İran dilli bir halk olan Osetinler Kürtlerin ırk kardeşleridir

Kafkaslarda neler oluyor?

image

image Hejarê Şamil-Kurdistan-Post Haber Portalı-ABD, Güney Kafkasya’da patlamaya hazır bir bombanın pimini çekti. ABD’nin onayı, daha doğrusu stratejik hesapları ekseninde Gürcistan’ın kabadayı ve her yönüyle Washington’a bağlı devlet başkanı Mixayîl Saakaşvili, Pêkin Olimpiyatlarının açılış günü (!) Kafkasya’da ilan edilmemiş bir savaş başlattı.

Şuan bir yanda ABD ve Türkiye’nin eğittiği Gürcistan askeri birlikleri, diğer yanda Güney Osetya milislerinin yanı sıra Rusya’nın Kuzey Osetya cumhuriyetinden, Dağıstan’dan ve Rusya’nın çeşitli bölgelerinden akın eden gönüllüler siper almıştır. Kuşkusuz, Gürcistan ordusunun karşısındaki en büyük askeri güç Rusya ordu birlikleridir. Binerce Rus askeri ve yüzlerce askeri araç Güney Osetya’nın Gürcü işgali sonucunda harabeye dönmüş başkenti Sxenvali’de ve çevresinde konumlanmış durumdadır.

Bu yazı kaleme alındığında çatışmalar sürüyordu.

Askeri mevzilenme ve çatışmalar; görünen, insanların yaşamlarına mal olduğu için aslında işin en önemli yönünü oluşturuyor. Karar vericiler ve savaşı yönlendirenler tarafından umursanmayan, es geçilen yan da budur ne yazık ki. Kafkasya’daki son çatışmaların ABD ve Rusya arasında Kafkasya uğruna mücadele savaşımının bir parçasını, ve askeri boyutunu oluşturduğunu bilmek, bu durumda Gürcistan’ın ve Güney Osetya’nın piyon olarak kullanıldığını anlamak; bu işin nereye kadar gideceğini, nasıl seyredeceğini ve ne gibi sonuçlar doğuracağını kestirmemize henüz imkan vermemektedir.image

Sonuçlar hakkında düşünürken, bu savaşı ortaya çıkaran nedenlere göz atmakta fayda vardır:

MAHALLİ, ETNİK NEDENLER

Gürcistan Sovyetler döneminde Rusya’dan sonra en fazla özerk bölgesi olan cumhuriyetti. Gürcistan sınırları içerisinde özerkliğe sahip Abaz, Osetin ve Acarlar, kendisi yedi etnik birimden oluşan ve karma bir halk olan Gürcüleri hazzetmezlerdi. Her üç halk da Gürcüler açısından 2. sınıf vatandaşlar olup, aslı unsurluk şımarıklığı psikolojisi ile küçümsenirlerdi. Sovyetlerin söküşünden sonra, özerk cumhuriyetler, doğal olarak kendi bağımsızlıklarına kavuşma mücadelesi başlattılar. O dönemde Gamsaxurdiya yönetimindeki Gürcistan’ın stratejik hedefi, her üç cumhuriyetin de ortadan kaldırılmasıydı. Gürcüler bunu başaramadılar. Güney Kafkasya’da etkisini sürdürmeye çalışan Rusya, yetersiz de olsa, özerk cumhuriyetlerin özgürlük eylemelerini ve istemlerini desteklerdi.

Uluslar arası antlaşmalar uyarınca Gürcistan’a bağılı sayılsa dahi bağımsızlığını ilan etmiş olan 70 bin nüfusluk Güney Osetyalıların neredeyse yüzde yetmişi gönüllü olarak Rusya vatandaşlığını kabul etti. Bu durumu kendine yediremeyen Gürcüler ve Gürcü devleti, Güney Osetya ve diğer iki özerk cumhuriyete karşı sürekli savaş hali ve hazırlığı içerisinde oldu.

SİYASAL VE JEOPOLİTİK NEDENLER. ULUSLAR ARASI ETKENLER

SSCB’nin çöküşünden sonra ABD, Gürcistan üzerinden Güney Kafkasya’ya demir atma stratejisini güttü. Burada siyasal, sosyal, kültürel ve askeri etkinliğini arttırdı. Gürcistan’ı NATO’ya (kendisine) yakınlaştırdı. Akliselim Eduard Şverdnadze’den sonra şizofrenik özellikleri ve birçok çevrede ipe sapa yatmayan birisi olarak tanımlanan cumhurbaşkanı Saakaşvili’nin iktidara getirilmesi ile ABD, Gürcistan devletini ve siyasetini avucunun içinde aldı. Rusya, eskide Gürcistan sınırları içerisinde bulunan her üç özerk (kendilerine göre bağımsız) cumhuriyetle gümrüklerini kaldırarak, orada yaşayanları vatandaşlığa kabul ederek ve Gürcistan vatandaşlarına vize uygulaması başlatarak önemli hamlelerde bulundu.

Günümüzdeki savaş, bütün bunların akabinde gelişti. Anlaşılan; Kafkaslardaki diplomatik ve siyasi savaşımın düşük temposundan canı sıkılan ABD, çılgın Saakaşvili üzerinden yaptığı askeri hamle ile Rusya’nın nabzını tutmaya çalışacak, Rusların tepkilerine göre bu mücadeleye daha aktif bir boyut getirmeye çalışacaktır.

İki gün önce Gürcistan ordusunun bağımsızlığını ilan etmiş Güney Osetya’ya saldırısı ile başlatılan savaş sonucunda Gürcü ve Osetinler yalnız kayıplarını hesaplama şansına sahip olacaklardır. Kayıplarıyla birlikte kazançları hesaplama onuru ise yalnız ABD ve Rusya’nın payına düşecektir.

Bugün itibarı ile meseleye ABD ve Rusya’nın bulundukları pozisyon açısından baktığımızda, ABD (Gürcistan), Rusya’ya (Güney Osetya’ya) ilan edilmemiş bir askeri savaş başlatmıştır. Saldırı halinde olan ABD’dir. Rusya kendini savunmaya çalışıyor.

Silahlar halen konuşuyor. Mücadelenin askeri safhasında askerlerin nereye kadar gideceği ve nerede duracağı daha sonra etkin biçimde başlayacak siyasi ve diplomatik mücadele gündemin konu başlıklarına gülcü etkide bulunacaktır.

Askeri açıdan 3 varyant / sonuç söz konusu olabilir.image

    Gürcistan ve Güney Osetya askeri güçleri ABD-Rusya arasındaki özünü bilemeyeceğimiz karmaşık düsturlu anlaşmalar sonucunda hızla eski mevzilerine çekilecektir.

    Gürcistan ordusu Güney Osetya’nın belli bir kısmını işgal ederek kontrol altına alacaktır (Gürcülerin Başkent Sxenvali’ni elde tutmaları söz konusu olamaz. Ruslar buna müsaade etmezler).

    Osetinler ve Rus ordu birlikleri Gürcü ordusunu ezerek geri püskürtür ve Gürcistan’la Güney Osetya arasındaki sınırlar Osetin ve Rusya gönüllüleri tarafından daha sıkı ve gülcü koruma altına alınır.

    Bu varyantlar arasında Osetya halkı açısından en zor olanı 2. şıktır. Bu durumda Gürcü ve Osetinler arasında partizan muharebesine kadar varan sürekli ve lokal çatışmalar kaçınılmaz hale gelecektir.

    Silahların bir süreliğine susması, kuşkusuz ABD ve Rusya arasında daha da aktifleşecek siyasal-diplomatik savaşımı köreltmeyecektir.

    Savaştaki ve diplomasi alanındaki savaşımın dozajını amaç ve hedefler belirler. Bu açıdan Kafkasya’da savaş başlatan ABD’nin bölgedeki hedeflerine göz atmakta fayda vardır.

    Bir cümle ile ifadelendirecek olursak, ABD’nin temel hedefi bölgeye iyice yerleşmektir. Bunu yaparken ileri sürdüğü temel argüman; İnsan hakları ve Gürcistan’ın toprak bütünlüğüdür. Diğer güçlerin de sağlam argümanları vardır. Rusya’nın argümanı; Kendi güney sırırlarının güvenliği, Güney Osetya’daki on binlerce Rusya vatandaşının tehlikesizliğidir. Gürcistan’ın argümanı; Ülkenin toprak bütünlüğü, Anayasal düzenin gerçekleştirilmesidir; Osetinlerin argümanı: Kendi kaderini tayin hakkı, ana yurtta özgürlüktür.

    Gürcü ve Osetinlerin argümanları sabit ve değişmezdir. Çünkü bu argümanlardan kaynaklanan neden ve sonuçlar canlarına mal oluyor.

    ABD ve Rusya’nınkiler ise gelişmelere, anlaşmalara ve konjonktüre göre her zaman sallanabilir, tashihe uğrayabilir.

    Rusya mesela, ABD’den başka bir konuda, hatta dünyanın başka bir bölgesinde alacağı çok önemli bir taviz karşısında Gürcistan’a yaklaşımını değiştirebilir. Yağlı bir tike karşılığında Güney Osetya vatandaşlarının ıstıraplarını göremezden gelebilir. Büyük devlet olmak bunu gerektirir. Kürtler, Mahabad cumhuriyetinin SSCB’nin (Rusya’nın) Avrupa’daki kazanımları karşısında bir gecede “satıldığını” iyi bilmektedir.

    Pragmatik ABD’liler için bir saat içerisinde yeddi renk değiştirmek işten bile değildir. Gürcistan üzerinden Kafkasya’ya yerleşmek temel amacına sahip ABD için Gürcistan’ın toprak bütünlüğü, Anayasası vb. mevzular bahaneden öte bir anlam taşımaz. Çıkarı tersini gerektirirse, bu ülkenin bütünlüğünü de, Anayasasını da… der ve tek bir defa tükürür, geçer. (İnşallah, “stratejik müttefiki Türkiye’ye tüküreceği günü de göreceğiz).

    ABD, İran’a karşı planlamalarında Rusya’nın ufacık olumlu bir jestini alırsa, Gürcistan anayasasına tükürür. Çağdaş dünya düzeninin mantığı bu gerçekte yatmaktadır. (Kosova birilerinin hesabına bağımsızlaştı. Tibet hala inildiyor, Abxazlara bağımsızlık haramdır, Kürdler ise dünyayı çekip çevirenler tarafından halk bile sayılmıyor).

    ABD’nin güncel stratejîk amacı, Büyük Ortadoğu’nun bir parçası olan Kafkaslarda yerleşmektir! Gürcistan’ı Güney Osetya’ya saldırtmakla İran etrafında 2. cepheyi açmayı planlamaktadır.

    Son savaşta ABD’nin “a”dan “z”ye kadarki planları içerisinde en önem verdiği ve Tanrıdan dilediği şudur:image

    Osetya cumhuriyetinin alt yapısına ve halkına, aynı zamanda bölgedeki Rus barış güçlerine aşırı zararlar verdirmek, can kayıplarının fazlalığını sağlamak. Böylece, Rus ordu güçlerini Güney Osetya’nın tümünü askeri denetim altına almaya zorlamak (Bu zor olacak, çünkü Putin, evet Medvedyev değil Putin, Yeltsin gibi içkiye düşkün birisi değil). Bundan sonra Gürcistan hükümetinin yalvarışları ve ricaları sonucunda ve dünya kamuoyunun “vicdani sesini” de dinleyerek İran’ı caydıracak, Ermenistan’ı korkutacak, Azerbaycan’ı Rusya-ABD arasındaki manevralarına son verdirecek nitelikte ve sayıda askeri gücü Tiflis’in ortasına indirmek!

    Kafkasya savaşını başlatırken düşünülen şıklar içerisinde ABD açısından en ideal olanı budur. Tutar mı?

    Bu, Rusya’ya bağlıdır. Bu plan, Rusya tarafından iki yöntemle boşa çıkarılabilir; 1. Rusya iddialarından vazgeçerek Güney Osetya’yı Gürcülere teslim eder. 2. Rusya hızlı askeri hareketlilikle en geç 2 gün içerisinde Gürcü ordularını Osetya’dan temizler, Gürcistan ve Osetya sınırlarını Osetinler ve Osetin üniformalı Rusyalı gönüllülerle güvenceye alır. Bu halde ABD planladığı diğer şıklar üzerinde kafa yormaya devam eder.

    Durum böyle.

    Bir de meseleye Kürtler açısından bakalım.

    Bahsini ettiğimiz Kafkasya konusunda Kürtlerin düşünceleri farklı olabilir:

    ABD’nin İran’ın zayıflatılması yönündeki tüm politikaları Kürt yurtseverlerini memnun etmektedir. İran sömürüsü altında 20 milyon welatdaşımız yaşıyor! Bu açıdan ABD’nin İran’ın yanı başındaki Gürcistan’da ciddi askeri güç konumlandırması Kürdlerin çıkarınadır.

    Kürdleri baş düşman sayan TC, Gürcistan’la askeri-siyası müttefiktir. Bu açıdan bakılırsa, halkımız Kafkasya’daki ABD-Rusya savaşımında kayıtsız şartız Rusya’nın yanında olmalıdır. Öte yandan, ABD tarafından kapatılmadan kurtarılan TC’nin şimdiki hükümeti bu konuda ABD’yi sonuna kadar desteklemeyi vefa borcu bilecektir. Sürecin tam ABD istemi ekseninde baş göstermesi Kafkaslarda TC’nin konumunu güçlendirebilir. Ne var ki, bunu hiçbir Kürt yurtseveri arzulamaz. Durum karmakarışık. (Yeri değil ama Türklere nasıl Turan’a ulaşılması gerektiğini “öğreten” Kürt baş bilenlerini anımsadım… üzüldüm, yandım… lanetledim…). Bir de şu gerçek var; İran dilli bir halk olan Osetinler Kürtlerin ırk kardeşleridir. (Burada Farslar da ırk kardeşlerimiz değil mi, diye soru soranlar olabilir. Ari (İran) ırkını Arap uydurmalarına satmış Fars, İran yönetimi, Ari (İran) ırkının en büyük düşmanıdır, diye yanıt vereceğiz). Sadece şunu söylemek yeter ki, Kürdistan’da bulunan Alan ve Digor bölgelerinin ismi, Osetinlerin iki en esas aşiretinin de ismidir. Akrabayız. Kürtler manevi açıdan kendilerini özgürlük ve bağımsızlık talep eden Osetinlerin yanında hissetmelidirler.

    Şu durumda son gelişmelere nüfus etme imkanları yok denilecek kadar sınırlı olan Kürtler; ABD’in “a” dan z”ye kadarki planlama şıkları arasında geçekleşebilirliği en zayıf olan İran karşıtlığı temelinde ABD-Rusya yakınlaşması, Osetya’nın bağımsızlığa kavuşması varyantının gerçekleşmesini arzulamalıdırlar.

    Olmaz mı? Arzulamak da mı suçtur?

    Olaylara etki gücün yoksa; doğru olanı, gerekli olanı arzulamanın kendisi bile bir erdemdir.

hejare_shamil@hotmail.com

Gürcü subayların üniformaları bile TSK’dan

KARASIN: GÜNEYE OSETYA’DA 2 BİNDEN FAZLA KİŞİ ÖLDÜ

'NATO, ABD ve Türkiye hazırladı'

0 Yorum: