetlerini dile getirdiler. SİİRT / DİHA
0 Yorum:
Post a Comment